Sanki bin dağın ağırlığı ömrümüz de kurşun etkisi düşler ağ(ır)lıyor gözlerim’iz...
~
Ne güzeldi oysa ağlamak karşılığında şefkatin elleri dolandıkça hüznümüze iyileştirdikçe acıları ayırdederek kederi kaderden usul ne güzeldi ağlamak anneli zamanlarda.
Dokunur gibi bir kelebeğe sildik geçmişini akil defterimizin ah’lar yoldaş olurken nef(e)simize ayaklarımıza dolanan sonbahar sarı bir yol oldu düşerken gözlerim’izden incinmişliğim’iz.
Ne kutsaldı oysa inanmak derin bir yara açılmadan önce sırtlara çınar misâli beklerken gelecek olan umudu ellerimizde tesbihler sabır ne kutsaldı inanmak kendimizli vakitlerde her şey sihrini yitirmeden evvel.
Dermanı yok artık biten zamanın ömrü boşuna uzatmaya çalışmayın ne güzeldir kimbilir yaşamak oysa ne sihirlidir yaşamak değil mi yemyeşil vadilerde tükenmeden önce ışığı güneşin.
Bitiş çizgisi uzak değil heyhat ne mavidir kimbilir bitmemesi ümidin gülüşlerin çocuksuluğu kıymeti bilinen sayılı nefesin ve ne derin bir içyanış tükenişi yudum yudum içilen anneli vakitlerin tellere takılmış bir tül gibi her rüzgâr da bir’az daha yıpranması oysa ne güzeldir yaşamak şimdi her şeyin iyi olduğu zamanlar da düşüncesiz ve hesapsız maziye dönmeden önce hayat...
( Hayat Ve Yaşa(ya)mayanlar Dair.. başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 15.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.