Üç harfli ne varsa seveceğim aslında tüm harfleri seveceğim aslında en çok insanları seveceğim aslında en çok Allah’ımı seveceğim ve elbet sıra bana da gelecek.

 

Ve seveceğim bir emir kipi:

 

Yaz.

 

İşte Rabbim bana en son şans olarak bu edimi hediye etti.

 

Önce sev, dedi.

 

Derken yaz, dedi.

 

Ama önce doğmalıyım sonra yaş gelmeli gözümden sonra gül, demeli birileri bana: hem ismimi çağırıp hem de yüzümde çiçekler açmasını öğütleyecek.

 

Ve aşk.

 

Ve aşkın ibaresi.

 

Doğduğum gibi doğurmalıyım da: yeni duygular ve duygularla biçimlenen nice şiir ve cümle.

 

En çok kendime emretmeyi sevdiğim ve de. Aslında coşkuma eşlik eden bir dürtü üstelik içimden gelen ve ayrılmaz bir parçam iken:

 

Sev.

 

Daha çok daha çok sevmeliyim ve sizler de.

 

Demek oluyor ki daha da çok yazmalıyım ve de aşk ile.

 

Tüm harflere ve tüm kâinata selam olsun.

 

Bilinmez tahakkuk ediyor oysa ben sadece basit bir posta puluyum elbet endamlı yüreği ile de Rabbine koşan en sadık kulu olmalıyım gelmiş geçmiş isyanlarımı bastırdığım ve dilimden tövbeyi eksik etmediğim…

 

Mücbir sebeplerden yastayım: tefe tutanların duası kabul mü oldu yoksa?

 

İmha etmem gereken acılar var ve hepsi nasıl da dik açılı.

 

İfrata kaçan bir yüreğim var ve aşk da illa ki üç harfli bir caka ile gidip gelmelerin de meali iken özlemin titrinde ayıla bayıla sevdiğim.

 

Randıman aldığım gün: ah, ben!

 

Rezil rüsva edense gönül ve işte perçemi yüreğin ah, saklandığım içine peçesi adeta ölümün duvağı…

 

Muadili olduğum gök kubbe iyi de ben ne kuşum ne bulut ama içimde öylesine büyük bir haznede saklı ki umut…

 

Uydurmuyorum.

 

Uzlaşamıyorum da insanlarla çünkü benim tek yüzüm var asla maske takmadığım hatta ne olduğunu asla merak etmediğim ve alın size: üç harfli bir kelime daha:

 

Yüz.

 

Kuş.

 

Umurunda mıyım insanların? İyi de bana ne.

 

Uyumsuz mu addediliyorum? İyi de size ne.

 

Uyuz olan köpek gibi umursamadığım lanet ve kin ve öfke ve yalan dolu ruhların kâfir gölgeleri ve ben içimden geçeni dahi saflığımla iyi niyetimle koruyup da kollarken ve de kodlarken az mı çektim hani insanların hırslarından?

 

Yeni bir üç harfli kelime arayışındayım:

 

Yaş ve de yas ve kul ve pul ve aşk.

 

Seferi rüzgârıyım yüreğin ben iklimlerden arakladığım sağanağın rahmetiyim ve Rabbime odaklı ne de olsa büyükten büyük Allah var ve ben kimleri gözümde büyütmüşken dersimi aldığım:

 

Göz göz odalar saklı ruhumda elbet endamlı bir ruhum var beni bazense göze geldiğim belki de gözleme yapan yaşlı teyze gibi göze alamıyorum ateşi: hani içine düştüğüm ateş hani ateşe verdiğim dünyam hani ataşesi dünümün bense Mümin yüreğimle sınıf atlarken kulluktan hidayete…

 

Ah, keşke erebilsem en tepe ve ulvi bütünlüğe ve malum olduğu kadar da korkuyorum içimdeki saf çocuktan.

 

Ne salya sümük ne de revnak bir kelime ne de sağdıcı olduğum duygular ve işte kimse bana kulp takan bense belki de bir Kupa Kızıyım ki seneler var ki iskambil destesini elime almamışım ve her halükarda Papaz olduğum insanlar ve pespaye gölgelerin uzağına kaçsam bile peşime düşenler: ya, ben neyin mi peşindeyim?

 

Huzura delalet bir arayış benimki ve de hüzünlü.

 

Kaftanım sökük. Kaybolmanın da meali iken içimdeki iklimi devşirdiğim bense dünde kalan bir devşirmenim ve devirdikçe putları insanlığımı sunuyorum insanlara bazen yaftalandığım bazen dikizledikleri mahremiyetimi bazense mağdur ama başım hep dik ve işte diktiğim sancağım yürekte kordan heceler ve Kordon boyunda yürüyorum yalnızlığımın.

 

Şehrin ve şiirlerin şahikası.

 

Esvabım düzgün yüreğim ütüsüz saçlarım dalgalı yüzüm pembe yüreğimse devasa…

,

Ve işte yüreğimin gamzeleri.

 

Suretimde saklı huzur hüzün de.

 

Hümayunu aşkın Rabbime telaşla anlattıklarım ama O her şeye muktedir ben demesem bile tek tek biliyor içimden geçenleri yine de Rabbimle münazara ediyorum aralıksız ve görünürde yalnız addedilsem de ve insanların nezdinde alaya alınsam da…

 

Taşlar var ayağımın altında ve başıma atılan ve ekmekle sunuyorum insanlığımı ve iyi niyetimi insanlara iman gücüme sirayet eden ne çok şey ve ben sevdikçe iman ettikçe mutluluğa koşuyorum.

 

Üç cepheli sözcükler ve dar görüşlü kimi insan ve kimisi geniş meşrebe sahip bense ayyuka çıkmış bunca çirkinliği yok sayıp kendim gibilerin peşindeyim nihayetinde kendimle barıştığım ve kendimi kucakladığım ne de olsa ulvi bir coşku benimki aşka koştuğum aslında arşı alaya da çıkan sevgim ve cüssesi yüreğimin ve işte ulvi rakım hidayet öncesi dergâha girdiğim içimin neşrinde nazik bir d/okunuş ile kalemimle sektiğim yürekler.

 

 


( Daha Çok Yazmalıyım Ve De Aşk İle... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 11.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu