ADEM İLE  HAVVA / NACİ İLE  NACİYE ( BİZ  ENSEST  İLİŞKİ  ÇOCUKLARI  MIYIZ?  ( 1. BÖLÜM ) 


Bu  yazı  sebebiyle  bazı  arkadaşlar  tarafından  topa  tutulabilirim.  Ancak  yine  de  adım  gibi  eminim  ki  şu  yazacaklarım  neredeyse  herkes  tarafından  sessiz  olarak  düşünülür  ama  sesli olarak  dile  getirilmez. Çünkü  maalesef  bizlere  din  diye  öğretilmiş  olanları  hep  hap  gibi  yutmak  ama  ne  olduğunu-  niçin  yuttuğumuzu  sormamamız  öğretilmiştir.  Ya  da ''  Yahu  yüzlerce  senedir  böyle  biliyorduk.  Sen  herkesten  daha  mı  iyi  biliyorsun?  Atalarımız  dedelerimiz  böyle  kabul  etmişler  biz  dahi  böyle  kabul  ettik''  der  noktayı  koyarız.

Noktayı  koymasına  koyarız  ama  o  nokta  maalesef  bir  soru işaretine  ya  da  ünlem  işaretine  dönüşür ve içimize  taş  gibi  oturur.

Evet... Konu  oldukça  çetrefilli  bir  konu. Adeta  Anayasamızdaki  değiştirilemez- değiştirilmesi  teklif  dahi  edilemez  maddeler  gibi  bir  şey.  Yani  tartışmaya  açılması  bile maazallah  ebediyen  cehennemde  yanmamıza  sebep  olabilir(!)  O  sebeple  çeneyi  kapatmak  lazım.

İyi  de  vatandaş  soruyor:

Ne  mi  soruyor? Hemen  açıklayayım.

Bir  kaç  yıl  önce  bir  vatandaş  Necmettin  Nursaçan  adlı  ilahiyatçı  hocanın  çeşitli  konularda  fetva verdiği  bir  programa  bağlandı  ve  aynen  şunu  sordu:

''  Hocam !  Ben  evli  ve  iki  çocuk  sahibi  bir  insanım. Karımı  da çok  seviyorum. Ama  daha  yeni  öğrendim  ki  karım  meğer  benim  süt  kardeşimmiş.  Şimdi  ben  ne  yapmalıyım?''

Hoca '' Karını  derhal  boşaman  gerekir.  Bir Müslüman  süt  kardeşiyle  evli  olamaz''  Diye  cevap  verdi. 

Peki  bir  Müslüman  kendisini  emzirmiş  bir  bir  kadının  oğluyla  veya  kızıyla  evlilik  yapamadığına  göre  bir  peygamberin  evlatları  nasıl  olur  da  birbirleriyle  evlenir? 

Düşünün  ki  bir  tarafta  sizinle  hiç  bir  kan  bağı  olmayan  bir  insan  var.  O  insan  sizi  doğuran  anne  değil.  O  kadının  kocası  sizin  babanız  değil.  Kadın  tüm  ömrü  hayatı  boyunca  bir  kereye  mahsus  siz  bebekken  memesini  ağzınıza  dayamış  siz de  onun  sütünü  emmişsiniz.  Hepsi  bu.  Ama  o  kadının  kızıyla(  ya  da  oğluyla ) evlenmeniz en  büyük  günahlardan  biri  ama  Adem  koskoca  bir  peygamber  hem  de  kendisine  10  sayfa  gönderilmiş  olan  bir  peygamber  olduğu  halde  onun  aynı  anneden (  Havva ) ve  aynı  babadan (  Adem'in  kendisi ) doğmuş  çocuklarının  birbiriyle  evlenmiş  olmaları  yasak  değil?  Böyle  bir  şeyi  benim  mantığım kabul  etmiyor. 

''Eeee  ne  yapalım  senin  mantığın  kabul etmiyorsa?  Senin  mantığın  kabul  etmiyor  diye  İslami  bir  gerçeği  red  ve  inkar  mı  edelim  yani?'' Diyenler  olacaktır  mutlaka.

Peki  '' İslami  gerçekler '' dediğiniz  şeyin  İslamla  uzak yakın  bir  ilişkisi  yoksa? 

