Anadolu ruhuyla Türkiye ittifakı
Döviz kurları artınca; bu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı ve kendini Türk, kürt, rum, ermeni, çerkez, boşnak ve benzeri kimliklerle tanımlayan herkesi olumsuz etkiliyor değil mi?
İthalat çok, ihracat az olduğunda hepimiz olumsuz etkileniyor muyuz?
Dış dünyadan bir füze fırlatılsa adres sorar mı?
Doğal bir afet olsa; gözümüzün yaşına, tenimizin rengine, inancımız ne olduğuna bakar mı?
Güneş doğarken veya batarken, ayrım yapıyor mu?
Yaşam enerjimiz olan hava, dağıtılırken ayrımcılık yapılıyor mu?
Öldüğünde, defnedilecek olduğu toprağa, özel tahlil yapılan var mı?
Yaşadığımız ülkenin güçlü, her alanda tam bağımsız, refah düzeyi yüksek olmasını hepimiz isteriz değil mi?
Öyleyse bu vatanda güven, huzur, barış, kardeşlik ve dayanışma içerisinde yaşamak zorundayız.
Attığınız her adım, eyleminiz, söyleminiz, hayaliniz;
"Bindiğim dalı kesiyor mu, kendi ayağıma kurşun sıkıyor mu, ayağımın altındaki toprağı kaydırıyor mu, geleceğimden çalıyor mu" soru zincirlerinden, süzgeçinden geçmek zorundadır.
Kendi özel menfaatlerine ihanet edebilirsin belki fakat, ortak değerlere baş kaldırma hakkı kimseye verilemez.
Çünkü ihanetin bedelini toplumun tamamı ödemek zorunda kalıyor.
Bir türk vatandaşı, başka bir ülkenin vatandaşlığına da geçse
yaşamını sürdürdüğü topluma zarar verme hakkı yoktur.
İnsan ortak paydasında, bir toprak parçasını yurt edinmişsek, hak ve ödevlerimizi, sorumluluklarımızı, dengeli sürdürmemiz gerekiyor.
Bu dengeleri kuracak en yüksek değer ve ortak teminat, birlikte yaşam sözleşmesi olan anayasadır.
Kabul edilebilir, tam demokratik, özgürlükçü, temsilde adaleti sağlayan, hukukun üstünlüğü, genelliği, evrenselliği ve bağlayıcılığını ilke edinmiş
yepyeni bir anayasaya ihtiyacımız var.
Genel ve kalıcı ittifakın işaret fişeği, başlangıç noktası budur.
Bu konuda herkesin fikir ve öneri sunabileceği bir yasal zemin ve platform geliştirilmelidir.
"50 yıldır bizi AB'ye almadılar" diye sitem ederek ömür tüketiyoruz.
Bir apartmanda bile ortak bir hava yakalayamayan, bir çok yönü ile dışa bağımlı, siyaset kavgaları ile ayrışmanın zirvesini yakalayan,
dini inanç kılıfıyla bile terör estirilebilenlerin bulunduğu, düşünce, yönetim, bilim ve sanayi devrimini tamamlayamayan bir toplumu, sistemlerine yük göreceklerinden niye bünyelerine katsınlar ki?
Toplumsal ittifak için önce anayasa ve bu sürece herkes katılmalı.
Bu anlamda en demokratik, fonksiyonel, insancıl ve katılımcı bir anayasa taslağı hazırladığıma inanıyorum.
Farklı kaynaklardan beslenerek sürekli geliştirmekteyim ve iki ay içerisinde çıkacak olan 4. kitabımda metin olarak yer alacak.
Gelecek nesillere, utanacağımız bir miras bırakmamak için buna mecburuz. El öpmeyelim ama tokalaşabilelim.
Sıkılmış bir yumrukla kimsenin elini tutamayız.
Kol kola giremesek bile, yan yana durabilmeliyiz?
Ve yarın çok geç olmadan/ geç kalmadan.
26.04.2019
Ali Rıza Malkoç
#armozdeyis
Yazımın yayınlandığı adres:
http://www.edebiyatevi.com/yazi/222119_anadolu-ruhuyla-turkiye-ittifaki.html