Düşlerin ve de duyguların tanrısıydı
aşk ve gizeme pabuç bırakmayan bir söylence…
Kuşların kanadına asılıydı aşk
Böceklerin duyargalarında
Rengi olmayan bir buluttu bazen
Sürekli, sürekli birileri kulağıma
fısıldayan:
Unut, sadece unut, diye.
Tebessümler ekiliydi nadasa aldığım
ruhumda
Bense soyut bir gezgin
Randıman alamadığım hayallerim vardı
tıknefes
Ve sabırsız ve de muhalif yüreğim:
Elbet kendine muhalif.
Destursuz giren kimse içeri
İyi de aşkın yaka kartı yoktu
ezelden.
Üstelik ne zaman bir araya gelmişti
iki yakam?
Ah, aşk yakamdan düşmeyen
Acının da muadili
Elbet müdavimi
Sahi, nereden başlamalıydım ben?
Bunca zaman yüz çevirdiğim
Üstelik yüzüm yoktu kendime
Yüzüm yoktu kendimi sevmeye.
Meali neydi sahi, aşkın?
Sebepsiz yola çıktığım ve sevdiğim.
Görünmezin ve bilinmezin izini süren
ben:
Sefil ve de seyyah yüreği kâinatın
Üstelik her dolunayda yıldızların
kanat çırptığı
Göğünse kucakladığı ayı, yıldızı.
Elbet yer gök kırmızı
Doyamadığım sevmeye:
Türk bayrağı asılı illa ki aşkın ve kâinatın
Gamzelerinde.
Sevgi bir limandı
Aşksa çağlayan
Bazen için için bana şarlayan.
Ah, etmediğim üstelik
Tutuşan saçlarım ve rengim ve
muadilim
Bir çocuk gibi gezindiğim.
Müspet menfi hangi duyguysa
Yine ve yeniden kendime sitem
ettiğim.
Ruhumdu ıssız bir o kadar kalabalık.
Sol katında rüyaların
Sağdıcı gerçeklerin.
Besmele ile yola koyulduğum
Beynamaz gölgelerin köylerinden
kovulduğum
Ve işte hep de içimde saklı
Şah damarımdan yakın çok yakın
Rengimde, tenimde, yüreğimde.
Dokunduğum dokunmadığım her keramet
İhmal ettiğimse içimdeki çocuk
Elbet muaf tutulduğum mutluluk
Üstelik bir ömür nutku tutuk.
Sehven ölüydüm madem
İyi de nasıl doluydu içimdeki
mabedim?
Tek zerremle vakıf olduğum kâinat
Bir taş ocağında taş mı taşıyordu
sanki insanlık?
Sevmekse hep insanlara yük
Bense severken hafifliyor
Ve kırıyordum zincirlerimi
Bazen içim zehir zemberek
Dışımdaki mizaçla sadece kendime
yüklendiğim.
Unutulmaksa ne gam!
Gam yüklü notalardan derlediğim
Şarkılar yürekten taşan
Bir rüzgârsam gezindiğim bulut bulut
En aykırı iklim olsam da
Elbet dokunacağım ruhuma
Şafağı atmadan şafağın saklı kaldığım
şu gök kubbe
Aşk ve de özlem ve aidiyet
Serili olduğum hüznün alt çekmecesi.
Ve işte soluduğum hayat
Kimine göre solduğum.
Depara kalkan gece ve hikmet
Serili olduğum her yanım:
Yâd edilesi dünün
İnfilak ettiği örgün bir matem belki
de
Sancılandığım ne ki?
Mademki doğacak yeni gün ve umut.