Düşlerin kat izinde saklıydı
mevcudiyet ve ihbar ettiklerimiz.
İtibar edilesi doğanın da sancısı ile
ayaklandı hayaller ve yalnızlığın müdavimi hayaletler.
Üstü örtülü idi insanlığın ve hicap
duvarlarında çakılı çiviler: çivi çiviyi sökercesine.
Buğrası ömrün
Bir buse idi konan alnına yetim kızın
Göğün mağduru bulutlar
Rahmete doymak adına
Israrla dua ettiler ve iman gücünde
Saklı seyyah yüreklerdi
Rabbine sığınan, hamt eden.
Efkârın büyüsü
Umudun sağdıcı
Aşkınsa layığıyla ait olduğu
Allah adına düşüp yola
Nisan tasından firar eden sağanağın
gizi
Elbet görünmezde saklıydı hayaller
Peçesi günün
Günü b/ölen heceler
Aşkla iman eden müridi sevginin
Sandıktan çıktı tek tek hatıralar
Sanmadıklarımız dahi saklıydı
sandıkta
Pekişense özlem
Hüzne binaen içimizde saklı gizem.
Seğiren gözleri bulutların
Aşkın nidaları ile açıp solan
çiçekler
Eylül idi ç/ağrısı mevsimin
Yaza göz koyan bir bulut gibi
Rahmetin taştığı taşacağı günler
yakın
Hazan bülbülleri ise beklemede
Gülün övüncü
Aşkla öykündüğü
Günü güzel kılandı gece
Karanlığı bölen bir düş gibi…
Yarına meyyal seyyah bir dize
Şairin dizlerinin bağının çözüldüğü
Şahitti yüce Mevla
Şakayıklar ve melekler omzuna konan
müminin
Bir rabıta ise saklı
Bir renkse kayıp
Bir rivayet belki de
Şehrin ışıklarına bürünen gözlerinde
şairin
Şevkle yaşar ve yazarken
Şiar edindiği gizemin tetikçisi
Elbet şiirler kozada saklı
Aşksa evrenin dinmeyen nabzı.
Bazen baş eğen kadere
Bazen baş veren ümide
Baş koyduğu yarınlar kare kare
İzini sürdüğüm ilhamın yankısı
Şair vazgeçmedi ne kendinden ne
gizeminden
Layığı ile seven
İfrata kaçsa bile severken
Sonunda ulaşmıştı Rabbine
İnancın ve mucizelerin feri sönmezken
Neferi olduğu idi evren
Aşkla coşkuyla sadık olduğu kadar
bilinmeze.