…
“Bu günlerde havalar güzel geçiyor. Her yerde bir kıpırtı, bir canlanma var. Ağaçlar ver yerler renge renk çiçeğe durdu. Uzlaşma da buralara sakinlik getirdi. Evlerine dönenler olduğu gibi, dönüp dönmemekte kararsız kalan, beklemeyi seçenler de az değil… Bizler de beklemeyi tercih edenlerdeniz.”
“Yazmayayım diyorum ama her yerde olduğu gibi burada da gündem: Korona virüsünün yaptıkları… Yazmıyor musun? Yazıyorsun da benim mi elime geçmiyor? Nihal nerede kaldı, diyenler de var.”
“Kirliliğin sadece bedenimizi sardığını zannediyoruz, ama ruhlarımızın da ne kadar kirlendiği ortada değil mi? Birileri acı çekerken veya ölürken duyarsızlıklarımız bir kez daha gün gibi aşikâr değil mi? Ne kadar çok kirlendiğimizi yeteri kadar anlayabildik mi acaba?”
“Korona virüs korkusuyla maske, kolonya, sabun, deterjan, kâğıt mendil ve kâğıt havlu için raflara saldıranlara, satıcıların da fiyat fırsatçılığına bakarak kirliliğin seviyesini ölçmeye çalışıyorum.”
“Benzeri kirliliği iki ay önce Elazığ-Malatya depreminde ev sahiplerinin kiraları katlamalarıyla görmüştük. Kötüler her zaman daha çok olsalar da, iyiler direnmeye devam ediyor, devam edecekler. Virüsle dış temizliğe başladık da, acaba iç temizliğe de sıra gelecek mi?”
Türküde;
“Sakın çıkma patika yollara,”
“O karlı dağlara, kırlara, o karlı ovaya,”
“Yenik düşüyor her şey zamana,”
“Biz büyüdük ve kirlendi dünya…” demiyor muydu?
“Öyle anlaşılıyor ki, bu krizden herkes şöyle veya böyle nasibini alacak! Salgına yakalanma korkusuyla yaşamak, bağışıklık sistemini zayıflatacağını, virüs hasta etmese bile, stresten dolayı hasta olacağını düşünebilen kaç kişi var acaba?”
“Gözle görülmeyen bir mikrop; kibirlenmemek gerektiğini, mala mülke güvenmemek gerektiğini anlatıyor da, biz neden anlamamakta direnmeye devam ediyoruz. Sağlıklı büyümek, tek başımıza becerebileceğimiz bir iş değildir.”
“Basit bir gripten, alkol ve sigaradan, kanserden, trafik kazasında ölenlerin sayısı korona virüsten ölenlerden çok daha fazla olmasına rağmen, algı ve korku virüsten daha hızlı yayıldığının farkına varabiliyor muyuz? Algı ve korkuyu pompalayanlar korkuyu fırsata dönüştürmeyecek mi? Hatta ‘bir virüsle bir rejim değişikliğine nasıl gidilir?’ hesabını yapanlar olmayacak mıdır?”
“2019 yılında ABD’de görülen 34 milyon grip ve zatürre vakasından 20 bini ölümle sonuçlandığını kaç kişi biliyor? Çin’e enjekte edilen virüs, dönüp dolaşıp virüsü enjekte eden ABD’yi es mi geçecek? Krizin tetiklediği petrol fiyatlarındaki düşüş 100 trilyon dolar batağındaki ABD’yi yangın yerine çevirmeyeceğini kim garanti edebilir? Borsalarda yaşanan depremleri ve şirket iflaslarını kim durdurabilir?”
“İngiliz BP %20, Hollanda’lı Shell %14, Fransız Total %13 değer yitirirken, Suudi Araco 180 milyar dolar zarar ederken, Amerikan Exonmobil, Chevron ve H.Burton’nun zararı hesaplanabilmiş değil…”
“Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD ve yandaşları, bu gün hiç haz etmeseler de, çekirge sürüleri gibi üzerlerine gelen, yerinden yurdundan edilenlerin göç baskısı altında ezilmelerinden daha doğal ne olabilir ki?”
“Kulunun bir hesabı olacak da, Allah’ın hesabı olmayacak mı? “Şer gördüğümüzde hayır, hayır gördüğümüzde şer” olabileceği kaidesi işlemeyecek mi?” Öyle zaman oluyor ki yazmaya fırsat bulamıyorum... Senin de yazmanı istiyorum. Yazarsan rahatlarsın... Allah'a emanet olun!"