Bir düşün ön sözü ise şiir ve de
izdihamdan doğan ölümcül kehanetlerin de tutanağına işlenmiş iken şairin sicili:
şimdi varlığıma ihanet eden tüm tahminlerden alıp da payıma düşeni hayatı
yaşanır kılan bir hitapla sesleniyorum içimdeki çocuğa ve yaşı olmayan yasların
kaç asra denk düştüğünü bilmeden kendimce yaşıyorum en azından zararsız
varlığımla bazılarının yerine de seviyorum kimine göre bir suç unsuru olsa da
aşk diye anılan o depresif duygudan düşen payıma iken yaşama sevinci.
Muadili mevsimin,
Kayrasında ölen bir düşün de dirlik
sancısı.
Sebeplerin solduğu bir rüzgârdı matem
Devinen yasların yasa olduğu bir izdiham
Sebeplerin soruşturulmadan direkt
yollandığı
Darağacına
Elbet mutlak bir hürriyetti şairin
yürekten özlemi.
Severken bir düşün de girizgâhında
Nöbet tutan gece gibi
Günahların çetelesini tutan bir
nazire
Ölümcül bir düşün hitabesi
Yoksa varlık sancısı mıydı
İçine düşülesi o kuyu?
Biteviye sürüklenen bir yaprak gibi
Aidiyeti sorgulanan yaslı mevsim ve
şair:
Tutkulu sözcüklerle izdivaç yapan
güneş
Kaykılan evrende hiçbir art niyeti de
yoktu kalemin:
Sevdalı manzumelerle düşmüşken yola
Düşmese de yakasından hüzün
Hangi sondu uygun olan?
Birer methiye dizdi insanlık
Kandığı kadar aşkın yüzü suyu
hürmetine.
Efkârına da yenik düşen mevsim
Kışın son günleri kimine göre
Kış güneşinden dahi kesmişken umudu,
Bir şiirin de nesine hani?
Savrulduğu beyitlerle düştüğü
tuzaktan
Kurtulması imkânsız
Yani, bentler aşan hüzne miydi katık
yaptığı şairin?
Künyesinde umudun
Bir solukta yâd etti maziyi.
Aşkın bekasına hürmet eden şevk gibi
İstemsizce sevdi insanları ve kâinatı
Gerçi canı yanarken durduk yere,
Bam teline bastı kürenin
Tozutan rüzgâr ve terbiyeli mevsim
Yakası açık olmayan her aşk ve şiirdi
hediye
Düşmeyen yakasından latif rüzgârın.
Gönyesi kırık bir güneş
Umudun da küpeştesi
Aşkı armağan eden evren
Sırıtan bir yürekten de alıp boyunun
ölçüsünü
Dizdi tek tek imgeleri
Oysaki çok basitti hayat
Anlayana bir sepet
Anlamayana derlediği iyi niyet
Kanatan rüzgârın soluklandığı her
satırda
Birer hükümdü madem verilen
Günahları boynuna matemin ve
mahremin.
Göğün izleği kocaman bir konçerto
Kâinatın coşkusuna eşlik eden
melekler
Uluyan sessizlik ve kibirli isyanlar
Ne de güzel uzağındaydı kinin ve
nefretin
Açık ara farkla severken şairce
Bir kimlik derdiydi tutsağı
Ve güneşin siciline işlendi iyilikler
ve şiir
Künyesine de bastı damgayı
Rüştü ispatlanmıştı bir kez aşkın.
Kürediği özlemde azımsanmayacak bir
hüzün
Şimdi yol yakınken uzaklaşmalıydı
evrenden
Satırlara doğan güneş gibi haykırdı
şiirler:
Yaşasın yalnızlık
Elbette kibirli taslağı yüreğin;
Gördüğü her hayali anarken aşk ile…