Yüce kitabımız, dünya ve ahiret saadetinin tek kaynağı, inananların şifa ve rahmet deryası Kur’an-ı Kerim dünyayı teşrif edeli tam 1400 yıl geçti. Yani hem yüce dinimiz İslam hem Peygamber efendimizin peygamberliği hem de Kur’an-ı Kerim tam 1400 yaşına girdi. Rabbimizin kıyamete kadar kendi koruması altında olduğunu beyan ettiği bir rahmet ve şifa kaynağı olan Kur’an-ı Kerimin izinden bizleri ayırmasın…

Kur’an-ı Kerim insanların dünyada ve ahirette huzur bulmaları, saadet ve selamet içerisinde yaşamaları için gerekli tüm bilgi, tecrübe ve tavsiyeleri içinde barındıran ilahi bir kitaptır. Sahibi yüce ALLAH (cc), muhatabı insandır. Hayatın ve mutluluğun gerçek membaıdır.
.
Kur’an-ı Kerim, müminlerin ibadetlerinde kıraat olarak okumaları gereken olmazsa olmazların başında gelen bir kitaptır.

Kur’an-ı Kerim, müminlerin ömür boyunca emir ve yasaklarına uymak ve hayatılarını ona göre tanzim etmek zorunda oldukları ilahi kelamdır.

Kur’an-ı Kerimi herkes okuyor ya da okumaya çalışıyor. Kimileri maddi ve ekonomik sıkıntılardan kurtulmak ya da maddi kazançlar elde etmek için okuyor. Sürekli Vakıa suresini okuyanlar gibi(Vakıa suresi okunur, ama niyetin evvelinde ve özünde maddi kazanç elde etmek olmamalı).

Kimileri siyasi kimliğini güçlendirmek ve onun gölgesinde insanların gözüne girerek siyasi duruşunu sağlamlaştırmak için okuyor. Kimileri törenlerde, açılışlarda ya da toplantılarda “okunmadı” demesinler ya da “okundu”desinler diye okuyor. Kimileri nişan, düğün, sünnet gibi işlerinde adet yerini bulsun ya da “Bir de Kur’an okunsun.”diye okutuyor. Kimileri de sırf “İbadet olsun, sevabına nail olalım. Ölmüşlerimize rahmet olsun, evimizde ve işyerimizde Kur’an-ı Kerim okunsun, ALLAH (cc)bizden razı olsun.” diye okuyor.

Kur’an-ı Kerim bizim başucu kitabımızdır. Her halükârda mutlaka okunmalıdır. Müslümanlar onu bir an olsun dillerinden düşürmemeli onunla olan imanî, vicdani ve insani bağlarını daha bir sağlamlaştırmalıdırlar. Müslüman her halükârda Kur’an-ı Kerim’le beraber olmaya ve ondan istifade etmeye çalışmalıdır.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de:

“Hep birlikte ALLAH (cc)’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. ALLAH (cc)’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte ALLAH (cc) size ayetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.”(Ali İmran-103) buyurmuş ve Kur’anı Kerim’e sımsıkı sarılıp onun yolundan ayrılmamamızı emretmiştir.

İşyerimizde, okulumuzda, evimizde, arabamızda bir Kur’an-ı Kerim meali bulundurmalı ve fırsatını buldukça onu mutlaka okumalıyız. Kur’an-ı Kerim’in sadece Arapçasını okumakla yetinmemeli, onun mealini de sürekli okumaya ve anlamaya çalışmalıyız. Mesela sürekli namazda okumuş olduğumuz ayet ya da sürelerin anlamını bilir ve düşünerek okursak o zaman kılmış olduğumuz namazın tadı ve anlamı bir başka olur. Çünkü ne okuduğumuzu biliyoruz. İbadetlerimizde Kur’an-ı Kerim’i anlamını bilerek okuduğumuz için mana iklimindeki seyahatimiz daha anlamlı ve daha derin olur.

Müslüman gündelik hayatının bir kısmını Rabbine ibadetine ayırmalı dünya sıkıntısı ve meşakkatinden uzaklaşıp rahmani his ve düşüncelerle bir an olsun Rabbiyle buluşabilmelidir. İşte bunu inancımızın temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’i anlayarak meali ile birlikte günde en az yarım saat okumak ve bunu ibadet şuuru ile yapmak suretiyle temin eder ve maddi manevi doyuma ulaşabiliriz.

Kur’an-ı Kerim’i okumak için önce onu öğrenmek gerekir. Bugün bazı kardeşlerimizin yaptığı gibi Latin harfleri ile (bugünkü Türkçe) yazılmış Kur’an-ı Kerim’leri okuyup işi geçiştirmemek lazımdır. Kur’an-ı Kerim’i aslına uygun olarak Arapça metnini okumalı ve onun da tecvid, mahreç ve kıraat vs. gibi inceliklerine vakıf olmaya çalışmalıdır.

Aksi takdirde Kur’an-ı Kerim’i Latin harfleriyle okuyanlara şunu tavsiye ederim; Türkçe yazılmış Kur’an-ı Kerim’i aslına uygun olmayan şekliyle okuyacağımıza doğrudan mealini yani Türkçe manasını okuyalım daha anlamlı bir iş yapmış oluruz.

( Kuranı Kerim Niçin Ve Nasıl Okunmalı başlıklı yazı S.ULUPINARLI tarafından 8.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu