11 Kasım Pazartesi 2013

 

            Hatice Çaylı otele geldiğinde babası lobide gazeteleri okuyordu. Hatice çantasını garsonlardan birine verip odasına götürmesini rica etti. Kahve söyleyip babasına yaklaştı.

-Selamün Aleyküm baba. Günaydın.

-Aleyküm Selam kızım. Gel.

-Baba bir problem mi var?

-Yok kızım nereden çıkarıyorsun?

-Evin önündeki korumaları değiştirmişsiniz. Bir sıkıntı mı oldu?

-Hiçbir sıkıntı yok kızım merak etme. Ali’nin söyledikleri mantığıma yattı. Güvenliği değiştirdik.

            Hatice babasına cevap ister gibi bakıyordu. Caner Çaylı açıklamaya çalıştı.

-Camiayla aramın bozuk olduğunu biliyorsun kızım. Ali bana saldırı olabileceğini söyledi. Düşününce mantıklı geldi.

-Baba neler söylediğinin farkında mısın? Hayatını vakfettiğin camianın böyle bir şey yapabileceğini nasıl düşünürsün?

-Camia işin içindeyse artık her şeyi normal görüyorum kızım. Beni hırsızlık çetesiyle ortak yaptıktan ve üç yıl kirli parayı taşıttıktan sonra gerisini var sen düşün.

            Hatice cevap veremedi.

-Kendini tehlikeye atmak yerine devlete mi…

-Bir ara bende düşündüm kızım ama camia devletin her yerinde. Onlardan habersiz bir şey yapmak mümkün değil. Otelde kaç adamları çalışıyor bilmiyor musun?

-Doğrusun baba ama bir yol olmalı.

-Ali bunun için yanımızda ya kızım. Bizi koruması için. Şu anda korunma isteyebileceğim tek yer istihbarat. Böyle bir şey yaparsam hem daha fazla tehlikeye gireriz. Hem de bunu müşterilerimize izah edemeyiz. İspiyoncu durumuna düşmek daha kötü ve tehlikeli. Ali’yle arkadaş oldunuz sanki.

            Hatice gülümsedi.

-Ortada bir tiyatro var. Ali ve ben rolümüzü iyi oynamaya çalışıyoruz baba. Asıl ben senin için endişeleniyorum baba.

-Endişelenme kızım. Hayatıma yön veren kitaplarda şöyle bir cümle vardır. İnsan bir yolcudur. Yolculuk ise alemi ervahtan, rahmi maderden, gençlikten, ihtiyarlıktan, kabirden, berzahtan, haşirden, köprüden geçen ebedül abad tarafına bir yolculuktur. Ana rahmine düştüğümüz gün ölmeye başlamıyor muyuz? Rabbim beni ve benim gibi insanları kandıranlardan bir nebze de olsa intikal almayı nasip ederse ne mutlu bana. Gerisi lafı güzaf. Kahvaltıya geçelim mi kızım?

-Geçelim baba.

( Bereli 60 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 7.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu