Ya kurular yüzünü
Ya kapatır ayıbı
Yoktur ki yazı güzü
Mümkün değil kayıbı
Boksörün canı çıkmış
Kurtulur atsa havlu
Bekarın canı çıkmış
Evlense sarar avlu
Hacca gidene havlu
Ver sünnetliye havlu
Hamamda kartla havlu
Olmazsa olmaz olur...
.../
Yüzmeye git havlu, hamama gir havlu… Hediye al havlu! insan giymez ama kullanır. Üstelik seti bile vardır, işlemeleri, ipleri tüy gibi görünür. Ancak kimse havlu koleksiyonu yapmaz. Aslında bu kadar çok kullandığının bile farkında değildir. Mecburi ihtiyaçtır işte…
Hayatımıza ne zaman girmiştir diye internete baş vurdum, orada şöyle bir tespit yapılmış, “…. Ancak, havlu icadı yaygın kenti ile ilişkilidir Bursa'da , Türkiye'de 17. yüzyılda,. Bu Türk havluları , genellikle elle işlenen , pestamel adı verilen düz, dokunmuş bir pamuk veya keten parçası olarak başladı . Vücudu saracak kadar uzun olan pestamel, başlangıçta oldukça dardı, ancak şimdi daha geniştir ve genellikle 90 x 170 santimetre (35 inç × 67 inç) ölçülerindedi. Türk hamamlarında ıslandığında hafif kaldığı ve çok emici olduğu için peştemel kullanılmıştır . “ (alıntı)
Aslında kullanılma tarihi de o kadar eski değil. Ancak kulanımı ve çeşitleri değişen yerlere göre çeşitlilik ve zenginlik kazanmış. Bugün Türk havluları dünya pazarında yerini almış. Dünya Türkiye’den öğrenmiş bu kadar zengin çeşitlilikte ki havluyu. Ama yoğurt gibi ismi de havlu değil dünya dillerinde. Peştamal, havlu isimleri bize Farsçadan gelmiştir. Ancak bizim kadar zengin bir şekilde kullanımı dünyada var mı bilmem.
Elimi yüzümü yıkadım, havluyu ararım bir anda… Evde değilsem artık kağıt havlular tek kullanımlık her yerde var. Bu da oldukça pratik oluyor, hem de çok ucuz maliyeti. Kulanılan havlu kağıtlar yıkanma gerektirmiyor. Korana çıktı çıkalı zaten bu şekilde kullanımı da oldukça yaygınlaştı. Evde elbette pamuk havlular vücudumuzda ki ıslaklığa son veriyor.
Temizlik imandan gelir, havluda kalmışsa kalan kirleri alır götürür. Allah’tan ipekten yapılmış çeşitleri yok. Allah’tan işlemeleri altın veya değerli maden ile süslenmiyor. Param çok diye fantezi sahipleri belki de böyle havlu kullanıyorlardır, kim bilir.
Saffet Kuramaz