Malulen emekliyim düş ören şiirlerden
Şiirin de kozasında aşkın reveransı
Bir güne sığmamalıydı oysa
Ne aşk ne de aşkın müritleri.
Sevecen biri iklimden yeni azat
edildim
Mevsimin diline sürdüğüm acı kadar da
Efkârlıydı ümmeti gölgelerin
Maruz kaldığım ne çok araz
Göğün de menkıbesi adeta
Dudaklarımdan dökülen akıbet.
Dikiş tutturamadım ki
Layık olduğumla ilintili benim
düşlerim
Bir de düş sihirbazları otağ kurdular
yüreğime
Geceyi istifleyip de günü dışladığım;
Güne sığınıp da gülümsemeyi unuttuğum
Unutulduğumdan mıdır ne tutuldu
nutkum
Oysaki öfkesine ve zulmüne biat
iblisin
Kök saldım ben mağduriyete
Sevdalı şiirler bile ağlar oldu
Sözcükler varsın harlı varsın
kinayeli
İçimde şehir büyüklüğünde beyitler
Aşka hüsran sunan;
Hüsrana kıvılcım sıçratan bazı bazı.
Her övünçte kıvanç saklı
Akladığım yalnızlık nasıl da ısrarcı
Geçitlerin köhne duvarlarında
Dört duvar ayraçların hüküm sürdüğü
satırlarda
Ve de ölümü irdeleyen her mevsim
Kuram dışı öykündüğüm
Öykündüğüme biat gün yüzü görmediğim
Günün de taşralı gazabı
Oysaki ben şehir kızıyım;
Şehir yüzlü bıçkın şiirlerin de
tebaası iken acılar
Aşikâr olsa olsa içimde nem tutan
yaşlı yaslar.