1
kaderimiz
kör bir dilencinin
titreyen ellerinden düşen mektup
savrulmuş hayatımız güz yaprağı
sensizlikle örülmüş ağlama duvarı
mektubun kenarından okuyorum
yabancı bir dilde yazılanlara tutunarak
sensizlikten sensizliğe kaçıyorum
maziye dâvetîyeler gönderirken
beni o sensizlik bölüyor
paramparca sessizliğin semtlerinde
hayatımın yokluğunu buluyorum
saati yorgun beceriksizliğimden
kalbim yamalı bir hırkaya dönmüş
kendimi unutmaktan
bir girdap vaktiyle
saat bitkinim vurduğunda
yorgunum dargınım
oysa ki
cevapların yok
binlerce soruya
çarmıhlara geriliyorum
unutulmaya gebe bakışlarında
kendime ferman yazıyorum
gözü bağlı kurşuna dizilme hakkını
laik görebilmek için kendime
gün ağarınca döngüye inat
akşamdan kalmayım
gündüzün sarhoşluğunda
yokluğuna doğduğum
acımasız bir savaşta
yaralı bir askerin gölgesiyim
göz gözü görmeyen puslanmalarda
kan revan güneşin şavkını arıyorum
karanlığına hükümlü
bir ömür boyu taksit ödüyorum
sudan ucuz üç kuruşluk gidişine…