Yetmişli
yıllarda çook garibandık, çok fakirdik. Babamız, evet sadece babamız çalışır ve
altı çocuklu ailemiz bir tek onun eline bakardı. Evimizde televizyon bile
yoktu, bir kötü transistörlü radyo ile idare eder her bir şeyi ondan
öğrenirdik. Ne yapalım ne edelim de okul tatil olunca, babamıza yardım edelim
derken, bir yaz günü babamız, benim küçük kardeşim Hacı ile bendeniz İsmail'e
''Müjde size iş buldum çocuklar.'' diye eve geldi neşe ile. Bizim de yüreğimiz
pır pır ediyor. Yaz tatili, çalışacağız da hem babamıza yük olmayacağız, hem de
evin ekonomisine bayağı bir katkı yapacağız. Haliyle soruyoruz babama ''Ne işi
bu baba zanaata mı verdin bizi, terzi mi berber mi, araba tamircisi mi ne
işi?'' Babam ser verip de sır vermeyen yiğitler gibi ''Durun hele çocuklarım az
soluklanayım anlatırım durun hele.''
Babam bir bardak su istedikten sonra eli ile ağzını silip bir de öhö öhö çekti
döndü bize ''Evlatlarım şu bizim yakınımızda ki Veli Amcanızın tuvaletinde bekçilik
yapacaksınız.'' dedi. Kardeşim Hacı'da ben de şaşırmıştık. Ben hemen döndüm
babama ''Nasıl baba ya tuvalet mi temizlettireceksin bize?'' babam tekrar
kardeşime ve bana dönerek ''Yok oğlum yok temizleme değil bu iş sadece girenden
çıkandan para alacaksınız büyük bir lira küçük elli kuruş tarifesi böyle imiş
ben de yeni öğrendim.'' O ara da Hacı bana baktı ben de Hacı ile göz göze
geldim, sanki onunda kafasına yatmış gibiydi, biraz kokulu olsa da para kazanıp
babamıza yardım etmek vardı işin ucunda ''Tamam baba sen ne dersen o, biz sana
hiç itiraz ettik mi şimdiye kadar, ayrıca öl dersen de ölürüz yani o derece.''
Bunu duyunca babamızın ağzı kulaklarına varmıştı, haliyle çok sevindi bizim de
itiraz etmediğimize. ''Peki baba ne zaman başlayacağız tuvaleti beklemeye?''
biraz düşündü babam ''Ben söyleyeyim Veli Amcanıza, yarın hemen başlayın tamam
mı?'' Olmuştu bu iş biraz kokulu ve ..oktan bir iş olsa da biz de eninde
sonunda para kazanacaktık.
İşte büyük gün geldi nihayet. Bu gün kardeşim Hacı ile bendeniz İsmail'in ilk
mesai günümüz. Kapıya da tuvaletin sahibi Veli Amcamız kocaman bir yazı ile
büyük bir lira küçük elli kuruş diye yazıyı yazmış, altına da iri iri harfler
ile MÜDÜRİYET kelimesini eklemiş. Hmmm! Demek ki biz de tuvalet müdürlüğünde çalışıyoruz,
yani öyle de basit bir iş yeri değil haniyse. Bizden başka da çalışan yok
zaten. O zaman ben müdürüm en kallavisinden, kardeşim Hacı'da müdür yardımcısı
oluyor bu durumda. Ulan şansa bak be dün hiç bir sıfatımız yok iken bu gün ben
müdür kardeşimde müdür yardımcısı oldu bir dakikada. Arkadaşlarımız okula
dönünce sorsa ''Yaz tatilinde ne iş yaptın oğlum?''diye. Hemen cevabı hazır
yani ''Ben müdürdüm kardeşim de müdür yardımcısıydı oğlum.'' peh peh havalara
bak biz de ki. ''İş ne üzerineydi diye de soracak olurlarsa ona da cevap var
basitçe gübre işi oğlum der sıyrılırız.'' Hayvan gübresi değil de bu da insan
gübresi bir çeşit, bir nevi gübre fabrikası işte ya. Evet, evet iş yerimizde
biraz koku var ama o kadar kusur kadı kızında da olur canım. Yani efendim geniş
bir açıdan bakarak açıklayacak olursak, kapalı yerlere girip de oturarak hacet
gidermeye çalışanlar bir lira toka edecek bize, ayakta olup da sadece küçük
abdestini yapacaklarda, onun yarı fiyatı olan elli kuruşu bırakıp gidecekler
müessesemize. Limon kolonyamız ve renkli peçetelerimiz ayrıca müşterilerimize ikramımız dır. Aman efendim o kadar gelip bizim tuvaletlerimizin kokusunu
çekiyorsunuz bir de sizden peçete ve kolonya için ayrıca para mı isteyelim
değil mi ama? Müşteriler yavaş yavaş gelmeye başlıyor. İyi takip etmek lazım
hepsini. Kim büyük yapıyor, kim küçük abdest yapıyor çok sıkı takip etmeli.
