Pişmanlık
Bizim İçindi
Gönül çırpındı
vefasız bir yâr için
Dikenli bir
çalı gibi kanattı gönlümü için için
Uçmadı bu
gönül kuşu konmadı başka bir dala
Yoruldu gönül
kuşum söylemedi sevmez ne için
Dönmedi giden
o vefasız yâr vardı yaban ellere
Beni de attı
vefasızlığıyla diyar gurbet illere
Kanarken bu
gönlüm deva olmak için dönmedi bir kere
Yoruldu gönül
kuşum söylemedi sevmez ne için
Kendisi de varmış
kendisi gibi bir vefasıza
Dayanamamış
sevdiği onun cilvesine hem de nazına
Bana cilvesi
nazı açan bir çiçekti bakmazdım hiç kusuruna
Yoruldu gönül
kuşum söylemedi sevmez ne için
Aradığı neydi
söylemedi bana bilmem neden
Ben sakınırdım
onu rüzgârdan esen yelden
Ayrıldık da
ne oldu biz birbirimizden
Yoruldu gönül
kuşum söylemedi sevmez ne için
Döndü geldi
yarası derindi söyleyemedi bana
Dayanamadı bu
gönül sordu neler olmuş sana
Pişmanım çok
zulüm ettim dedi ben sana
Yoruldu gönül
kuşum söylemedi sevmez ne için
Çok çırpındın
benim için nankörlük ettim
Ayran gönüllü
hercai idim dikenimle gezdim
Şimdi yaralandı
bu gönlüm pişmanlığımla geldim
Yoruldu gönül
kuşum söyledi şimdi sevmez ne için
Anladım elden
ne gelirdi bu gönlüm kırgındı
Bana bakarken
gözleri pişmanlık içinde dalgındı
Sarıldım candan
açıktı her zaman kapın kapanmadı
Uçtu gönül
kuşum gönlüne kondu pişmanlık bizim içindi
Mehmet
Aluç-Gülveren