Varoş bir gülüştü gecenin kopan
kulağında saklı:
Merhamet dilenen yargıç
Belki de savcısı hüznün
Berat etmeye kaç gün kalmıştı sahi?
Hükmeden hürmeten
Hücum eden düne nispeten
Kaykıldığın zeminde
Reşit bir acının buruk sesinde
Bulurken kendini
Menevişlenen her sözcük
Gıpta ile taparken bilinmeze
Aşkın da nidası
Varsın verilsin mutluluğun selası…
Hani kımıltı
Hani dağıttığın yer gök
Damıttığın o sevince kimler çektiyse
rest
Gökyüzlü kadın
Yalın ve tutuk nutku ufkun
Hem güleç hem somurtuk
Nedir bu yolculuğun sonu?
Erilecek son kademe
Zincirleme sevdiğin bir ömür her
kimse
Kıymet bilmese de eş dost
Yalnızlığa şerh düşmedik mi bir ömür?
Göğün nazı
Yerin kiri
El âlemin kini
Tek başına sevmek mi yetecekti?
Haşmetli hazan
Kavruk nazında yarenlik ettiğin her
kelam
Bir gönül meselesi olsaydı keşke tüm
olup biten
Gönlü yoksa mevsimin
Esse ne olur esmese hani?
Esintinin ilişiğinde kapıp da
koyuverdiğin soluğunu
Bir gün yüzlü
Bir de gecenin devrik sözü
Her hakikat değil mi kiri elinin
kiri?
Varsa yanlış
Haydi, sevelim yapalım değiş tokuş.
Haşmetli iman
Aşkın hatırına yanaştığım liman
Boncuk gözlü sefalet
Nazarına gelmekse kem gözün
En içten okuduğun niyaz
Nihayetinde ereceğin nihayet
Öncesinde mevzular çok derin
Kaldıysa gücün elbet…
Haydi, baştan sev de gör neyin
tecellisidir
Bunca hicran
Konuşlandığın gönle
Ektiğin her gözyaşı
Döner elbet yasın eşliğinde
Bir kekremsi düşün mü gücüdür?
Seni ayrı tutan düzenden
Farkın varsa elbet biçilecektir
Değeri bunca iç çekişin
Dokunduğu her izlek.
Nasıl ki muhatabın özlem ve sevgi
Gel gör ki neyin nesi bunca derdi
Yüklendin de devrildi mi küfen
İçini titreten hüznün olsaydın keşke
son nesli
Nefesine sahip çıkıp da kalma sakın
yarı yolda.
Efkârın tülü
Gizemin peçesi
Elyaf rüyalardan mademki
Firar ettik
Nidaları bitimsizdir hani şairin
Sevdalandığı hicran
Yalnızlığın duvarlarında asılı
matemin
Ölgün sureti
Bir elem bir erdem
Bir yalan bir gerçek
Vardığımız kadar kat çıktığımız
hicret
Elbet ereceğimiz hidayet.
Mahlası aşk ve hüzündür gecenin
Teninde dolunay
Gözlerinde içine çektiği her yıldızı
Kollarken yerli yersiz
Tüten bir duman
Sönen ferman
Tutsaklığında masalın
Gökten düşen üç koçan
Meğerki sonlanmış masal
Bizler henüz yola çıkmadan.