Frapan bir sözcükten çıktım yola elbet aşkın ve sevginin kundaklandığı yalnızlığa da selam verip aklımın iplerinde oynayan hecelere geçirmek istediğim mintan çünkü terbiyeli ve kapalı olmalıydı bedeninden uçuşan ışıltıya da ramak kala ve ölüme ket vuran sevginin şakıdığı boşlukta niyazıma sahip çıktığım kadar sevmeyi şart koştuğum o dik yokuşta.

 




Yalnızlığı tayin ettim doğdum doğalı

Sözcükler b/içimsizdi önceleri

Aslında imla hatalarının darağacında sallandırıldığı

Ne çok önsezi lakin sustum:

Ne çok dip not:

Elbet koydum başına şiirin

Hani olur da yanar durduk yere

Alevi tayin etsin şiirin ruhunu.

 

Köhne bir lahit idi aklımın pencereleri

Aklıma şerh düştüğüm üç beş diploma

Zehir gibi olsam da ömür boyu

Yaranamadığım insanlık

Elbet hüzün ve acılar adam boyu.

 

Yalnızlığıma şahit idi yüce Rabbim

Ne zamanki sevdim

Hor görülen yüreğime nice tohum serptim

Ve uzadıkça uzadı boyum

Uzadıkça uzadı ömrün sulh bildiği umudu da

Eksik etmeden heybemden

Güne dair ne bir sitem ne de kinaye

Hele ki insanın da tek derdi oldu mu ki kendisiyle.

 

Tek heceydim sadece:

Gül ve aşk.

Haznemde saklı sağanak

Elbette içimdeki çiçek bahçesini mahrum bırakmamak

Adına.

Savdığım iblisi

Yanlı yansız densiz seyrini ömrün hak gören

Ve ben Allah rızası için yaşayıp, seven

Mazlum bir yürekten başkası da değilken.

 

Sözcükler karanlığı dağıtan

Oysaki geceydi buluştuğum

İlhamın verdiği saatte

Ömrü serip de hecelere

Buluşmak adına nice yürekle

Kaleme kâğıda sarıldığım

Belki de bir avuntu

Savruk yüreğimin de yıkılmazken tabusu.

 

Şafağın zümresi idi yıldızlar

Gönlün de ukdesi elbet

Dünde unutulmuş anılar ve yarım kalmış masallar.

Ne bir masal kahramanıydım ne de melek

Sadece yüreğin feri ile yolunu bulan

Elbette kaderin öncüsü inancıma

Asla da kimselerin ket vuramadığı

Duvarlarıma rağmen gözüm de hep yüksekteydi:

Elbet Allah katına ereceğim hidayetle

Dünyaya ve sevgiye ve tüm insanlığa

Açtığım o pencere.

 

Katıksız sevdiğim yüreğimle

Ait olmak düzeneğe

Reddedilsem de milyon kere

Asla dem vurmadım şerden ve lanetten

Öfkesini bileyenlere dahi uzattım zeytin dalı

Sevgiyle düştüğüm yolda

Gözümden düşen her yaşta saklı utkum

Aşkıma sahip çıkan afaki gölgeler

Nihayetinde Rabbimle buluştuğum

Gün gibi aşikâr.

 


( Şiirin Ruhu... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 25.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu