‘’Uyumadığım gecelerin sabahında
Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı.
Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah
ezanları
Fırtınada ters çevrilen şemsiyelere
benzerdi
Duaya açılan avuçlarım
Avuçlarıma kar yağardı
Kimi zaman tipi…’’(Alıntı)
Rengi veda olan ela sabahlığı yaz
uykumdan
Firar eden üç beş yeknesak cümle.
Çürük düşler saklı avurdunda gecenin
Kaç koçan mısır yedim de
Dinmedi gagaladığım kara saatleri.
Öksüzdür muhtırası iç sesimin
Koyudan gözlerine yağan karı görmedim
sanma, yabancı
Yerlisi olsan ne ki kalbimin?
Hüzün ırmaklarında yüzmek nedir,
bilir misin sen?
İç acılarımdan inşa ettim bu şiiri
Şiirler ihtiva eden göğün
motiflerinde
Bir doğdum bir öldüm gün ertesi
Bir karanlıktı madem beni bekleyen
Beklediğine değmedi gecenin
Mateminde mevsimin
Bir yaz akşamında saklı kara karınca
misali
Yürürken çıkan ayak sesim
Sadece duyulur Rabbimin nezdinde
Yetmez içimdeki rüzgârın da düşer
yolu Mevla’ma
Kıt kanaat geçinirim de
Kıtlıktan çıkmış gibi severim ben
İnsan neslinde bir soytarı
addedildiğim malum
Dişimi tırnağıma geçirdim de geldim
bu yaşa…
Yaşa yaşa bitmedi yasım tasam
Ah, içinde neler saklıdır Nisan
tasımın
Mutluluk bir hurafeymiş, yabancı
Sen de geldiğin gibi dön ülkene.
Rengim soluk bu aralar
Çiçek olmama izin vermedi insanlar
Dikenlerimle dönüyorum eksenimde
Evhamlı bir sevgiyle dokunurken
insanlara
Bak, artık kaçar oldum
Ve de naçar
Öykündüğüm bir Allah’ın kulu da
olmadı bu yaşa kadar.
Hüznümü mazur görüp
Maruz kaldıklarım gelir de dilimin
ucuna
Korkarım Rabbimden:
Ya O da unutup da beni dönerse ardımdan
Kimler tutar yasımı?
Kimler sayar alacağım yaşları?
Sakarım, yabancı ben severken.
Sekerim de bir bir yürekten yüreğe
uzanan
Köprülerde sıkışıp kalmış bir araç
gibi
Külüstür motorunda hüznün
Beylik sözcüklere de sığınmam hem
Beyhude olduğunu bilsem de severim
coşkuyla
Lakin bir o kadar vazgeçtim
kendimden.
Ya, sen kimin nesisin?
Sökün eden yüreğindeki düşlerden fal
tutsam
Açar mısın fincanın tabağını?
Varsın söyleme ne çıktığını
Bilmezsin sen hem:
Çıkınımda saklıdır kaderim
Kederin motifler işlediği rüzgârı bir
kere sahiplendim ben
Nereye savrulduğumdan da kime ne?
Beynamaz bir esintiden kaçıştığım
doğrudur
Elbet Rabbime koştuğum da
Artık bir saniye bile kalamam ben bu
dünyada, yabancı.
Ya, sen dünyanın neresinden geldin
de?
Şerh düştün yüreğime.
Varsın söyleme yerini yurdunu
Haydi, tut elimi uçalım başka
iklimlere
Sadece sevginin yaşadığı ve yaşattığı
özgürlüğe kanat açalım.
Kanarsak da kanalım, yabancı
Kandırmadığımız sürece yerimiz
saklıdır cennette
İçimde yaşattığım yeşerttiğim de
cennet de cabası.