Zaman bir bağ içinde ağlarken gülerken
gezmişiz
Gönül bir âlem cefasını Sefa’sını biz çok
çekmişiz
Şikâyet etmeyiz kimseye varlığıyla çok
sevmişiz
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
Pes etmek yakışmaz çilesiyle yaşanılırmış
bu dünya
Gücenmeden kırılmadan yaşarken dedik gün
bugün ya
Dünyanın bir ahtır sermayesi nakti ömür
içinde bir hülya
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
İnsanız dereceye rütbeye gerek yok gurur yıkar
insanı
Devamlı kalıcı değiliz dünyada ecel çalar
kapıyı belirsiz anı
Terk eder gideriz bırakırız geride
sevdiğimiz binlerce canı
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
Taştan değildir bu gönül imanla merhametle yumuşattık
Anlamayana anlatamadıksa ağlayan varsa biz
vardık
Elimize bir parça iyiliği sürdük gerisini
dünyada bıraktık
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
Süslü dünyanın süsünü silemedik çok
süsleyemedik
Bir parça gülümseme bıraktık çok üzgünüz
dedik
Arayan cevher bulur aramayan yokluğu bildik
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
Gülveren’im hünerin yazmaksa daha iyisini
yaz
Ölümlü bu dünya kendi mezarını sen elinle
kaz
Kış olsa da ömrün sermayesi bir gün gelir
yaz
Binlerce çiçeğini koklamış dikenleri
batarken gülmüşüz
Mehmet Aluç –Âşık Gülveren