Gömülü sözcüklerin dudak büktüğü bir
z/aman aralığı elbette insanın yetersiz kaldığı bir avuç düşün düştüğü
gözlerinden gecenin: ertesinde yalnızlığın karanlığının dikit siyahı,
közlerinde saklı sırlar gibi meylettiği şiirin ve karınca kararınca yaşamanın
ertesi elbet gün doğacaktır zarif bir esintinin öncesi kıldan ince boynumla
huzuruna çıktığım Mevla’m ‘’ol’’ dediğinde ölü mevsimin eşliğinde eşiğinde
hidayete ermenin verdiği huşu ve dualar sayesinde dünyadan uzak cennete
varmanın güzelliği…
Düşlerim var metruk hecelerde istifli
yalnızlığım
Göğün kamberidir yıldızdan yapılma
ruhum
Kalp gözüme eşlik eden şadırvan
Hani içine saklandığım
Yürek yaram dil yaram
Yamalı sözcüklerim var
Karartma gecelerinde debelendiğim o
firkateyn
Sözcüklerim mi hamur?
Saklı sırlarım ve acılarım mı hep de
mağdur kılındığım?
Öfkem yok hicabım asla
Hicranımı saklı tuttuğum sandukamda
Elemle dolu gece
Gecenin mahreminde saklı binlerce
hece
Başıma kuş konmadı
Bense yuvasını yaptım şiirlerin
Şiirlerim ıssız
Sessizliğimse sancak
Aşkla yüklü imgelerim varsın olsun
yoldaş
Yol bilmez iz bilmez bazen mevsim
Nefsimi öldürdüğüme yemin ettim
Açlık tokluk ne ki?
Meylettiğim gün
İçimde derin bir tevazu
Hüznüme sadığım
Mutluluksa varla yok arasında
Hacizli değil hayallerim
Çaldıkları benden
Alıntı olmadan sevdiğim her dem
Derinler mealim
Derbeder iklimlerin dermanı saklı
iken
Rabbimde
Sevecen yürekten göç eden şiirlerce
Hatmettiğim her gün
Bir öncekini aratan cinsten
Yarınlara tutkum aldı beni benden
Sayacı kırık bu gün gönlümün
Seyyah kalemle izini sürdüğüm kadar
ömrün
Ömür ve mevsim sevemedi beni
Sevildiğime emindim oysa bir asır
önce
Asra delalet tek saat tek gün
İçim kıyılan
Sözüm ona sevgiyle kıyama durduğum
Gelip de beni buldu yine savurduğum
neşem
Nasıl ki döndürdü kanlı gözlerimle gerçekleri
Gerçekler yalan
Yalanlara da inandığım kadar
Huzurluydum öncesinde
Saf tuttuğum hangi duygu olursa olsun
Olmazın oluru mu yoksa ansızın
kaykıldığım
Arbede çıkan dünyada saklı tutulası
kaderim
Kederimle istişare ettiğim
Bir şiirin öncesi
Bir şiirin de sonrası
Sanmayın ki kolay yazılıyor bunca
duygunun goncası
Durduk yere de açmıyor
Ne şiirlerim ne de yüzümdeki güller
Nasıl ki batıyor kimine
Oysaki bendim bir ömür çuvaldızı
Batıran yine kendime.
Kendim olduğum kadar seviyorum
kendimi
Kimsesizliğime dokunan elbet İlahi
Rüzgârın beni
Uzaklardan çağıran sesi.