Şu  İslami gerçekler  diye  önümüze konan  ve  hatta  maalesef  1600lü  1700lü Yüzyıl  Osmanlı  Minyatürlerinde  bile  resmedilen  o  iğrenç  iş ( Resme  dikkatlice  bakın )  yani Adem  peygamberin  evlatlarının  birbirleriyle  ensest ilişkiye  girmeleri  ve  insan  neslinin böyle  bir  ensest  ilişkiyle  çoğalmış  olması  İslam'ın  değil  de  tamamen  tahrif  edilmiş  Tevrat'ın  daha doğrusu Tevrat'ın  Aramice  çevirisinin marifetiyse?

Dahasını  söyleyeyim: Tahrif  edilmiş Tevrat da bu  sapık  ilişki durumunu Sümerlerin  mitolojik  hikayelerinden  biri  olan Lahar- Anşan  hikayesinden  almışsa... ( Lahar  ve  Anşan  Sümerlerin  baş tanrısı  Enlil'in  çocuklarıdır. Biri  kız( Anşan )   biri  erkek( Lahar)  olan  bu  tanrı  ve tanrıçanın  görevi  tanrılara  gıda  sağlamaktır. Lahar  ve  Anşan birbirleriye  ensest  ilişki  yaşamaktadırlar. )

Şimdi  bakın  nereye  geliyoruz?

Eski Ahit'in Aramice  çevirilerine göre Habil ve Kabil'in birer ikiz kız kardeşi vardı ve birbirlerinin kardeşiyle evlenmeleri istenmişti. Kabil'in ikizi, Habil'inkinden daha güzel olduğu için Kabil bu değiştirmeyi kabul etmedi.

Evet..  Hz.  Adem'in  çocukları  arasında  bir  ensest  ilişki  olduğu  ilk  olarak  nerede  dile  getiriliyor?  Eski  Ahit'in  Aramice  çevirilerinde.  

Dahası  Kabil'in  Habil'i  öldürmesinin  asıl  sebebinin  Tanrıya  sunulan  kurbanlardan yüce  Tanrının  Habil'in  kurbanını  kabul  edip  Kabil'in  kurbanını  kabul  etmemesinden  çok  bu  kız  kardeş  meselesi  olduğu  dile  getiriliyor.

Peki  Kur'an  ne  diyor?

Kur'anın  ne  dediğini geçmeden  Peygamberimize  Kur'an  ayetleri  inmeden  önce  Arabistan'da  mevcut  olan  bir  sapıklıktan bahsedelim:

Hz. Muhammed döneminde henüz konu  ile ilgili herhangi bir ayet nazil olmadan önce Araplarda bir adet vardı: Bir erkek babasının ölümü halinde üvey annesinin üzerine bir elbise atarak ‘’ Babamın malına varis olduğum gibi karısına da varis oldum’’der, üvey annesi ile evlenebilirdi.

Bu durum ile ilgili bir konu peygamberimize iletilince Nisa Suresinin 23. Ayeti nazil oldu.

O ayette mealen: Size (şunlarla evlenmeniz) haram kılındı. Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeş kızları, sizi emzirmiş olan (süt) anneleriniz, süt anneden kız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri, kendileriyle birleştiğiniz kadınlarınızdan olup, evlerinizde bulunan üvey kızlarınız. Fakat eğer onlarla henüz birleşmemişseniz, o taktirde (onlarla evlenmenizde) sizin üzerinize bir günah yoktur. Ve sizin sulbünüzden gelen oğullarınızın eşleri (kadınları) ve iki kız kardeşi bir arada (nikâh altında) toplamanız. Geçmişte olanlar hariç. Muhakkak ki, Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.

Diyordu.

Biz konumuz ile ilgili kısma bakacak olursak bir erkek annesiyle, kız kardeşi ile, halasıyla, teyzesi ile, anneanne ve babaannesiyle, üvey annesi ile ve süt kardeşi ile evlenemiyor, onunla bir cinsel ilişkiye giremiyordu. Allah yasaklamıştı bu tür evliliği ve cinsel birleşmeyi.

Peki o zaman insanlar Adem ile Havva’dan doğarak dünyaya geldi iseler. Yani Hz. Adem ile Havva yaratılan ilk insanlar ise onlardan doğan çocuklar birbirleriyle mi evlendi? Aralarında bir nikah akdi olduğu da şüpheli. Daha doğrusu bilmiyoruz. Eğer oldu ise Adem Peygamber kendi çocuklarının birbirleriyle evlenmesinin nikahını da mı kıydı?

Ve en önemli soru: Tüm bu işler bir Peygamber olan Adem döneminde böyle yürürken yine bir peygamber olan Hz.Muhammed( S.A.S) döneminde niçin ayet ile kesin olarak yasaklandı?

Ayrıca   mesela  Roma  en  sapık  dönemlerinden  birini  Caligula  zamanında  yaşamıştır  ki  Caligula  kız kardeşi  Drusila  ile  ensest  ilişki yaşıyordu  ve  ona  '' Gel  evlenelim''  Dediğinde  Drusila  ''  Roma'da  kardeş  kardeşle  evlenemez.  Kral  olsan  da  bu  yasaktır.  Halk  tepki  gösterir.''  Diye  uyarmıştı Caligula'yı.

Yani  Roma'da  bile  üstelik  en  sapık  dönemlerinde  bile  bir  insanın  kız  kardeşiyle  evlenmesi  yasaklanmışken  ''Adem  Peygamberin  evlatları  birbirleriyle  cinsel  ilişkide  bulundu'' demek  insanı  ''Eşref-i  mahlukat''  olarak  yaratmış  olan  Allah'a  iftira  etmek  anlamına  gelmez  mi?  Eşref-i  Mahlukat  olan  insanın  fıtratına  uygun  mudur  kız  kardeşi  ile  cinsel  ilişki?  

Hâşâ  sümme hâşâ  Caligula'nın  kızkardeşi  Drusila'da  bile    zerre  kadar  da  olsa  ahlaki  bir  değer  var  ama tüm  noksan  sıfatlardan  münezzeh  olan  Allah  böyle  bir  ahlaksızlığa  Hz.  Adem  dönemi  için  dahi  olsa  ''  Benim  şu  anki  şeriatım  budur''  Diyerek izin  veriyor (!)  Bunu  akıl  ve  mantığın  kabul  etmesi  mümkün müdür?

Akıl ve mantık  kabul  etmediği  için  bir  vatandaş  İslami  bir  siteye  sormuş.  Aynen  şöyle:

SORU: Hz. Âdem ve Havva’nın çocukları neden evlenmiş, yani kardeş kardeşe nasıl nikah kıyılmış? Bu mümkün müdür, böyle bir şey var mıdır? Bundan kardeşlere nikâh düşer, bunu mu çıkartmalıyız?.. Dinimizde böyle bir şey var mıdır?


O İslami  site  aslında  hepimizin  çok  duyduğu  hikayeyi  anlatmış.  


CEVAP: Havva anamız hep ikiz doğum yapıyordu. Bunlardan birisi erkek, diğeri de kızdı. Hz. Âdem, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendiriyordu. Habil’le beraber doğan kız çirkin, Kabil’le birlikte doğan kız ise güzeldi. Bu durumda Hz. Âdem, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istedi. Fakat Kabil buna razı olmadı, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istedi. [ RESMEN  ESKİ  AHİT'İN  ARAMİCE  ÇEVİRİSİNDEKİ  YORUMUN  ANLATILDIĞININ  FARKINDASINIZDIR  MUTLAKA ]

Hz. Âdem buna müsaade etmedi ve meseleyi Allah’a havale etti. Cenab-ı Hakk’tan gelen emir üzerine her ikisinin de Allah’a birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse Kabil’in bacısının ona ait olacağını söyledi. Bunun üzerine Kabil bir demet buğday, Habil de bir koyunu kurban olarak takdim etti.

Gökten inen bir ateş Habil’in kurbanını aldı, Kabil’inki olduğu yerde kaldı. Bu durumda Habil haklı çıkmış ve kızı almaya hak kazanmıştı. Fakat Kabil iyice çileden çıkmıştı. Bu hâdise Kur’ân’da şöyle anlatılır: [ LÜTFEN  ÇOK  DİKKAT  ALLAH  AŞKINA... İSLAMİ  SİTE(!) BİZE  RESMEN TAHRİF  EDİLMİŞ  TEVRAT'I KUR'AN  DİYE  SOKUŞTURUYOR  AMA  NE  YAZIK  Kİ  BİZDE  PEK  ÇOK  HOCAMIZ  DA  OLAYI  BÖYLE  ANLATIYOR ] 

DEVAM  EDİYOR  İSLAMİ ( ! ) SİTE: 

“Onlara Âdem’in iki oğluna dair haberi hak ile oku. Onlar birer kurban takdim ettiklerinde, birisinin kurbanı kabul olunmuş, diğeri kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmayan diğerine ,‘Ben seni öldüreceğim.’ dedi. O da, ‘Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder.’ diye cevap verdi."

