Dünyanın en kötü insanı bile kendisine iyi davranılmasını ister, en adi insan bile her şeyin güzelini ister. Buna en güzel misal ise Saddam Hüseyin’dir. Saddam Hüseyin, 30 veya 40 yıl Irak’ta diktatörlük yapmış gaddar bir devlet başkanıydı. Zaten şiddet kullanarak devleti ele geçirmişti. Hüküm sürdüğü yıllarda çok sayıda insanın hayatını karartmıştı. Binlerce insanı zindanlarda süründürmüştü ama insanlara kötülük yaparken en lüks saraylarda her şeyin en güzelini kullanarak yaşardı. Yine çok şaşaalı saraylarda herkesin kendine saygıda, hürmette ve hizmette kusur etmesini hiç istemezdi. Saddam’ın hırsı veya akılsızlığı yüzünden Iran ile savaşmış yüzbinlerce insan ölmüştü. Daha sonra devleti yine maceralara sürükleyip Irak’ın baştanbaşa işgaline ve milyonlarca insanın ölmesine sebep olmuştu. Bu gün her gün Irakta onlarca insan ölüyorsa, Saddam’ın yüzündendir. Böylesine kötü olan bir adam, işgalden sonra tilkilerin filan yaşadığı bir inde saklanıp hayvan gibi yaşamıştır. Bulunduğunda ise üstü başı toz toprak, saçı sakalı birbirine karışmış, yamyamlardan beter bir haldeydi. Kendini tutuklamaya gelen askerlere: “siz de kimsiniz, ben bu devletin başkanıyım! Beni tutuklayamazsınız, bana kötü davranamazsınız!” gibi komik şeyler söylemiştir.  Evet, dünyanın en gaddar insanı bile kendine en iyi, en güzel, en nazik bir şekilde davranılmasını ister.

 

İyiliği, güzelliği, huzuru, sağlık ve sıhhati sadece istemekle olmaz. İstediklerimizi elde edebilmek için evvela kendimiz iyi olmalıyız. İçi: fitne, fesat, haset, kin, nefret, kibir, gurur gibi kötülüklerle dolu insanlar, ne kadar çok isteselerse istesinler hiç bir zaman huzurlu olamazlar, selamete kavuşamazlar, iyilik göremezler… Bu tür insanların zaten kötülük içinde, bedenindedir. Niyetleri, düşünceleri, konuşmaları, hal ve hareketleri yani her şeyleri berbat olan insanlar iyilik ve güzellik istemeleri aslında samimiyetsizliktir. Başkalarına kötülük yapacaklar ama başkaları bunlara iyi davranacak, hem de çok iyi!  Adi insanlar başkalarından iyilik veya güzellik görseler bile bu geçicidir, çıkar içindir veya korkudandır. Çok zengin veya güçlü insanların çevresinde kendilerine yağ yakan, dalkavukluk yapan, yiyici, çıkarcı insanlar bulunur. Bunlar ise insanı ilk fırsatta satarlar, ihanet ederler. Unutmayalım, insanlar yapılan iyiliği unutabilirler ama kendilerine yapılan kötülüğü asla unutmazlar!

 

İçi kar beyaz yani fitneden, fesattan, hasetten, kinden, nefretten, kibirden veya gururdan temizlemiş insanlar zaten içlerindeki güzellik niyetlerine, düşüncelerine,  konuşmalarına, her türlü hal ve hareketlerine yansır. İnsanlara karşı iyi ve güzel davranır, nazik ve kibar olur, anlayışlıdır.  Belki yaptığı iyiliğin karşılığını insanlardan göremez ama huzurludur. İnsanlar iyiliği unutabilir ama yüce Rabbim hiç bir iyiliği unutmaz, zerre kadar iyiliği sevapsız bırakmaz. Zerre kadar günahı da cezasız bırakmaz..

 

İki cihanda da iyilik, güzellik, huzur, sağlık, sıhhat ve selamet için başta kendimiz iyi olmalıyız, başkalarına karşı da iyi ve güzel davranmalıyız. Bir insanın iyi, güzel, nazik ve kibar davranışını en çok annesi hak eder! Bir insan evvela annesine iyilik yapmalı, yardım etmeli! Cennet annelerin ayağı altındadır hadisi şerifi hiç bir zaman unutmayalım. İnsanın başına bir iş geldiğinde en samimi arkadaşı bile kendi hayatına kaldığı yerden devam eder ama en çok yanan, çırpınan anne olur. Çocuklar zaten bir annenin hayatıdır, yaşamıdır!

 

Netice kelam, kötülük yapa yapa kimse iyilik, güzellik, selamet ve huzur bulamaz. Adilik yapa yapa kimse iyi bir hayat sahibi olamaz. En önemlisi de kötülük yapa yapa kimse cenneti kazanamaz, kötülüklerle kazanacak tek şey cehennemdir!

 


abdullah konuksever

( İyilik başlıklı yazı hotamisli tarafından 18.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu