Osmanlı Toplumunda Bayramlar Ve Özel Günler—2. Bölüm: Rumların Bayramları-öz
OSMANLI TOPLUMUNDA
BAYRAMLAR VE ÖZEL GÜNLER—2. BÖLÜM: RUMLARIN BAYRAMLARI-ÖZEL GÜNLERİ
1- APOKEFALİSTU İOANNU GÜNÜ: Hıristiyan
Rumlarca 29 Ağustosta bir anma
yapılır. Bu anma
Hıristiyan inancına göre Hz. Yahya’nın ( Vaftizci Yahya
derler ) öldürüldüğü gündür.
Hıristiyan inancına göre
Vaftizci Yahya insanlara Hz. İsa’nın
geleceğini haber vermiş bir
peygamberdir. İnsanları Şeria
ırmağında suyla vaftiz
ettiği için ‘’ Vaftizci’’
Diye anılır.
Peki Hz. Yahya neden
öldürülmüştür?
Hıristiyan inancına göre
İsrailoğulları kırallarından
Herod Agrippa kız kardeşiyle evlenmek ister. Hz.
Yahya ise bu nikahın
haram ve geçersiz olduğunu söyler.
Bunun üzerine Herod
tarafından kafası kestrilerek
idam edilir.
Rumlar işte bu günü
29 Ağustos’ta anarlardı
ve o gün asla
kırmızı renkli bir
elbise giymezlerdi.
2- APOKRİES : Bu aslında bir
karnavaldır ve bu karnavalın
kökleri ta mitolojik tanrılara
kadar uzanır. Mitolojik dönemlerde
Şarap Tanrısı Diyonizos’a
bağlılığı ifade etmek
için 40 gün boyunca et ve hayvansal ürünlerin
yenmediği bu gün
daha sonra Hıristiyan inancına
dönüştürülmüş ve Şubat Ayı
içerisinde üç hafta et ve hayvansal
ürün yememek suretiyle kendilerince bir nevi oruç
tutmuşlardır Hıristiyan Rumlar.
Bu bayram 19. Yüzyıldan itibaren
tamamen festivale dönüştürülmüştür.
Ancak bu günü karnaval
havası dışında ciddi bir şekilde
kutlayanlar da vardır ve buna TESSERAKOSTİ adı verilir.
İlk gün hiçbir şey yenmez. Sonraki 3 hafta boyunca hayvansal gıda alınmaz. Son
haftasında sadece haşlama sebzeler yenir. Paskalya günü ise “magirica” adı verilen sakatat çorbası
pişirilir.
3- AYİA EFİMİA GÜNÜ ( YORTUSU): Ayia Efimia ismi eminim
Kadıköy’ü bilenlerin hiç
yabancısı değildir zira orada
bu isimle bir
kilise vardır.
Bu kiliseye adının veren Efimia oldukça
varlıklı bir ailenin
kızı olarak 200’lü yılların sonlarında Kadıköy’de
doğar ve o
yıllarda henüz Hıristiyanlık Roma
İmparatorluğu tarafından
kabul edilen bir
din olmamasına rağmen
Hıristiyan olur. İşte bu
sebeple Efimia önce işkence görür
daha sonra da
yakılarak öldürülür. ( 303
yılında )
330 Yılında İmparator
olan I. Kosntantin Hrıstiyanlığı kabul
edip Roma İmparatorluğunun resmi
dini yapar ve Efimia’nın
cesedini bulup mumyalatır.
Ayrıca Efimia’nın isminin
başına bir ‘’Aya’’ yani
‘’Azize ‘’ ilave edilir. Ve tabii
ki adına bir
de kilise yaptırılır. ( Kadıköy’deki Ayia
Efimia Kilisesi eğer I.
Konstantin’in yaptırdığı kilise olarak
varlığını bugüne kadar getirmişse
çok rahatlıkla
Hıristiyanlığın ilk kilisesi diyebiliriz. Ayrıca Ayasofya’dan 250
sene kadar önce
yapılmış olmasını da dikkatlerinize sunarım. Ayrıca Hırıstiyanlığın meşhur konsillerinden Kalhedon ( Kadıköy ) Konsili de bu
kilisede yapılmıştır.)
Ayia Efimia’nın mumyası İstanbul Fener Patrikhanesinde olup
11 Temmuz günü ziyarete
açılır. Bu ziyarete katılanlara iğne dağıtılır.
