Düşler topla mahzeninde varsın bir de dilek tut, en zorundan yaşadığın hayat kolaysa dünde saklı ukdelerden düşler ör ipek saçlarında gecenin son bulacakmışçasına eziyetin son kırıntısı ile cenneti alaya yakın bir semada seyyah bulutlardan sesler bul yandaş olsun diye iç sesine ve sözünden dönme asla elbet sabahın nefesinde her heceyi kutsayan rüzgârın esintisine bırak kendini.

 

 

Yangın ertesi bir serinliktir celp ettiğim değil inkâr ettiğim hiç değil elbet edimlerde saklıdır maharetim gel gör ki kök saldığım ömrün müdavimi ırkı olmayan düşlerin gücü ile tünedim hikmetine matemin ve endamlı önsezimle dokudum sonra dokundum ve okuduğuma muktedir sadece sevap bildim içimden gelen her gülüşün ve telaffuz ettiğimdi sevgi günden güne büyüyen iç sesimin nezdinde.

 

 

 

 


Varlığımsa kat izine düşkün.

Yokluğum elbet kat ettiğim gizemin

Tesiri ile irkildiğim

Bir düşün metruk hecesinde

Bin düşünüp bir söylediğim

Aşkın rahlesinde korunaklıdır dünyam

Bazen beni benden koruyan

Hümayunu evrenin

İlla ki kıyama durduğum vakitli vakitsiz

Ektiğim umudun devasa sepetinde

Açan nazenin bir gelincik olsam ne ki

Başım hep dik ve vakur

Issızlığım ne ki hem?

 

Rabbimle münazara ettiğim her an

Saklandığım şu mabedin kırık penceresi

Gel gör ki ışıkla ve sevgi ile dolu içerisi

Dışımdaki rüzgârdan asla çekindiğim yok

Dilin de kemiği yok

Lakin insan bir kez güvenip sevdi mi…

 

Minyondur günün rengi

Bir pembeden çıkıp yola varmaksa enginliğe

Aşkın ve sevginin makbulü

Elbet kefesi kırıktır adaleti düzenin

Vuku bulacak illa ki İlahi Adaletin

Ayak sesinde saklı her duam

Günde beş vakit dahi az gelir bana

Andığım kadar Mevla’mı

Ve işte yandığım şu ateşte

Büyümeyen bir çocuk gibi

Sözümde özümde saklı hakikatin zinciri

Ekledim yeniden ekledim bir halka

Hakka kavuşmaktan başka

Ne isterim ki?

 

En muğlak yolda bile

Karanlığı tozu dumana katan

O iç sesin meali

Sözcüklerle bütünleşen her şiir her rubai

Katıksız hizmetindeyim Rabbimin

Kulluğuna müteşekkir bir zikir ki

Fikrimle uyumlu şu İlahi Aşkın rahlesi

Hem eridiğim her ermeye niyet ettiğim

Gönül postamda saklı yüzlerce mektup

Andıkça rahmeti.

 

Kendimle ettiğim her istişareyi

Haklı kılan bir mülakat

Elbet varmaksa zirveye

Yaşamaksa layığıyla

Dur durak bilmem yaşar ve severken

O eksen ki eksildiğim değil

Büyüyen bir nimet

Kırıntılarından nasiplendiğim bir coşkunun müdavimi

Severken büyüdüğüm

Saydıkça evreni

Kadir kıymet bilmenin ta kendisi

Elbet ufalarken içimdeki sözcükleri.

 

Katlandığıma binaen

Kat ettiğim nice yol

Arşınladığım bir mahzenden firar edip

Sığamazken yere göğe

En muktedir duygudan nasiplenip

Nimet bildiğim gün ve gece

Buluşmaksa rahmetin haşmetli sığınağında

Uzanıp da yatağıma

Başımı dayadığım o devasa enginlik

Şühedası dünlerin geride kalıp

Aşkla kıyama durduğum gecede saklı bir seda

Yükseldiğim adeta o sema.

 

Semazen yüreğin neferi sevgi

Sönmek bilmedi sonsuzluğun ateşi

Şükür günüme anıma

Anı bildiğim her acı bir ders niteliğinde

Yoksa nasıl ve yeniden bulurdum kendimi?


( Andığım Kadar Mevlamı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu