Bir rengim yok benim, bayım ve ben
aynı zamanda sessizliğin ve sizsizliğin amblemiyim.
Kırık düşlerim var ve kırık
kanatlarım
Hakkın rahmetinedir tüm ihtiyacım
Manen zenginim ben ve aşkın ta
kendisi
Yüreği ihya eden mazlum yanım ve
sevdam
Melun mahzun yaşadığıma tek şahit
Tanrı
Göğün kompartımanlarında gider
gelirim içimin enginlerinde
Bir o kadar dikenlerime aşığım
Canım yandıkça daha çok severim ben
Tezat duygulardır bu bitimsiz aşkın
mimarı
Delişmen rüzgârınsa muadili
Bir bulutum ben anbean büyüyen
Büyülüdür gözlerim
Büyüttüğüm kadar sizi gözlerimde
bayım
Bakaya kalır bu bitimsiz hasretim
Sökün eden her gece yürekten
Sokuldukça geceye ve rahmete
Baş koyduğum şu fevri duygulardır
ramak kalan ölüme
Dirilmekse tek hece
Hercai menekşeler değildir muadilim
Mefkûresi yüreğin
O bitimsiz teselli
Tecelli eden ansızın
Teferruattır hem gerisi
İzahı var ya da yok ömrün
Kasvetli yolunda hüznün
Tünediğim bir daldır yüreğin izbeleri
Aşkla kaynar içim
Dirhem dirhem sevenlerden nasıl ki
değilim
Ve işte kayrası mevsimin
Hali hazırda aşamadığım engebelerin
Azığa alıp da günü
Arz eden evren neyse dilimden
düşmeyen
Alabildiğine sitem yüklü bir günce
Günü öğüttüğüm kendimce
Ve dönen çarkları bu sevdanın
Kayıp bir maniveladır peşinden
koştuğum
Ve işte yakalandığım kendime
Durduk yere sevmedim de ben sizi
Sizli bizli meşakkatli bir yol rüzgârına
Sadık ve âşık balta girmemiş
duyguların
Vuku bulduğu her an her gün
Yiten bir ömürden dökülen
Varsın yatıya kalsın hüzün ve gizem
Bir kördüğüm olduğum malum
Malulen emeklidir yüreğin çalmayan
sirenleri
Sineme batan bu aşkın dikenleri
Gül olmaya meyletmedim hem ben
Gülmekse tek talebim evrenden
Arzı endam eden bunca sıkıntıya
rağmen