4- AYİA THEKLA YORTUSU: Ayia Thekla
17 Yaşında bir
genç kız olarak Hırıstiyanlığı kabul
etmiş ve dini
uğruna çektiği çileler
sonunda Mersin’de bir
mağaraya gizlenmiştir. Hıristiyanlık
resmi din ilan
edilene kadar onun Mersin’de
saklandığı ve kaybolduğu
mağara bir ibadet yeri
olmuştur. Daha sonra adına
Kıbrıs’ta bir kilise
yapılmış olan Ayia Thelka adına her
yılın 24 Eylülünde
bir yortu düzenlenmiştir. Bu yortu Osmanlı
döneminde özellikle Büyükadadaki
Manastır’da kutlanmıştır.
5- AYİA STEFANOS YORTUSU:
Ayia Stefanos ismi de aslında
çok bildiğimiz bir
isimdir. İki kelimeyi birleştirin.
Ne oldu? Ayestefanos...
Ayestefanos Antlaşması... Nerede yapılmıştı
bu antlaşma? Bugün
Yeşilköy 1878’de Ayestefanos dediğimiz ilçede...
Peki kim
bu Ayia Stefanos?
Ayia Stefanos aslında
bir Musevi hahamı
olarak Kudüs’te yaşıyordu. Ancak Hz.
İsa’nın zuhur etmesiyle
onunla tanıştı ve
ona iman etti. Bu
sebeple de Hz.
İsa’dan bir süre
sonra Yahudilerce taşlanarak
öldürüldü. Dolayısıyla da
Hıristiyanlığın ilk şehidi olarak
kabul edilir ve sevgi duyulur.
Adına pek çok
kilise yapılmıştır ki
Yeşilköy’deki Aiya Stefanos
Kiliseside bunlardan biridir.
Ayia Stefanos Yortusu
her yılın 27 Aralık
günü yapılır.
6- EPİFANİ BAYRAMI: Epifani aslında Hıristiyanlığın tüm
mezheplerince kutlanan bir bayramdır ancak madem
ki Ortodoks Hıristiyan olan
Rumlardan bahsediyoruz o
halde Rumlar neyi
kutluyorlar bu bayramda?
Rumlar Epifani adını
verdikleri bu bayramda
Hz. İsa’nın vaftiz olmasını ve
ikinci sıfatı olan ( Tanrının oğlu ) sıfatını almasını
kutlarlar. Her yıl 6 Ocak’ta
kutlanan bu bayramda Hz. Ademden başlayarak
Hz. İsa’nın sülalesi-
doğumu- doğudan gelen
üç müneccimin ziyareti- Yahudiye
kralı Hirodes’in emriyle
Beyt’ül Lahimde 140.000
bebeğin katledilmesi- Hz. İsa’nın
sünneti anılır. ( Bayramın kutlanmasının en
önemli sebebi bebek Hz. İsa’yı
ziyaret eden üç
müneccim olayıdır.)
7- HRISTUGENNA: Bu da aslında
çok bildiğimiz bir bayramdır ama
bizler bunu Noel
olarak biliriz.
Bu bayram ne zaman kutlanır ve Rumlar bu bayramda ne yaparlar?
Bu
bayram Rumlar tarafından
25 Aralık ‘ta kutlanır . Bir
akşam öncesi çocuklar ev ev dolaşırlar. Sabah erken kiliseye gidilir, öğlen
yakın akrabalarla yemek yenir. Çam ağaçları süslenir ve altlarına hediyeler
bırakılır.
8-PASKALYA BAYRAMI: Bu da
yabancısı olmadığımız bir
bayramdır.
Hıristiyan inancına göre
Hz. İsa’nın çarmıha
gerildiği hafta kutlanan
bir bayramdır. Tabii ki
kutlanan şey Hz.
İsa’nın çarmıha gerilisi
değil tekrar dirilişidir. Bu
günde Cuma günü perhiz yapılır ve hayvansal besinler alınmaz.
Cumartesi gecesi tam geceyarısı kiliselerde mumlar yakılır ve diriliş kutlanır.
Aynı gece paskalya yumurtaları, ertesi Pazar günü de paskalya çörekleri yenir.
Bazen günleri değişse
de genelde 27
Mart’ta kutlanmaya başlanır.
Çok çok çocukken ikamet ettiğimiz
Fener semtinde (
Patrikhanenin bulunduğu semt) Rum
komşularımızın bizlerede ikram ettikleri paskalyalardan yediğimi
hayal meyal da olsa hatırlıyorum.)
