1 Da Vinci'nin Şerifesi ---5. Bölüm---

Padişah II. Bayezıd tane tane izah etmeye çalıştı.
-Evet Leonardo sen Şerife ile evlenmek istiyorsun ama bakalım o seninle evlenmek istiyor mu?
-Vallah Padişahım resmi yapar iken gızdan bayağı bir elektirik almışem. Anladığım gadarıyla o da benden elektirik almıştır.
Padişah şaşırmıştı.
-Elektirik de ne ulan kefere?
-Vallah nasıl izah edeyim bilmiyem padişahım. Hani senin sittir ettiğin Kristof Kolomb var ya. İşte o herif sen sittir ettikten sonra Amarika denen bir gıta keşfetti. O Amarika'da asırlar sonra herifin biri başkan oldi. Adına Benjamin Franklin diydiler. Ha işte o herifin bulduğu bir icattır. Benjamin Franklin elektrigi buldi. Tomas Edison ampuli buldi. Aradan asırlar geçti Türklerden bir başkan da partisini gurdi.
-Ohooo çok uzun hikayeymiş. Kafam karıştı benim. En iyisi Şerife'yi huzura çağırıp doğrudan doğruya ona soralım. Bakalım onun da gönlü var mı sende. Sen şimdi çık. Ben usulünce ağzını ararım onun.
-Ağzıya ne oldu ki ariysen padişahım? Nereye gitti can Şerife'min ağzi?
-Oğlum bi git ya. Şimdi sana ''Ağız aramak'' deyiminin manasını anlatmaya kalksam kırk saatte anlatamam.
Leonardo da Vinci ( Burada tabii ki da ekini ayrı yazmak gerekir. Özellikle belirtelim.) huzurdan çıktıktan sonra harem ağası Bülbül Efendi o sırada Padişahın eşlerinden Devletşah Hatun'un odasında olan Şerife'yi çağırmak üzere padişah eşinin odasına girdiğinde gözlerine inanamadı. Zira Germiyanlı ( Yani Kütahyalı ) olan Devletşah Hatun ile Urfalı Şerife sıkı bir münakaşaya tutuşmuşlardı.
Devletşah Hatun Germiyan diyarına bağlı Uşak'a ait '' Ay bulutta bulutta/ mendilim galdı dutta/ Geleceksen gel gayrı on yedi benli Şadiyem/ Daha gönlüm umutta'' Türküsünün daha sanatsal bir türkü olduğunu iddia ederken Urfalı Şerife '' Bir gız gördüm yağ aliy/ bahça veriy bağ aliy/ her o gızı görende/ yaralarım sağalıy/ Mı tım tım tım Emine / Çekme beni yemine/ ben seni çok seviyem / İmanıma dinime'' Türküsünün daha sanatsal bir türkü olduğunu iddia ediyordu.
Bülbül efendi Devletşah Sultanı ve Şerife'yi edeplice selamladıktan sonra
-Sultanım. Padişahımız efendimiz hazretleri Şerife Hatun'u huzura ister.
Devletşah Sultan öfkeyle cevap verdi:
-Ah bu erkekler ahhhh. Huzurun kendilerine helal olan eşlerinde olduğunu ne zaman anlayacaklar acaba?
-Yok sultanım. Yanlış anladınız. Padişahımız efendimizin Şerife hatun ile huzura ermek gibi bir niyeti olduğunu hiç sanıyorum.
-Aman be Bülbül Ağa. Sen erkek milletini nerden bileceksin ki.
-Sultanım. Ben kadın milletini de bilmem.
-Neyse... Sultan emri madem al götür de elimden bir kaza çıkmasın. ' Mı tım tım Emineymiş. Pöhhh... On yedi benli Şadiye'nin yanında lafı mı olur o sümüklü Emine'nin?''
Bir kaç dakika sonra Şerife padişahın huzurundaydı. Padişah II. Bayezıd babacan bir ifadeyle direkt konuya duhul etti.
-Bak kızım. Lafı dolandırmadan direk söyleyeceğim.
Şerife edeple boynunu büktü.
-Direk degildir padişahım. Direkt olacah o kelime.
Padişah öfkelendi.
-Sizlere bunları hep o Kamil İbni Sami denen Tarih muallimi öğretiyor değil mi? O imla delisi mendeburun kellesini vurdurmak caiz oldu artık. Her bir halta karışır oldu son zamanlarda. Ulan ukala herif. Sana ne. Ben gönlümden geçtiği gibi yazıp konuşuyorum. Dert mi sana?
