Monolog Röportaj- Kaybolmuş Bir İnsanlığın İçinde Zulümle Baş Başa Kalan Bir Filistin Ve Mescidi Aksa
-Sayın Gülveren birazda güncel kanayan yaramız olan Filistin Mescidi aksa üzerinde konuşalım istiyorum bugün, umarım sizce bir sakıncası yoktur.
-Rica ederim bilakis memnun olurum.
-Kaybolmuş bir insanlığın içinde zulümle baş başa kalan Bir Filistin ve mescidi Aksa kanayan iyileşmeyen bir yara, onca ömür içinde gün yüzü görmeyen itibarını her gün kaybeden bir insanlık ve insanlık dramı, bilmek görmek yük getirirken, bilmemek görmemek daha kârlı gelirken, bu işin sonunda bir kâr yok ki ölüm var, buyurun sizden devamını dinleyelim.
-İnsanın düşlerinin rengi olmalı, bahçesinde açan bir gülü olmalı ama gel gör ki bu Filistin’de Filistinli için Mescidi Aksa da yaşayanlar için geçerli değil… Düşleri kan bomba gözyaşı ölüm,bahçelerine düşen bombalarla ne bir gül ne bir ot yetişiyor! Bu sızıyı sağaltmak için koşan yok deva olmak için elinde pansumanla koşan yok yok yok!!! Onlarla aramızdaki mesafe kan gölüne çevirilmiş adım attığımızda kan gölünde boğuluyoruz, ayaklarımız kayıyor kandan vahşetten!Saat vahşet zulüm anında durmuş, hep aynı vakti gösteriyor…Kaderin böyle vahşetle konuşma dili hiç yoktur, bu vahşetin çığlığını attıran biz insanlarız maalesef… Kader bazen küçük ya da az büyük bir sıkıntı verir bize oysa bu bize az kederlenmeyi kederli insanın halini bilmek hissettirmek içindir... Bilir ve öğreniriz ki hissetmeyen insan hayatta kederlenemez, kederlinin halinden anlamaz. Hissetmek kederlenmek insan için birbirini düşünmektir aynı zamanda, bir arada derde deva bularak yaşamaktır, oysa görüyoruz ki Filistin Mescidi Aksa konusunda insanlık sessiz duymaz sağır olmuş, bir avuç Siyonist zalim şereften yoksunlarla baş edemez olmuş! Söz söyleyemez olmuş hala suskun!Oysa bizler susma sustukça sıra sana gelecek sloganını bilen bir Milletiz!Ama dünya bilmiyor,belki biliyor da korkuyor bir avuç zalim şereften yoksun insanlardan!
Gelin görün ki hisleri duyguları olmayan insanların,hissetmesini duygulanmasını beklememiz abesle iştigal olacaktır,buna bir isim ad koyamazsınız!Biz Müslüman olan Türkiye olarak biliriz ki imanın gizli olmazsa da açık merhametle gönülde engin denizler gibi dili vardır.Mazlumun yanında ol der oluruz…Herkes merhametin dilini bilemez söylediğini imanı olmayan duyamaz anlayamaz,bu söz kelamdan ötedir manası geniştir.Bazen sessizlikte gizleniştir biz duyarız,bir anlık duyuşla ilahi ikazla merhametle duyarız Filistin’de ki feryadı varamayız tek başınayız desek de dün Çanakkale de tektik, orası bizim kutsalımız vatanımız,kalpten kalbe bir köprü kursakta hala varamadığımız varsak ta çözüm sağlayarak bulamadığımız bir yaramız sızımız… Hala zulüm devam ediyor çözüm yok! Hala kınama yok zulüm devam ediyor! Ayrılıkta felah yok bilmeyen Müslüman hala ayrı ayrı yaşıyor zulüm devam ediyor,biz Müslümanlar kalpten kalbe irtibat kurduran imanla, bazen bir tebessümün içinde gizlenen birlerce söze bedel iman merhameti gönlümüzde taşıyamadıkça hissetmediğimiz sürece zulüm devan edecek, kim bilir belki, susmanın değil bir tavrın göstergesidir bu susuşumuz kim bilebilir ki?. Bazen yenilginin yıkılmışlığıyla gelir diriliş, tükenişte kendini gösterir bu kutlu diriliş kim bilebilir ama sabır etmekle bekleyemiyoruz içimiz yanıyor parçalanıyor çünkü zulüm var kan gözyaşı feryat var…Rabbim yar ve yardımcımız olsun,selamlarımla.
Mehmet Aluç