9- METAMORFOSES: 6 Ağustos Günü kutlanır.
Hıristiyan inancına göre
Hz. İsa’nın göğe
alınış günüdür.
10- PROTOHRİNA : 1 Ocak
Günü kutlanır.
Bu gün Hazret-i İsa’nın sünneti kutlanır. Bir akşam önce çocuklar şarkılar
söyleyerek komşuları ziyaret eder ve hediye toplarlar. Akşam yemeğinde hindi
yenir. Evde ve iş yerinde bereket getirmesi için nar kırılır, sakızlı yılbaşı
pidesi pişirilir.
11- TA FOTA: Epifani Bayramı ile birlikte kutlanır.
O bakımdan da iki
bayram birbirine çok
karıştırılır.
Türkiye’de en bilinen
Rum bayramlarından biridir
zira bu bayramda
Boğaz’da( Veya Haliç’te ), bir
papazın( Genellikle Patrik’in) suya attığı
haçı çıkarmak için cemaatten gençler Boğaz’ın ( veya Haliç’in) soğuk sularına atlarlar. Haçı bulup kıyıya
getiren genç, ucunda haç olan altın zincirle ödüllendirilir.
12- TON PSİHON: Rumların mezarlık
ziyaretleri için ayırdıkları
günlerdir. Şubat ayı boyunca
mezarlık ziyareti yapan
Rumlar bu günlerde
Koliva adı verdikleri
cevizli bir helva
yaparak hem kendileri yer
hem de konu komşuya
dağıtırlar.
13-VAYİON : Rumların Nisan
Ayı içerisinde kutladıkları
bir gündür. Bu
günde Hıristiyan Rumlar
Hz. İsa’nın Kudüs’e girerken zeytin
ve mersin dalları
ile karşılanışını kutlarlar.
14- ZOODOHU PİĞİS: Bu aslında halen
İstanbul- Silivrikapı’da ve bizlerin
‘’ Balıklı Ayazma ‘’ Diye bildiğimiz
bir kilisedir. Bu arada belirtelim
İstanbul’da böyle içinde
ayazma yani su kaynağı (
Kutsal su ) bulunan pek çok kilise
vardır. Peki bir bayram
ya da özel günle
ne ilgisi var
bunun? Az sonra açıklayacağım.
Ayazma ve kilisenin ilk defa 5.yüzılda imparator I.Leon tarafından inşa
ettirildiği kabul edilir. Kaynaklara göre henüz sıradan bir genç olan Leon bir
yaz günü bu çevrede dolaşırken kendisini gölge bir yerde su içmeye götürmesini
isteyen ihtiyar,kör bir adama rastlar.Çevrede su kaynağı göremeyen Leon’a ilahi
bir ses su kaynağını tarif eder. İlahi ses bu su ile yüzlerini yıkamaları
durumunda kör adamın gözlerinin açılacağını ve kendisinin de imparator olacağını
söyler.Yüzlerini yıkarlar, mucizevi bir şekilde körün gözleri açılınca Leon
orduya yazılır. Genaralliğe kadar yükselir. Sonuçta 457 tarihinde imparatorluk
taçını giyer.
Buraya kilise yapılır
ama zamanla yok olur
bu kilise. Lakin ayazma
bilinmektedir. Sultan II.
Mahmut’un 1833 Tarihli fermanı ile ayazmanın olduğu yere günümüzdeki kilise
yaptırılır.
Rumlar her yılın
Nisan veya Mayıs
aylarında Patrik’in
belirlediği bir günde
bu kiliseye gelirler. Çünkü buradaki
ayazmanın yani kutsal suyun
yüzde iyileşmeyen yaralara
derin sivilcelere ve lekelere iyi
geldiğine inanıldığı gibi gözleri
şaşı olanlar bu
suyu gözlerine sürdüklerinde iyileşiyorlarmış. Hatta görme
kaybı olanlar bile...
İşte o sebepledir ki bu kilise
Nisan- Mayıs aylarında sadece
Hıristiyan Rumların değil
aynı zamanda Müslüman
Türklerin ve diğer
din mensuplarının da akınına
uğruyor. ( Günümüzde hâlâ devam ediyor bu
ünü. )
*********
Ermenilerin bayramları ve
özel günleri ile
devam edeceğiz.
(
Osmanlı Toplumunda Bayramlar Ve Özel Günler—2. Bölüm: Rumların Bayramları-öz başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
2.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.