Sonra tekrar Şerife'ye döndü.
- Bak kızım. Açık konuşacağım. Leonardo seninle evlenmek ister. Bu hususta sen ne dersin?
- Aneeeyyy. Leonardo benimle evlanmah mı istiy padişahım?
-Aynen öyle.
-Yani diysen ki bütün dünyanın hayran olduği Leonardo di Caprio benimle evlanmah istiy he mi? Hemen evet deyin padişahım.
-Leonardo di Caprio mu? O da kim bere hatun?
-Viiiyyyy. Sen bilmiysen Leonardo di Caprio kimdir? Titanik'i seyretmedin herhal.
-Hatun! Kafamı karıştırma. Titanik de ne?
-Titanik çoh büyük bir buharlı gemidir padişahım. Bu Leonardo..
-Dur hele dur. Buharlı gemi de ne? Buharla mı gidiyor bu gemi? Forsası yelkeni filan yok mu?
-Yohtur sultanım.
-Allah Allah.. Eee sonra?
-Sonra bu gemi bir buzdağına çarpiy.
-Eeee yelkeni- forsası olmayan gemi yaparsan olacağı bu. Sonra?
-Sonra bu geminin batışının filmini yapiyler.
-Lan sarayda tıkıldık kaldık anasını satayım. Meğer dışarıda neler oluyormuş. Bu film mevzuunu anlamadım ama sen devam et.
-İşte o filmde oynayan erkek sanatçının adı Leonardo di Caprio'dur sultanım.
-Nereli bu herif?
-Herhal İtalyandır padişahım. Ama şimdi Amerika denen bir yerde ikamet ediy. Holivut denen bir yerde de filmleri yapıliy.
-Bu Amerika denen ülke dünyanın başına bela olacağa benziyor.
O ana kadar sabreden ve bir patavatsızlık yapmayan Sadrazam Hadım Ali Paşa dayanamadı artık.
-Ohooooo. Sen çok geç kalmışsın Şerife hatun. Angelina Joly denen karı o herifi çoktan kaptı.
Padişahın şaşkın bakışları arasında Şerife kendinden emin bir şekilde cevap verdi.
-Magazini iyi takip edemiysen anlaşılan Paşa. Onlar çohtan boşandılar.
-Demee. Ne zaman?
Padişah dayanamadı artık.
-Ulan bi susun anasını satayım. Angelina Joly'miş magazinmiş kafamı şişirdiniz yahu.
Sonra yine müşfik bir ifadeyle Şerife'ye döndü.
- Bak kızım. Memleket menfaati için senin Leonardo da Vinci ile evlenmen gerekiyor. Hem Leonardo olduktan sonra ha da Vinci olmuş ha di Caprio olmuş ne farkeder ki? Neticede her ikisi de Leonardo.
-Vallah Leonardo di Caprio'dan başhasına vermem gönlümü padişahım.
-Hımmmm. Leonardo di Caprio'dan başkasına vermezsin demek. Bu mesele memleket meselesi. ''Söz konusu memleket meselesi olunca kelleni dahi alırım.'' desem?
- O zaman iş değişir sultanım. Madem öyle diysiniz. Anasını babasını göndersin beni anamdan babamdan istetsin.
- O uzun hikaye. Seni anandan babandan doğrudan doğruya biz isteyeceğiz.
Hadım Ali Paşa lafa girdi yine.
-Şu Leonardo di Caprio takıntından da vazgeç. Hiç merak etme. Bizim Leonardo da Vinci'ye öyle bir ağda- epilasyon çekeceğiz ki herif cillop gibi- yumurta gibi delikanlı olacak. Leonardo di Caprio'dan daha yakışıklı olmazsa Taksim Meydanında eşek gibi anırırım.
Şerife tam '' Biz öyle Taksim meydanında eşek gibi anırırım diyenleri çok gördük. Hepsi de tükürdüklerini yaladılar daha sonra.'' demişti ki padişah öfkeyle gürledi.
-Taksim meydanı da ne ulan? Durup durup icat çıkarmayın. Haydi şimdi ikiniz de defolun huzurumdan da kafa dinleyeyim az. Ha bu arada Şerife kızım. Sen de anana babana haber ver hafta sonu Cuma namazını müteakip seni istemeye geleceğiz.
******
Evet.. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Bakalım bu işin sonu neye varacak?
&autoplay=1" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen>
( Da Vinci'nin Şerifesi ---5. Bölüm--- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 27.02.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.