Zemheride unutuldum ben;
Kuş tüyünden yastığımda
Bandım her hücremi
Ertesi koşturmaların,
Sudan sebeplerle sevemedi kimi.
Hayli yorgundum Mevla’m
Dinlemekten yorgun güncemi
Somurttum sakilce içimdeki devinime.
Bir koşu sevdim ben serildim de
Aşkı tahakküm altına alan hangi
zafiyetse.
Uyumsuz addedilen bir misafir olsa
olsa
Közünde ömrün dumanı üstünde
şiirlerim
Belki de en şirin sitem sevdiklerime
verdiğim
Günü birlik bir aşktan yorgun âlemin
sevdalı yüreği
Sadece ve sadece Hakkın nezdinde.
Ölü taklidi yapıyor şiirlerim
Terennüm yüklü afakın da gözden düşen
Üç beş damla yaşa müdahil bir yas,
İçimin kazındığı sahur vakti bir
teselli
Göğe dönük yüzünde efkârımın
Devasa bir çiçek sözüm ona
Buyur ettiğim hanemde tüm acıları
yerli yersiz
B/andığım bir martaval
Köhne bir lahit belki de uyuya
kaldığım ölüm öncesi.
Sivri dilli mahşer;
Asık yüzlü matem
Devrik cümlelerde közüm
Lanet okuyan hangi fani de süzüldüm
günden güne?
Dillenen Anka;
Sözcükleri yutan nimet yerine
Lenduha bir biblo muyum ne?
Acılardan örüldüğüm hangi ara baş
koydum ben İlahi Aşka?
Terennümler dilenir de dillenir
Sevdanın kabrinde öykülerim canlanır
Diri yüreğin de mahşeri her seher
vakti
Çapulcu bir imge ıslıklar beni
Ne zamanki yolum düşse sefil bir
şiire.
Bir mintanda saklı eteğimdeki taşlar
Yaşlarını bahşetti kader:
Başım gözüm üstüne matem ve tüm
mahrem
Duyguların uykusu gelmeden gitmeliyim
Uyutup aşkı ve zaaflarımı düşmeliyim
yollara
Yüreğim naralar atarken aşk diye
diye.
Sonrası Allah kerim, azizim
Yeter ki sonlanmasın yetim
cümlelerim.