-Sevgilinizden ayrılırken unutmak için kendinizi yorar mısınız?
-Önce bir sevgili bulmam gerek, tabi ondan önce onun ihtiyaçlarını karşılamak için bir iş bulmam, düğün yapmam ev eşyalarını almam ve en önemlisi de, bankadan kredi çekerek en çok kim uzun vadede ıstırap çekerek ödememi istiyor onu bulmam gerekir ki, bu sorunuza cevap vereyim.
-Her sevenle kendinizi bir tutar mısınız? Yani ben sevdim mi yürekten kopmaz bir bağla severim diyor musunuz?
-Kardeşim bu zamanda sevmek mi kalmış? Evi geçindirmek için gece gündüz ağır şartlarda üç kuruşa çalışarak, günlük beş kuruş harcayarak, arada kaybolan iki kuruşun hesabını yapmak dengelemek için çalışmaktan başka sevmeye zaman mı kalıyor?
-Sevgilinizden ayrıldınız diyelim, aradan geçen uzun zaman sonra onu anarak gözleriniz dolarak ağlar mısınız? Yani hisli misiniz?
-Siz başka bir dünyada mı yaşıyorsunuz? Akşam eve gelirken, yemek yedikten sonra bir arada oturan aile mi kaldı? Herkesi parça parça bölen yutan televizyon olduktan sonra, hanımın ayrı benim ayrı çocukların ayrı dizisi var, herkes bir odaya televizyon kurmuş kendi dizisini izlemekle meşgul, sevgiliden ayrılmaya gerek kalmıyor, zaten ayrı dünyaları yaşıyoruz her gün! Herkes televizyon karşısında uyuklarken bir arada yatmakta hayal oldu!
-Yorgun bir akşam üzerinde, eşinizi ya da sevgilinizin dizinde yatarak, yorgun şarkılar eşliğinde yorgunluğunuzu attığınız oluyor mu?
-Biraz önce verdiğim cevabın aynısını vererek bu sorunuzu yanıtlamış olmuyor muyum?
-Şey pardon, sizde haklısınız… Şimdi size sevmekten usandığınız olur mu desem aynı cevabı vereceksiniz, sevmeye vaktimiz yok diyeceksiniz.
-Şunu sorsaydınız, nasıl habersiz sevgisiz geçti bunca bir ömür diye, size bunu bana değil televizyona, bizi üç kuruşa çalıştırarak milyarlar kazandıranlara, geçim sıkıntısında borç batağına sürükleyerek bankalara mahkûm eden sistemlere sorun diyecektim lakin siz sormadınız ben sordum ben cevaplamış oldum.
-Şöyle maziye dalarak o eski günlerde sevgilinizin başına çiçeklerden taç yaptığınız günleri hatırlayarak o günleri özlediğiniz oluyor mu?
-Gerçi sevgilimin başına çiçeklerden taç yapmadım ama yapmış olsaydım özlerdim, pınarın başında su içerken o içtiğimiz günleri arardım. Kim özlemez ki böylesine aşk kokan aşk dolu günleri. Hasret kaldığımız his ve duygular bunlar, bizi birbirimize yakın tutan, baharı bir gülüşle yakaladığımız romantik mevsimler değil midir aşk? Bin bir çiçeklerin koktuğu içinde sevgili ile gezdiğimiz birbirimize gülümseyerek selam verdiğimiz bir ömürdür hayattır aşk.
-Size hep aşktan söz ederek sorular soruyorum çünkü aşka sevgiye çok muhtacız, umarım beni yanlış anlamazsınız. Ayrılıkları yaşıyoruz ondan soruyorum. Şimdi siz sevdiğinizden ayrı yaşadığınızı düşünün, onunla ayrılığı yaşarken kendi kendinize ömrüm sadece seni sevmekle son bulacak senden başkasını asla sevmeyeceğim dediğiniz olur mu?
-Şimdi bunu söylemek için, önce candan sevecek birini ve bizi birbirimizden ayıracak birini bulmam gerekecek. Her şey öylesine maddiyata dönüşmüş ki, evlenirken önce devlet dairesinde bir işi evi arabası dairesi olan tercih edilirken şimdi bu sorunuza nasıl cevap vereyim. Eskilerde olsaydı işi olması evi arabası olması değil, eli ayağı sağlam hatta sakatta olsa edepli saygılı olan seçilirken o anı yaşamış olsaydım sorunuza cevap verir olurdum.
Devam edecek İnşallah
Mehmet Aluç