Düşer
Bedenden Yere
Kırsal bölgede
bir zaman
Vakti gelmediğinden
sona, çekilirken feryat
Kaldırımların
sessizliğinden bir ayak tıkırtısı
Tek bir
nefesle feryat giderken gelirken derman
Duyulur sevincin
sesi kesilirken feryadın bağırtısı
Düşer bedenden
yere duyulur feryadın şangırtısı
Kim bilir
sevince beden ne kadar hasret kalmış
Bir gül açar
kaldırımlarda mevsimlerden kış
İcazet almış
gülmek için yanaklarla bakış
Kaç kaçabildiğin
kadar feryat senindir bu kaçış
Açılırken bir
el avuçla dua yüklü gökyüzüne budur yalvarış
Düşer
bedenden yere duyulur feryadın bağırtısı
Bir hırka
giyilir çomak sokulurken çarka hak çıkar arka
Duyulur sevinç
nidaları içinde söylenilen birkaç fıkra
Yolumuzun üstüdür
her gün düşer yolumuz şarka
Devresi yanmış
yalnızlık yanar mutluluk doğar başka
Açılır mühürsüz
sandıkların kapakları yeni günde var aşka
Düşer bedenden
yere duyulur feryadın hışırtısı
Mehmet Aluç