Yorgun bir mavi’nin düşünü kuruyorum
Martıların çığlığında sair yarım ada
Göğün küpeştesinde esrarlı bir seda
Düş bozgunu ümitlerin
Sarmalında hidayetin
Kucakladığım kadar yaslıyım
derinlerinde
Mavi gözlerinin.
Rahmetinde ihya olan vatan
topraklarım
Külüstür beyitlerden arakladığım her
yıldızı
Sana bahşediyorum:
Bir Rabbim bir sükun bir de vaveyla
yüklü
Tozu dumana katan yeislerin
kundakladığı
Çakıl taşlı yolu da emanet ettiğim
dünüm
Yarınına da kefilim ülkemin.
Doğurgan yıldızlar
Nasıl ki hilali ile kucaklaştı göğün
Al bayrağımda parmak izim
Ve izi tüm şehitlerimizin.
Solmaya dair bir günde
Kırağı çalan yüreğin ikliminde:
Bayramım bu gün;
Bayrağımla yatar kalkar
Öpüp de başımı koyarım
Rahmetin indinde kutsalım;
Vatan toprağım;
Vatanına niyazlar sunan bir Türk kızı
Rüzgar eşliğinde varlığım nasıl da
uçuşur enginlerde
Hele ki dış mihraklar dikip de gözünü
Yâd ettiğimiz dünün emaneti
Bir bir şehit kanı ile
Biten yedi veren gülleri
Rahmetin ve coşkunun gizeminde
Toprağa ve sevdaya doydum.
Kanaviçe desenler ülkümde saklı
Kardığımız renkler hitabında aşkın
Sevdalıyız mabedimize
Kalan göğün eteklerinde
Sarmalında en derin sesin
Şüheda yüklü her desen
Top yekûn sevmedik mi biz vatanımızı
ezelden…
Konuşlu bir bulut
Kuğu boynunda saklı nice umut
Revnak gölgeler mavide ısrarcı:
Atam, izindeyiz madem
Süre gelen coşkulu bu devri âlem.
Bir çocuk bir kadın bir de
dizginlerine
Hâkim olmadığımız aklın.
Uzun mesafede sürüdük dünü de rahmeti
de
Kıssadan hisse tüm cihana
Yol olduk yolluk olduk
Canımızı da feda ettik pürü pak ilkelerimize.
Katımızda ne yoksunluk ne de savruk
bir nida;
Kollarımızda yanan İlahi Ateş
Boynumuz da Rabbin huzurunda kıldan
ince.
Yasımızı yok saydık sayalı
İspat ettik de yedi düvele:
Âşık ve sadık her birimiz
Kefil ettiğimiz yürek sesimiz:
Mezarında rahat uyusun Atam ve tüm
şehitlerimiz
Rabbine tapan biz şerefli Türk nesli
Her akıbeti yorup da hayra
Göğüs göğse çarpışmadık mi zalimle,
düşmanla?
Solmaz ki rengimiz
Sanmasınlar da kimsesisiz.
Hudutları aştık
Biz ki vatan aşkıyla taşkın yürek
neferleriyiz:
Koyu çehresinde lanetin
Beyaz teninde aşk dolu vatanına ve
ilkelere
Emsalsizliğimizle de namzet düne ve
yarınlara.
Şahit olsun Rabbim:
Çoluk çocuk hâkimiz de asaletine
neslimizin
Andığımız kadar doğruyu ve aşkı
Kara sevdalıyız muktedir olduğumuza
da vakıf
Tüm cihan kardıkça İlahi Adaletin.
Şafağımız attı mı tutamaz bizi kimse:
Şafak vakti uyandık tez elden
Diktik sevdayı vatan topraklarına
ince ince.
Kerameti yüreğin;
İkbali ile selametin
Neşriyatında göğün
Kırptığımız yıldızlardan nasıl da
yükseğiz.
Arımız, andımız, aşkımız:
Kuru ekmeğe şükür duyup
Kanımızla yazdığımız rotamız.
Cepte cepkende;
Sardığımız tüm gücümüzle
Dolunayın ve güneşin ve ülkemizin
bekçileri
Yenilmedik asla yenilmeyeceğiz
Elbette içimizdeki coşku ve rükû
Gölgelere dahi uzak durmadı mı Rabbin
rahmetiyle?
Beyazın tininde;
Al bayrağın titrinde
Yaşasın bayramımız, yaşasın
Cumhuriyet’imiz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu
olsun.
Varlığımızla, kaskımızla, şah
damarından yakın Mevla’mızla…
Siper olduğumuz siper ettiğimiz…
Mehmetçiğin ve tüm ülkenin de
huzurunda…
Ettiğimiz yeminlerle
Yaşadığımız ve yaşattığımız biricik
Cumhuriyet’imiz.
Ne boyun eğdik ne korktuk:
Aşkı rahmet bildik; vatanı sevda;
Ülkülerimiz cihan dilinde eşsiz birer
vaveyla.