Karizmatik Kelimeler Üzerine Az Bir
Çalışma-1-
Monoton:
Tekdüze, Sıkıcı.
A-Aklıma geldiği kadarıyla
yalnızlıkla eş değer sanki belki, çok eş değer olmasa da bana göre, tek düze
olması bakımında süreklilik arz etmesi, eş değer olabilir!
B-Bulunduğu değer anlam bakımında,
kaygısı dışında sıkıcı olan bu anlama biz bir hoşluk katarak, bu sıkıcılığını
giderebiliriz, bunun için az çaba emek gerekir.
C-Camdan dışarıya bakan Canan, bu
tek düze sıkıcı hayatına bir nebze canlılık katması için camın kenarında
oturmuş, hayaller kurarken, onu camın kenarında gören Cahit, ona âşık olarak
Cananın bakışlarına bir gülümseme göndererek, gülümsetmiş aynı aşk dolu bakış
ve duygularla gönlü hoşlukla dolmuş olan Canan bu sıkıcı monoton hayatını
anında neşe hoşlukla silmek için Cahit’e bir gülücük ile selam vermiştir.
D- Dolaylı olarak ara vermeden,
yani mütemadiyen sıkıntı veren bu hal, sonsuz ucu bucağı olmayacak bir biçimde
her zaman hayatımızda olmayacağı kesindir, bugün varsa yarın yoktur.
E-Engin denizlere bakarak, bir
yelkene binerek bu sıkıntılı halden kurtulmayı düşünen Emel, limana yaklaşan gemiye
binerek gitmeyi düşünürken, telaşla gemiye yetişmeye çalışan Engin’in, telaşlı
haliyle çarpışmasıyla, limanda denize düşmek üzere iken, Enginin ani bir
hareketle tutması sonucunda kurtulmuş, karşılıklı bakışarak gemiyle engin
denizlere varmadan, bu monoton sıkıcı hayatlarında o anda kurtulmuşlardır… Şimdi
samimi bir arkadaşlıkla gemiye binmeden, sahilde yürüyüşe çıkmışlardır.
F- Farklı tarafsız olarak
düşündüğümüzde, hayatımızda elbette ki monoton ve sıkıcı günler olacaktır, önemli
olan bu durumu, bizim nasıl bir çaba içinde bunu atlatacağımızdır.
G-Genel yapısı ile bu durumun
içinde, paradoksu yani çelişki ve aykırı düşünceyi içinde barındırıyor gibi
olsa da kurak toprağı önce sürerek sonrasında gübre dökerek, içine gülleri
diken Gökhan, bu kurak toprağı güllerle süsleyerek yetiştirmek için üstün bir
çaba sergilemesi, komşu kızı Gülten’in dikkatini çekmiştir. Değişken yani
parametrelerle düşünce dünyasında değişken bir atmosfer sağlayan bu
davranışıyla gülümsetmiş, bu hali onun yanına yaklaşmasına, beraberce toprağa
gülleri ekmelerine sebebiyet vermiştir.
H-Hayat bazen vurmalı çalgı
dediğimiz Perküsyon gibi, vurmasıyla bize mesajlar verirken, bu vurma ile bizim
kapıyı açarak gönül odamızı koridoru havalandırmamızı, istemiş olamaz mı acaba?
I-Islanarak yağmurda ıslanmayı
seven Irmak, yağan yağmurun altında ıslanırken kendini saran bu monoton
hayattan bir anda kurtulmuş sırılsıklam olurken, kendisi gibi yağmurda
ıslanmayı seven ıramazanla (kafiye uysun diye böyle yazdım, aramızda kalsın)
karşılıklı bakışarak sırılsıklam birbirlerine âşık olmuşlardır. İşte monotonluk
ve verdiği mesajla bundan kurtulmayı seçen iki insan, yağan yağmurun altında
ıslanarak anında tanışarak sırılsıklam bir şekilde âşık olmuşlar ve mesajı
almış olmuşlardır.
İ-İş bu alanı kaplayan monotonluk, alanı
kısarak daraltarak, biz sıkılacağımıza monotonluğu sıkarak başımızdan def
edebiliriz.
J- Jale günlük diyetle birkaç kilo
vermeye başlamak için henüz bir adım atamamışken, bu monotonluktan
kurtulamamış, sabah kahvaltısında sucuk ve kırdığı üç yumurta ve salamı atıştırmanın
telaşı ile evde bulunan anne babası kardeşim görmeden yemenin telaşındadır
hala.
Okunma kalitesini düşürür diye
diğer harflere geçmeden burada noktayı koyuyorum bu arada bu konuda
yorumlarınızı bekliyorum bu beklemek olası bir açıyla pek fazla olmayacak gibi,
haydi beni şaşırtın ve yorumlayın uzun uzun vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç
Araştırmacı gibim sanki/Çalışma Alanında Bir Duayen Değil/Kendi Halinde Bir Karalayan.