Radarına takılıyım hayatın bazen
çizikler attığım yorgun sayfaların karalandığım kadar karaladıklarım benden
birer parça.
Melankoli ve de neşe.
İçimde ukde kalmayan nice hece çünkü
seviyorum hecelerle oynamayı ve heceliyorum hayatı: doğruyum ve dürüst ve sadık
Rabbine.
Sağdıcımsa genelde hüzün.
Bakiyemde saklı o bütün kısaca…
Bütçe açığımdır benim duygularım
bütçe fazlamsa umudum ah, bitimsiz umudum.
Burnu Kaf dağında kimse yakınlaştığım
yerin dibine batırıldığım ya da görünürde saygınlığım had safhada sevildiğime
de şüphem yok iken.
Ne bu gün ne de sadece dün ve unutsam
mazimi tarih tekerrürden ibaret ve şahıslar değişse de kurallar ve sayıp
dökülenler aynı bir o kadar ortada.
Kalbimle istişare ettiklerim kalemse
kayıtta.
Zapt edemediğim duygularım bazen beni
yere serip de üzerimden geçen nicesi.
Sanmayın ki hayatım güllük
gülistanlık.
Sanmayın ki çamurda debeleniyorum
sadece firakı sevincin.
Meyledip de mutluluğa azıcık da yüzüm
güldü mü eyvahlar olsun.
Sözcükler ne sanrılı ne sancılı ve
sorumluluklarım en başta kendime duyduğum saygı akabinde hayata ve insanlara
saygıyla sevgiyle yaklaşıp da ters köşe olduğum.
Mizacımsa tanıdık.
Mihrabım yerli yerinde.
Meylettiğim illa ki güzellik ve umut
ve sevgiye dair ve bir sevgi bildirgesinden de öte kalemimle şerh düştüğüm.
Kolayca sevebildiğim.
Kolayca nefret edilebildiğim ama
sebepsiz ve asla da sonu gelmeyen yine de pek bir eminim duygularımın
karşılıklı olduğuna.
Eh, insanız: çiğ süt emmiş ve ben
sütü kaynattığımdan mı nedir aralıksız sevip doğrulardan da taviz vermezken.
En çok yanıldığım nokta ise Allah’ın
bildiğini kuldan da saklamadığım ve işte bunun ters teptiği çünkü net olarak
bir şeyler sunamadığımdan mı nedir asla kabul görmez söylediklerim ve insanlar
bin bir dereden su getirirler ve üstelerim ve işte tuş olduğumun da resmidir
içine girdiğim darboğaz.
Kolayın ne olduğu tartışılır.
Ama gerçek hep vardır var da
olacaktır tek bilen Allah olsa da ve işte gücümü aldığım.
Bunca cümleyi kurmak inanın ki zor
değil.
Bir de hangi şartlarda yazdığımı
söylesem mi?
Asla.
Bu yüzden yalın ve netim ve
duygularımı masaya yatırıp kâğıda da bir bir diziyorum.
Mevsimlerden ne olursa olsun.
Ne zamanki mutlu hissedeyim kendimi
bir de yansıttım mı arkası gelmiyor işte mutluluğumun ve artık biliyorum ki
mutluluk bana yaramıyor.
Yine de kendimce mutluyum bunu izah
edecek de değilim bu saatten sonra ve gerçekten de ne yaşadığımı ben biliyorum.
Hayata yeteri kadar mola verdiğim
için artık duraklama devri yaşamak istemiyorum duraklatan kimse ben asla içimi
bozmadan karşımdakine de sonuna kadar güvenirken…
Defalarca yanılsam da ve de.
En azından yanıltmadığım için
insanları huzurlu ve rahatım.
Mutluluksa getirisi hayal kırıklığı
olan ve ben tüm yazdıklarımı hayal kırıklıklarından inşa ederken ve kırgın
kalbim de hala bozulmamışken ve her kim kalbini bozmuş olsa da benim tek
sorumlu olduğum Makam var elbet içimi bozmadan yazmam ve yaşamam kadar beni
huzura taşıyan başka bir şey de yokken…
Cümleler akarken yüreğimden ve arka
fondaki müziği ve resmi sizler duymaz ve de görmezken elbet içtenliğimle
eşleşen iç sesime tek şahit de Yaratan iken…