Ismarladığım şiir henüz
ulaşmadı adresime:
İmgeler sığmamış
mektuba
Bir de iri gözlerimden
süzülen yaş’ın inhisarı.
Aşk’a meyleden bir
şarkı da iliştirmiştim
Başucuna:
Yağmurla çağırdığım
baharı da göndermedi Tanrı.
Aşk, demiştim:
Demez olaydım
Ve aşina kılındığım
gökyüzüne
İçimde bir tufan ki
sormayın gitsin:
Elemin yankılarına
mazhardı.
İçimdeki nizam
Derli toplu yaşadığıma
dair bir sanrı
Yine edimlerde kayıtlı
Sancılı geçen günüme
öykünen
Hangi soytarı mı?
Demedim, bil ki
demedim:
Şahtı şahbaz oldu tüm düşlerim.
Fiyakasından geçilmezdi
ömrün
Akıbetin ne olacağına
dair
İçimdeki emsalsiz közün.
Sonramı tanımadı
insanlar
Varsa yoksa mazim;
Aşka karışan
niyazlarıma da ulaşamadı bazısı
Demlendiğim kadar
içtendim ne de olsa:
Bir fukaranın nazı
niyazı
Elbet kabul görecektir
Allah katında.
Toz duman oldu seğiren
gözlerimdeki hülyalar
Yüklendiğim sanma ki
çok aşikâr:
Bir ikaz ve de nöbete
durduğum
İçtimada varlık
Ait olduğum yerim
yurdum.
Bıçkın bir yüklemle
kesişti yolum:
Demediği kalmadı can
pazarında:
Bir kuru canım
Bir de kanımda gezinen
kelimeler:
Şiirle yatıp kalktığım
Sanılmasın ki sıradan
bir eylem.
Yerin dibine geçti
dünlerim
Uğruna öldüğüm beyitler
nezdinde
Bir ikramdı adeta
Tökezlesem de töhmet
altında kalmadan
Göğün tanıklığında
Açık ellerim Rabbime.