Bir d/eştiğim bir de l/eşim var:
kalbim otağı kurdu göğe komplimanım severek büyüyen kalbimin na’şında saklı
maruzatım çünkü ben çok sevdim insanları kalbimin ölümüyle de vardım nihayete
elbet bekleyendi Rabbim aşkın esareti ve yüreğin kıblesinde saklı iman gücünden
yana sahip olduğum ne ki Allah yolunda yürümenin verdiği güç ile göç eden
duygulardan ördüm ben şiirlerimi…
İçimin ambarında saklı kırık dökük
bir kalp ağrısı
İçlendiğim kadar içerlediğim
İçtiğim şunca acı
Şiire namzet bir yolculuk
Aşı aşkı yok sayanlara veryansın
ettiğim
Katıksız aralıksız sevdiğim kadar
insanları
Kendime haksızlık ettiğim
Manen zenginim
Züğürt tesellisi sefil kalbim
Eş dost bildiğim kadar ahkâm
kesenlere dahi
Yok itirazım
Hazzı nazı bitmiyor insanın
Haiz olduğum coşku ve sevgi
Düşümün kovuğunda kalan gerçekler
başımın tacı
Taçlanacak diye beklerken yüreğimi
Harap edenlerden uzağa kaçsam da
Gönlün de ruhun da ırak olmadığı
O devasa açı
Derli toplu bilin ki
İçimde saklı her acı
Allah yolundayım ezelden
Aklımın almadığı kadar havsalamdan
taşan
Irmaklar çağlarken
İsyanım ağlarken
Yüz sürdüğüm mevsim
Yüzümü döndüğüm Rabbim
Beni bekleyen kabrim
Bir savaş mı sahiden yaşamak?
Şerh düşülesi sevgiden gözlerini
kaçırarak
Kaçamak cevaplarında saklı yalanları
insanların
Ah etmeden sevmeyi bilmek de işe
yaramadı
Hazan çeşmem
Nutku tutulan kalp sesim
İçimin muhtevası bir içimlik değil
asla şiirlerim
Kalp gözü ve rotam
Aralıksız acıyı çığıran kayıp notam
Bir ses
Bir eda
Bir seviş
Bir vazgeçiş
Aşkla ihya oluyor bildiğim evren ve insanlar
İnsan olmanın meali
Sevgiyle haz duyan kalbin cemali
Gökte saklı kanatlarım
Kanadığım kadar da kandığım
Hazan ve Mevla’m tek muhatabım
Baharımda yanımda olan
Bağrımda saklı nidalar
Son baharın ayak sesi
Nazı niyazı eksik olmayan sevginin
dirayeti
Sınandıkça büyüyen bir sevgi benimki
Aşkla baş koyduğum yol
Sönmez ışığı Rabbimin
Yüreğin kolluk kuvvetleridir
şiirlerim
Arkamda bıçaklayanların dahi verdiği
teselli
Canım yanarak bulduğum tecelli
Daha da büyüdü iman gücüm
Allah rızası için seviyor olmanın
hüznü
Büyüdü ve işte erdim nihayete
Dalkavuk üzünçler ve darmadağın
sözcükler
Edebiyle yaşamak kadar
Ne verir ki teselli gördükçe önümü
Çağladıkça bir ileri bir geri
Körün istediği bir göz
Rabbin tecelli ettiği kalp gözü
Bangır bangır isyankâr edalar
Haşmetli oysa evrenin meali
Bakıp da görmek nasıl ulvi
Görüp de bakmanın verdiği tesirli
bilinmezi
Elbet bahşeden Rabbim
Başını bağladığım kadar sevinçlerin
Huzurundayım işte İlahi Esintinin
Nutkum tutuk
Ruhum efkârlı
Yüreğimse huzurlu
İnsan olmanın ne inkârı ne itirafı
Sözümden dönmedim hiçbir fasıl
Neyse hâsıl olan yandığım kadar
huzurlu
Hicabın değil maneviyatın doruğunda
saklı
Elbet duyulası İlahi Aşkın kıvancı
serildiğim kadar yüreğin na’şına…