İtibar etmediğim bir tekerlemesin,
sancağımı henüz diktiğim ve aklımın eriyen nöronlarında saklı bir kayıtsın sen
dün mühürlü.
Gözlerimden akan yaşın adadığı
yasımsın
Yasa misali seni sevdiğim
Zemherinin tanıklığında açtığım
ansızın
Bazen kardelen misali karı deldiğim
Bazen gaipten gelen bir ışık
karanlığı yok ettiğim…
Yolumdan dönmediğim bir zıpkın
Yoluma baş koyduğumun ertesi ötüşen
kuş misali
Sehven öldüğüm bir mezarın dibi
Sabık yalnızlığımla postaya verdiğim
mektup gibi
Kendimi k/andırdığım bir isyan bir
metafor
Delişmen yüreğimse koşarken bir tay
gibi
Taytay yaptığım bir iklimsin sen
Bir elimde annem diğerinde babam.
Babadan yadigâr haysiyetim ve
gülüşlerim ve itibarım
Hala nasıl da saklıdır Allah’ın
indinde
Tek bildiğim O’nun beni koruyup sevdiği
Bir bilinmeze âşık olduğum kadar da
kibirli
Sevgimden ödün vermediğim dibini
Bulmaksa hayatın derinlerde yüzmenin
meali
Bir rüzgârın esintisi.
Aşka şah damarımdan yakın
Aşikâr olansa sevip de nazlanmadığım
İklimler gibi devingen
İkilem yüklü insanlardan uzaklaşmanın
ertesi
Kendime t/uzak belki de sitem dolu
sesi
Yalnızlığın ve siması
Tanıdık adeta uzaktan d/okunduğum ve
sevdiğim yabancının
Yansıması şiirde saklı hikâyem
Nesrin dilinde saklı bir tebessüm
Esir düştüğüm şiir ve sevgi ve sen,
sevgili.
İzahı olmayansın sen
İfası yürekten taşan
Bazen zemherinin kumpasına denk
geldiğim
Bazense sıcak iklimlerde dahi
erimeyen buzdan yanılgılarım
Ve işte bir günden daha arda kalan
saklı bu şiirde
Tıpkı senin de saklandığın o izbede
Yüzüme vurduğun kızgınlığın ve
nefretin
Oysaki ben hala sevebilirken şiirin
Kanat açtığı yürek ikliminde
Ve saygıyla ve tevazu ile anıyorum
ismini
Her halükarda saklısın dualarımın her
birinde…