Biz de düştük aşk denilen illete
Canımın cananı ah Deli Gönül
Bu sayede martak çıktı millete
Kalbimin mihmanı ah Deli Gönül
Böylesine yaşamak bana züldü
Ters döndü talihim bana da güldü.
Bir kız sevdim adı Deli Gönül'dü
Aşkımın ilanı ah Deli Gönül
Onu ilk kez Bakırköy'de görmüştüm
Lavaş ekmek arasına dürmüştüm
Üzerine bolca ketçap sürmüştüm
Dişimin cilbanı ah Deli Gönül
Saçlar siyah teni ise apaktı
Göz süzerek bana şöyle bir baktı
Anladım ki kafadan az kontaktı
Dilimin zebanı ah Deli Gönül
Hayran oldum ben onun gülüşüne
Ağzındaki on dört, on beş dişine
Akıllının zaten benle işi ne
Padişah fermanı ah Deli Gönül
Memleketi Erzurum-Pasin idi
Gözlerinin rengi de yosun idi
Hatun değil adeta tosun idi
Gönlümün sultanı ah Deli Gönül
Değirmen taşına benzerdi kıçı
Kirpileri kıskandırırdı saçı
Koynunda saklardı gizlice haçı
Kilise ruhbanı ah Deli Gönül
Aşk-ı derûnumu deştim harlattım
Üryan kaldım, esvapları fırlattım
Velhasılı iyicene tırlattım
Ruhumun efganı ah Deli Gönül
Babam derdi '' Oğlum, ha bu mal gibi''
Anam derdi'' Yemek yapar yal gibi''
Bana sorsan yarim ince dal gibi
Semtimin fettanı ah Deli Gönül
Serde vardı elbet deli fişeklik
Hasta idim ona hem de döşeklik
Sami der ki işin aslı eşeklik
Sırtımın palanı ah Deli Gönül
**********************
Cilban: Küçük taneli fasülye
Zeban: Lehçe
Efgan: Izdırap
(
Deli Gönül başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
18.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.