“Habil şöyle devam etti: ‘Eğer sen öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım. Dilerim ki, sen benim günahımı yüklenesin de, cehennem ateşinin ehlinden olasın. Bu da zalimlerin cezasıdır.’ "

“Sonra nefsi, kardeşini öldürmeyi ona kolay ve hoş gösterdi; o da kardeşini öldürüp hüsrana uğrayanlardan oldu. Sonra Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için, ona, yeri eşeleyen bir kargayı gönderdi. Kabil, ‘Yazıklar olsun bana!’dedi. ‘Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim!’Artık o yaptığına pişmanlık duyanlardan olmuştu.” (Mâide, 5/27-31)


Şimdi… Allah rızası için elinizi vicdanınıza koyun. Bizzat bahsettiğim o İslami Site kendisi bize Maide Suresinin 27 ile 31. Ayetleri arasındaki ayetlerin mealini veriyor.

Bu mealde siz Havva anamızın hep ikiz doğum yaptığını, bunlardan birisi erkek, diğeri de kız olduğunu, Hz. Âdem’in, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendirdiğini, Habil’le beraber doğan kızın çirkin olduğunu, Kabil’le birlikte doğan kızın ise güzel olduğunu, bu durumda Hz. Âdem’in, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istediğini, fakat Kabil’in buna razı olmadığını, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istediğini. Hz. Âdem buna müsaade etmeyerek ve meseleyi Allah’a havale ettiğini, Cenab-ı Hakk’tan gelen emir üzerine her ikisinin de Allah’a birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse Kabil’in bacısının ona ait olacağını söylediğini, Bunun üzerine Kabil’in bir demet buğday, Habil’in de bir koyunu kurban olarak takdim ettiğini. Gökten inen bir ateşin Habil’in kurbanını aldığını, Kabil’inkinin olduğu yerde kaldığını. Bu durumda Habil haklı çıktığı ve kızı almaya hak kazandığını. fakat Kabil’in iyice çileden çıktığını görebiliyor musunuz?

Hepsinden  geçtim.  Maide  Suresinin  27-31. Ayetlerinde  ''  Habil   ve  Kabil  adlarını  gösterin bakalım.  ''  


DURUN  MAİDE  SURESİNİN  27- 31.  AYETLERİNİN  MEALİNİ  DE  YAZAYIM  HEP  BİRLİKTE BİR  DAHA  BAKALIM VAR  MI  ADEM  PEYGAMBERİN  OĞULLARINA  '' SEN  ŞU  KIZ  KARDEŞİNLE  EVLENECEKSİN  SEN  DE  ŞUNUNLA  EVLENECEKSİN  ''  DEDİĞİNE  DAİR  BİR  İFADE?

MAİDE  SURESİ 27. AYET:  Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, "Andolsun seni mutlaka öldüreceğim" demişti. Öteki, "Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder" demişti.

MAİDE SURESİ 28. AYET. "Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım."

MAİDE SURESİ 29. AYET. "Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır."

MAİDE  SURESİ 30. AYET. Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.

MAİDE  SURESİ 31. AYET. Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. "Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?" dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.

Hani  Habil  hani  Kabil?  Kız  kardeşle  evlenme  bu  beş  ayetin  neresinde? Adem  Peygamberin  çocuklarının  çaprazlama  olarak  birbirleriyle  evlendikleri  bu  beş  ayetin  neresinde? 

********

Aslında  konuya  direkt  daldık  çok  önemli  bir  soruyu  unuttuk:  Hz.  Adem  yaratılan  ilk  insan mıydı  yoksa  sorumluluk  sahibi  ilk  insan  mıydı?  

Peki  Naci  ve Naciye  kim?

Hepsinin  cevabı  inşallah  gelecek  bölümde. 


RESİM : 

Nakkaş Osman'ın  minyatüründe Adem İle Havva ve ikiz(!) çocukları... Sol alt  köşedeki ikiliye  dikkatinizi  çekerim. [ Nakkaş Osman 16. Yüzyıl sanatçılarından olup II. Selim ve III. Murat dönemlerinde yaşamıştır.]




( Adem İle Havva / Naci İle Naciye ( Biz Ensest İlişki Çocukları Mıyız? ( başlıklı yazı Sami Biber tarafından 14.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu