Oldukça gürültülü bir ortam:
ellerinde çiçeklerle koşuşturan çocuklar ve diğer ellerini tutan babaları.
Göğün renginde hafif bir esinti var
ki renge eşlik eden o esinti ile rengi mi koyulaşıyor göğün yoksa her öğün
içtiğim bardak bardak suyla ıslanıyor muyum bir anda çakan şimşekleri de hesaba
katarken…
Örgün eğitimim biteli çok olsa da
hala yaygın eğitim denen hayat okulunda gidip geliyorum ve inip çıkıyorum
basamakları ve baba diyebileceğim birinin özlemi ile her nasılsa hala başımın okşanacağını
varsayıyorum.
Hep o varsayımlar beni benden eden
lakin yok sayılıp da yoksulluğumu tetikliyor tepkisizlik.
Menevişlenen bir gürültü ve her yanı
hurafe dolu sense uzaklarda olsan da geceleri bir esinti olup düşüyorsun
düşlerime.
Ve biliyorum ki dualarım hep eksik
hep sensiz belki de özellikle ruhuna fazla dua göndermiyorum gel de düş
uykularıma diye ve sebebini de sorma asla, baba.
Belki kırgınım sana haddinden fazla
ve bir o kadar kızgın ve biliyorum ki Tanrının gözünde ben haddinden fazla günahkârım
ne de olsa sen gittikten sonra elimde olmayan sayısız sebepten dolayı hiçbir
şey yolunda gitmedi.
Varlık tasalı, baba.
Varlığım neşeliydi oysa önceleri
sonunda neşem de çalındı hayallerimdi lakin tek suçlu benim ama yetmiyor seni
de suç ortağım biliyorum oysaki sen yapılabileceklerin en iyisini ve en
doğrusunu yaptın yoksa bu günkü değerlerimi hala koruyor kolluyor olamazdım.
Değerler, değil mi babacığım? Hani
uğruna çalınan çocukluğum…
Hani uğruna zehrolan hayatım ve ben
bu yaşa gelmiş hala bir suçlu arayışındayım oysaki payıma düşen çok daha
fazlası.
Mesela hamt etmek.
Şükretmek.
Ve Allah şahit ki; bunları da eksik
etmiyorum yine de eksik kalan bir şeyleri hatta çoğu şeyi tamamlama çabası
içerisindeyim.
Epeydir sana yazmadım çünkü kafam
haddinden fazla yoğun ve yorgundu gerçi anbean başka şeyler eklenip ben hala
yarımlarımı tümleyemiyorum lakin yazarak ve daha çok severek hayatıma artı
yüklemeye gayret gösteriyorum.
Beni karşılıksız seven iki insandan
biriydin aslında biliyorum ki bana sunduğun tüm katı kurallara ve ben
kızgınlığına rağmen hala saklı tutuyorsun sevgini yoksa bu denli sık girer
miydin rüyalarıma?
Sözcükler, babacığım.
En kurak sözcük iken yalnızlık…
Ve de en doğurgan sözcük iken sevgi.
Bak, yazdığım tek sözcük ve sevgi
başlığı altında hayatımın kapsama altındaki sayısız insan.
Seni çok sevdiğimi sen gittikten
sonra daha iyi anladım ve aradan zaman geçtikçe bu sefer senin hatırandan adım
adım uzaklaşmayı artık nasıl becerdimse ve kendime duyduğum öfkeyi ve
çaresizliği bu sefer sana mal ettim ve biliyorum ki şu an orada çok huzursuz ve
çaresizkin üstelik sana malum olurken benim sıkıntılarım şundan da eminim ki
bana öğrettiğin her değeri hala saklı tuttuğum için bir tarafın da rahat, baba.
Kaybolmamak adına benim savaşım
varsın günbegün kaybettiklerim çoğalsın.
Bir de sevgimi kutsayan ve kollayan
beni yüce Rabbime şükürler olsun ki hala kolayca sevebilen nadir insanlardan
biriyim.
Koşulsuz sevmek zaten doğamda saklı
bir de sebep buldum mu sorma gitsin nasıl da seviyorum insanları ve asla da bir
yanıt ya da olumlu bir tepki beklemiyorum onlardan. Onlar…
Ve ben.
İşte insanlarla ayrıştığım nokta:
Bu denli sevebilirken nasıl da
yalnızım.
Ve bir de madalyonun arka yüzü:
Birbirini sevmeyen insanlar bir arada
ve ben bizzat şahitken onların sevgisizliklerine ve birbirlerine ihanetlerine…
gerisi beni asla ilgilendirmiyor çünkü biliyorum ki yüce Yaratanı kandırmaları
mümkün değil her ne kadar beni ya da birbirlerini uyuttuklarına kani olsalar
da.
Sana söyleyecek çok sözüm var biriken
bunca zamanda ama günaha girmemek adına tövbe istifrağ edip af diliyorum
Rabbimden.
Ki babacığım…
Ah, keşke daha anlayışlı ve hoş
görülü olup da zincirlerimi biraz gevşetseydin.
Bunu söylediğime inanamıyorum hele ki
sağlığında bunu söylemeye asla cesaret edemezdim lakin insan öyle bir an’a denk
düşüyor ki baba.
Şimdi çevreme bakıyorum da…
Bana öğrettiğin ne varsa ayaklar
altında.
Özgürlük başlığı altında dileyen
dilediğini uyguluyor ve kimseden de izin almıyor oysaki ben okul çıkışı ola ki
beş dakika eve geç geleyim küçük kıyamet kopardı ertesinde ve büyük kıyamet de
her hafta sonu işte bu yüzden ölüm ve cehennem korkutmuyor beni herkesi
ürküttüğü kadar elbette bu, demek değil ki Rabbimin emirlerine uymayacağım
bilakis daha temkinli ve dikkatliyim zaten beni ayakta ve hayatta tutan tek şey
inanç.
İnsanlara duyduğum sevgi bir yana…
Ya onlara duyduğum inanç ve işte
senden sonra hepsi sonlandı.
Mükemmel bir evlat olsam bile seni
memnun edememişken artık biliyorum ki kimsenin kafasındaki şablona uyum
göstermiyorum ve uyumsuz olduğumun bilincinde ben hala çabalıyorum insanlara
uyum göstermek adına lakin kimseye benzemediğimi de biliyorum ve asla
yeltenmiyorum da.
Geride kalanlar. Bazımız bir enkaza
dönüşsek de baba…
Ezkaza dirilirim yeniden ve coşar
ümitlerim başlığı altında yaşıyorum ve ek olarak yazıyorum da ve sen,
edebiyatçı kimliğinle bunlara asla vakıf olamadın keza ben de çok geç tanıştım
madem kalemimle yine de biliyorum ki bir esintisi geliyordur sana
yazdıklarımın.
Bir övünç kaynağı olmak isterdim hani
ve ailemin de benimle gurur duymasını lakin bir ömür her şeyi yarım bırakmış
bir insan olarak bu da yetmezmiş gibi insanların da beni yarı yolda bıraktığı…
Dile benden ne dilersen sevgili baba.
Biraz acı.
Fazlaca pişmanlık.
Bazen hâsıl olan o izafi neşe.
Hala da umut saklı iken.
Ve hala da sevebiliyorken…
Korktuğum kadar da varmış hani çoğu
insandan uzak kalmama vesile olan o çekingenliğim.
Yalnızlığımla belki de doğal
kalabalığımla…
Hayal kırıklıklarımla ve de hala
hayal kurabiliyorken…
Tek dileğim ne mi baba?
Hangi birini söylesem ki hem bu fazla
mahrem üstelik üstü örtülü dünyaların da en bariz esintisi iken yüreğimden
geçenler ve de yazdıklarım…
Senden hep korktuğum gibi…
Ve şimdi de insanlardan fazlaca
korkuyorum ama bu, onları sevmeme engel değil, babacığım tıpkı senden çekinip
korkarken seni çok sevmem gibi üstelik haberleri bile yok üstüne üstük senin de
haberin yoktu seni çok sevdiğimden ne de olsa bunu asla dile getirmedim bire
bir.
Sen gittiğinden beri değişen her şey.
Ve değişmeyen tek şey değişimle ve
ben iken…
Ve asla da gücüm yetmezken bazı
şeyleri ve bazı insanları değiştirmeye bu yüzden sessizce seviyorum ben
insanları ama en çok da Rabbimi.
Güzel Rabbim bütün günahlarını
affetsin ne de olsa sen bizleri gözünden sakınırdın bu yüzden koruyup kolladın
haddinden fazla üstelik ve inanılmaz da sevdin ve dünyaları serdin ayağımıza
yine de eksik olan çok şey var/dı ve bunları benim tamamlamam asla söz konusu
değil yine de inancım saklı ve sonsuz.
Rahat uyu babacığım ve söz daha sık
dua edeceğim sana yine de rüyalarıma gelmeyi ihmal etme.
Selam söyle babaanneme ve umarım ki
birbirinize çoktan kavuşmuşunuzdur.
En yakın zamanda gelmeyi temenni
etmiyorum ve hala hayata bağlıyım tüm hüznüme rağmen hele ki yapacağım o kadar
çok şey ve yarım kalmış hikâye var ki…
Her şeye rağmen seni sevmekten
vazgeçmeyeceğim.