Hadi adam içeri girdi de büyük yapıp sonra ben küçük yaptım dedi, ne olacak?
Külliyen zarar hem de elli kuruş. Böyle on kişi büyük abdest yapıp, ben küçük
yaptım diye yalan söylese günlük zarar neredeyse beş lirayı buluyor o günkü
şartlarda iyi para. Veli Amca sonra kovar bizi alimallah...
Birinci günü kazasız belasız atlattık çok şükür. İkinci gün de erkenden
işimizin başındayız en kokulusundan, sulusundan, sabunlusundan. ''Hacı dikkat
et oğlum şu giren çıkanlara bak adam küçük yapacağım diye giriyor, sonra
büyüğünü yapıyor biz de şapa oturuyoruz.'' Hacı gözlerini dört açmıştır benim
uyarılarım sayesinde. ''Amca sen büyük mü yapmıştın küçük mü?'' Amca ellerini
yıkarken cevap verir. ''Küçük oğlum küçük, sen görmedin mi pisuvara çiş
yaptığımı?'' öyle çok adam giriyor ki nereden bilsin büyük mü küçük mü? Bu
sefer başka birini kolundan çeker Hacı ''Amca sen sanki büyük abdest yaptın
gibi?'' Amca ne desin ''Yok oğlum yok vallahi küçük yaptım.'' Yalan söyler mi
söylemez mi amca ''Büyük yaptın amca gördüm şu beyaz kapılı yere girdin ya.''
Amca pişkindir ''Oğlum oraya girdim ama küçük yaptım ben oturarak şeyderimde o
neden ile'' şaşırır yine Hacı ''Haaa öyle mi amca kusura bakma tamam o zaman
elli kuruş ver sen.''
Büyük abdest ile küçük abdest arasında ve şarıl şarıl sular ile sabunlar ile
geçiyor gidiyor hayat tuvalette. Isındık bayağı işimize. Arkadaş kadın tuvaleti
olsa her şey kolay orada zaten küçük abdest yapma yerleri yok, ama o da olmaz
biz erkek onlar kadın paralarlar bizi sonra. Bazen kalabalık geliyorlar takip
edemiyoruz herkesi. ''Hop Amca sen büyük yaptın gibi sanki?'' Çoğusu renk
vermez ''Yok oğlum yemin billahi küçük yaptım bak şu çıkan amcana sor istersen
onun ile pisuvar kardeşliğimiz vardı yana yana şeyttiydik.'' Kime ne soruyorsun
ki bozacının şahidi şıracı zaten. ''He vallahi kardeşler amca benim yanımda
şeyytiydi komşuyduk pisuvarda.'' Akşama kadar büyük yapanlar ile küçük yapanları
ayıklayacağız diye canımız çıkıyor, burnumuzdan soluyoruz vallahi. Bazen
kamyoncular geliyor tuvaletimize, mola veriyorlar haliyle beş on kişi, takip et
edebilirsen. Yalvarıyoruz adamlara adeta ''Ağabeyler, amcalar ne olur büyük
yapıp da küçük yaptım demeyin bak patron sonra bizden hesap soruyor gözünüzü
seveyim amcalar bak sonra biz cebimizden ödüyoruz arada ki farkı aman diyeyim
ağabeyler. Hangi şekilde defi hacet ettiyseniz onun ücretini alalım yoksa
...oktan işlerden dolayı ...oktan durumlara düşeceğiz eninde sonunda.''
Sonra bir gün ne oldu biliyor musunuz? Tuvalet sahibi Veli Amca ellerini
ovuşturarak ağzı kulaklarında yanımıza geldi. ''Yavrular size bir müjdem var.''
dedi. Şaşırmıştık Hacı ile ben baştan, döndü bize ''Bundan sonra daha az yorulacaksınız
evlatlarım.'' şaşırmamız devam ediyordu ''Hükumet tuvalet işine de el attı
bundan sonra küçük abdeste ayrı büyük abdeste ayrı para alınmayacak küçük ve
büyük fiks fiyat her şey bir lira siz sadece parayı alın kolonyayı dökün,
peçeteleri verin. Kanun hükmünde kararname ile fiyatlar teke indirildi resmi
gazete de yayınlandı yarından sonra böyle.'' Vay vay vay ki vay!!! Bundan daha
güzel haber olur mu Veli Amcam benim, kardeşim ile derin bir oh çekmiştik,
bundan sonra kim büyük yaptı kim küçük yaptı diye ...ıçlarında gezmeyecektik
kimselerin. '' Hay Allah razı olsun hükumetimizden, yoksa şapa oturduğumuzun
resmiydi yırttık vallahi yırttık Hacı, Allah hükumetimize devletimize zeval
vermesin.''