‘’Ölüm ve papatyalarla yarışıyor öte güvercinleri

Gece kan döküyor parmak uçlarından

İnsan beyinlerine

Binaların son direniş saatleri yoksul ağıt alevlerine

Yorgun martılar gibiyiz

Deniz tükeniyor; kanatlarımız

Birer birer düşüyor karanlığa.’’(Alıntı)

 

 

Sayacı ömrün

Gaipten gelen de mizacı dünün

Sözcüklerde hasret yüklü

Rehavet

Bir kurşun asker kadarım

Adımlarında yalnızlığın

Hücum edense yüzüme kan

Kandığım kadar kanadığım

Çok mu elzem gözünde insanların?

 

Pervane yüreğimse aşka

Aşkın sarkıtı bir damla gözyaşı

Uleması ömrün kaybolduğumdan da öte

Kaybettiklerim bir bir kayıtlı meleklerin dizinde

Koyuverdiğim yaşlarım

Hüviyetimse yaralı

Oysaki şaşalı idi dünüm

Gün yüzlü bir teyze

Bazen sözcükler kördüğüm

Bir çocuk ve de firar eden içimdeki dehlizden

Kurtulup da ayakbastım göğün mukadderatı

Yeryüzünde saklandığımsa nasıl da doğru

Zaten doğrular değil miydi yanlışları gömen?

 

Belki de tam tersi

Ucu açık bir kalem ve cümle

Üzerinize afiyet:

İnsan sever mi böyle delicisine?

 

Mazur görüldüğüm de öte

Gizlendiğim aşikâr

Gecedeki nöbetim de sonlanmazken asla

Asılı olduğum bir ipin kayarken de ucu elimden

Endamı günün

Enkaza dönüşen bir heceden doğan yangın…

 

Bir düş’ e mahal veren kuytunun temennisi

İçi dolsun diye göz çukurlarının

Göze geldiğimin ispatı

Ah, sessiz fıtratımda sönmeyen ateş

D/ağlanan hecelerden çaldığım son fasıl

Hükmeden kadere hürmet ettiğim

Ellerimde maviden rüzgâr

Yüreğime sokuldukça titrek alev

Nemli bir g/üz vakti…

 

Renklenen büyüsü iç geçirdiğin kadar dününde

Saklı kudret

Genç olmanın hikmetiymiş meğer bu saklı tutulası

Hüviyet

Geçkin şarkılardan kurduğum bir geçit

Geçmemin mümkün olmadığı hicretin g/üz vakti

Hulasası ömrün

Karelerde saklı nice suret

Bir hazan düşü

Bir hezeyanın da kökü

Körüklenen duygulardan sızan

Aşkın reçinesi

Yalpalarken her sevdiğimde

Severken bükülen bileğim

Özlemin titrinde

Yana yakıla bir mecra

Bilinmezin indinde.

 

Kusursuz olmaksa niyetim

Kusurlarımı da asla ütülemedim

Kadı kızındaki kusur

Bense bir babanın ilk göz ağrısı bir hararet

Elbet düşkünlüğüm sevgiye

Düşmediği kadar yaş mı kaldı geride?

 

 

 

 

 


( G/üz Vakti... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 2.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu