KİM DE BİR CAN
KURTARIRSA BÜTÜN İNSANLARIN HAYATINI KURTARMIŞ GİBİ OLUR.
2007 Yılıydı. Bir rahatsızlığım için gittiğim Fethiye Devlet Hastanesinde bir
grup sağlık personeli hastane girişinde bir stant açmış, insanları organ
bağışına davet ediyordu. İşim bittikten sonra yanlarına yaklaştım. Hiç
çekinmeden yanlarına gittim ve biraz da espri ile karışık ‘’ Beynim hariç tüm
organlarımı bağışlıyorum’’ Dedim. Gülüştüler ‘’Neden Amca?Neden beynin
hariç?’’ Dedim ki ‘’ O bana bile pek yaramadı ki başkalarına yarasın.’’ Her
neyse bana bir kart verdiler ve böylece ben öldüğüm takdirde tüm organlarımın
bir başka insana monte edilebilecekti ( Bunun tıbbi tabirini bilmediğim için
monte diyorum, kusura bakılmasın.)
Aradan yıllar geçti. Değerli kardeşim Adem Efiloğlu ‘’ Cenin’’ Adlı bir roman yazdı. Bu
romanda uyuşturucu ile mücadele var, kürtaj konusu var ve bugünkü yazımızın
konusu olan organ nakli var.
Adem Efiloğlu, alkol ve uyuşturucunun nasıl bir baş belası olduğunu işlemiş, kürtajın –
şartlar ne olursa olsun- bir cinayet olduğundan bahsetmiş; ( Bu konuda ben
farklı düşünüyorum. Bazı çok özel hallerde kürtaja izin verilmesi gerektiğini
savunurum hep.) organ nakline şiddetle taraftar. Hatta dinen de uygun ve
gerekli olduğunu savunmuş kitabında.
Neyse efendim, Adem, kitabını sosyal medyada tanıtırken vatandaşın biri ‘’
Organ nakli bir katliamdır. Dinimiz organ nakline kesinlikle izin vermiyor. Hatta
Kur’an ‘’ Başkalarının organlarıyla yaşamayınız’’ Diyor’’ Şeklinde bir yorum
yapınca bu kişiyle başladık münakaşaya. ‘’ Kur’anın hangi ayeti başkalarının
organıyla yaşamayınız diyor?’’ Diye sordum. Cevaben Nisa Suresinin 29. Ayetini
ileri sürdü: ‘’Kendi kendinizi katletmeyin’’ Tabii ki tamamen alaka dışı. O
ayet intihar ile ilgili olabilir ancak.
Ancak daha sonra karşıma bir video çıktı ve bu videoda da konu organ nakli olup
konuşan şahıslar kimdir, neyin necisidir
bilemesem de oldukça ciddi görünen bir şeyler anlatıyorlardı.
Videonun linki şu :
https://www.facebook.com/watch/?v=1218422701687671
Video
şu söz ile başlıyor: Organ Nakli KATLdir. ‘’ Beyin Ölümü yalanı.’’
Ha bu arada unutmadan: Bu videoyu servis edenler: Şifa Bahçesi adlı bir face
book sayfası açmışlar ve videonun sonuna doğru bu şahısların Risale-i Nur
şakirtlerinden veyahut da Fetöcü
oldukları ayan beyan bir şekilde anlaşılıyor.
Her neyse. Nurcu ya da Fetöcü farketmez. Eğer konuşanların söyledikleri
doğruysa ortada gerçekten de korkunç bir durum var.
Önce bakalım neler söylüyorlar bu sözde bilim adamları.
1. Konuşmacı:
‘’Şu an hepimize bir baskı yapılıyor. Organlarımızı bağışlamak ‘’insani bir
vazife olarak’’ yutturuluyor bize.En büyük ( ve gizlenen ) problem şu ki Organ
bağışı yapan kişi ölü olmaması gerekiyor. Çünkü onun organları ölüdür ve
başkasına nakledilemez. Bu engeli aşabilmek için ‘’ Beyin ölümü’’ Hikayesini
uydurdular. Böyle bir ölüm tarifi yoktu. Bu sözde bilimsel ölüm tarifi ile
organ nakli meşrulaştırıldı.Asıl problem şu: Beyin ölümünde kişi elem ve azap
hissedebilir. Organları alınırken bu aciz insanın ( günahkarın) canı yanar.
Organ bağışını düşünen herkes bilmeli ki en vahşice ve azap verici şekilde organları
ondan alınacaktır. Kaldı ki güncel araştırmalara göre beyin ölümü tahakkuk eden
kişilerin %60 ı tekrar uyanabiliyor. Ama organ nakli için bu kişiler
katlediliyor. ‘’
2. Konuşmacı:
‘’Çocuklarının organlarını bağışlayan ebeveyn, bu aileler organ naklinden sonra
çocuklarını tekrar görmek isetmişler ve bu aileler çocuklarının yüz
ifadelerinin korku ve azap dolu olduğuna şahit olmuşlar. Çocuklarının
saçlarının gri veya beyaz olduğunu görmüşler bu üç saat süren ameliyat
içerisinde. Elem ve azab içinde tahakkuk etmiş bir hal. Şu da bilinmeli ki
organları alınan kişiler ameliyat masasına bağlanırlar. Kalkıp direnebildikleri
için. Bu durumdan korkuyorlar. Ameliyat eden kişiye karşı koymaması için.
Videonun sonunda Said-i Nursî’nin Barla Lahikası adlı kitabından bir pasaj var:
Said-i Nursi şöyle demiş:
‘’Ey insan ve ey nefsim, muhakkak bil ki cenab-ı hakkın sana in’am ettiği
vücudun( Yani Allah'ın bir nimet olarak sana verdiği vücudun), cismin, azaların,
malın ve hayvanatın ibahedir (mübahtır.) temlik ( mülkün) değildir.’’ Yani tartıştığım vatandaşın da dediği gibi
Said-i Nursi öz Türkçeye çevirirsek aynen şunu diyor. ‘’Vücudun öyle babanın
malı değildir. Canının istediğine, istediğin gibi bağışlayamazsın.’’
Peki bu organ nakli denilen olayda gerçekten de canlı insanların organları,
bağırta bağırta mı sökülüp alınıyor? Yani bu iddialar doğru mu ? Beyin ölümü tamamen palavra mı?
Bu konuda bayağı bir araştırma yaptım. Eğer böyle değilse konu hakkında daha
açıklayıcı bilgiye sahip olan arkadaşlar yazabilir.
Beyin ölümü kısaca şu: Beyin ölümü çeşitli nedenlerle beyin
ve beyin sapı fonksiyonlarının tamamen ortadan kalkmasıdır. Burada beyin ve
beyin sapında kan akımı ve elektirikî aktivite tamamen ortadan kalkmıştır.
Tanısı fizik muayene, beyin sapı refleksleri ve apne testi ile kolaylıkla
konulur. Gerektiğinde tanının EEG, Doppler ultrasonografi, anjiografi veya
SPECT testlerinden biri ile desteklenebilir. Beyin ölümü tıbben ölüm
anlamına geliyor
Beyin
ölümü ilan edilen kimse yeniden uyanır mı? : "Beyin ölümü ilan edildikten sonra uyanan
hiçbir hasta olmamıştır. Beyin ölümü yasal olarak deklare edildikten sonra geri
dönüşü olmayan bir süreçtir. ( Yani videodaki konuşmacı gibi beyin ölümü
gerçekleşen kişilerin % 60 ının hayata dönmesi diye bir şey söz konusu değil.)