(Ey Muhammed!) De ki: “Ey insanlar! Şüphesiz ben, yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan ALLAH (cc)’ın hepinize gönderdiği peygamberiyim. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O, diriltir ve öldürür. O halde ALLAH (cc)’a ve onun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.”(A’raf-158)

Kâinatın efendisi, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in doğumu anısına birtakım etkinliklerin yapıldığı haftanın adı, “Kutlu Doğum Haftası”dır.

Bütün İslam âleminde Mevlit Kandili olarak kutlanan efendimiz (sav)’in mübarek doğumları, bizim ülkemizde “Kutlu Doğum Haftası”adı altında farklı birtakım etkinliklerle kutlanmaktadır. Ülkemizde her sene daha farklı ve daha anlamlı etkinliklerin ortaya konulduğu “Kutlu Doğum Haftası” Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncülüğünde kutlanmaktadır.

“Kutlu Doğum Haftası”nın amacı, kutlu doğumun sahibi olan Peygamber efendimiz (sav)’i daha iyi anlamak, daha iyi anlatmak, onun bütün yönleriyle tüm insanlar tarafından en iyi şekilde tanınmasını sağlamaktır. “Kutlu Doğum Haftası” O’na olan inancı ve samimiyeti daha bir artırıp, O’na olan ihtiyacı tespit ederek, ümmet ile peygamberin mana ikliminde buluşturulduğu ve O’na sahip çıkmak için verilen mücadelenin en yoğun olarak yaşandığı haftadır. Yoksa Müslümanlar Peygamber (sav) adına düzenledikleri bütün bu programlar ve tertiplerle Hz. Peygamberin doğum gününü falan kutlamıyorlar.

Hz. Peygamber (sav)’in doğum günü Rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. O gece kutlu doğum sahibinin dünyayı şereflendirdiği ve gelişiyle dünyanın gidişatını değiştirdiği kutlu bir gecedir. O gece Efendimiz (sav)’in mübarek anısına Mevlitler ve Kur’an-ı Kerimler okunup, Salâvat-ı Şerifeler getirmek suretiyle O’na olan sevgiler ve samimiyetler dilden ve gönülden ifade edilir.

“Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle il ve ilçe müftülüklerimizde, belediyelerimizde, okullarımızda Hz. Peygamber (sav) adına, onu anımsatan yardım faaliyetleri, paneller, konferanslar tertiplenir. İnsanlara O’nun mükemmel hayatından örnekler verilip, O’nun adına makale ve şiir yarışmaları düzenlenir. Yurdun dört bir yanında sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik adına birtakım faaliyetler yapılır.

“Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri sadece Diyanet İşleri Başkanlığının yapacağı faaliyetlerle sınırlı kalmamalıdır. Bu hafta, Müslüman’ım diyen herkesin kendi çapında yapacağı bir takım etkinlik ve katılımlarla kutlanmalı ve dolu dolu yaşanmalıdır.

KUTLU DOĞUM HAFTASINDA…

1-Müslümanlar bu hafta içerisinde Hz. Peygamberin hayatını en az bir defa anlayarak okumalı.

2-O’nun sünnetlerini öğrenip kendi hayatına aksettirmeye çalışmalı.

3-O’nun getirmiş olduğu Kur’an-ı Kerim’i meali ile birlikte devamlı ve mutlaka okumalı.

4-Eşine, dostuna ve çoluk çocuğuna Hz. Peygamberin hayatını ve sünnetlerini anlatmalı.

5-Yapılacak olan etkinlikler camilerle sınırlı kalmamalı, salonlar da, okullarda ve halka ulaşılabilecek her yerde “Kutlu Doğum Haftası”etkinlikleri mutlaka yapılmalı.

6-Okullarımızda “Kutlu Doğum Haftası” ve Hz. Peygamber (sav) hakkında kompozisyon, şiir ve bilgi yarışmaları düzenlenip, öğrenciler teşvik edilip ödüllendirilmeli.

7-Sivil toplum örgütlerimiz de yapılan faaliyetleri uzaktan izlemekle yetinmemeli, tüzükleri gereğince yapabilecekleri her türlü katkıyı yapıp “Kutlu Doğum Haftası” etkinliklerinde kendilerini göstermelidirler.

8-Özellikle yetimler, kimsesizler, öksüzler ve garipler tespit edilip Peygamber Efendimiz (sav)’in anısına ihtiyaçları giderilmeli ve gönülleri hoş edilmelidir.

9-“Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri çerçevesinde Peygamber Efendimiz (sav) camilerde, salonlarda, radyo ve televizyonlarda kısaca halka ulaşılabilecek her yerde bütün yönleriyle anlatılmalı ve insanların O’nu en iyi şekilde tanımaları sağlanmalıdır.

“Kutlu Doğum Haftası”nın tüm insanlığın hayrına, uyanışına ve dirilişine,sevgi ve kardeşliğine vesile olması dileğiyle…

( Kutlu Doğum başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 4.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu