Kerbela Katliamı Niçin Oldu? Kerbela’dan Sonra Neler Yaşandı?---15. Bölüm--
KERBELA KATLİAMI NİÇİN OLDU? KERBELA’DAN
SONRA NELER YAŞANDI?---15. BÖLÜM--
Yezid halife olduğunda
babasının vasiyetine uyarak
kendisine biat etmiş
olan Medinelilerin ileri
gelenlerini Şam’a davet
etti ve onlara
bol bol ihsanlarda
bulunarak gönüllerini almaya
çalıştı. Ancak Medine
ileri gelenleri Yazid’in
bazı hal ve
hareketlerini görünce ona biat
etmiş olmaktan pişmanlık
duyaya başladılar. Zira İslamın
halifesi içki içiyor, sarayında
dansöz oynatıyor ve gününün
büyük bir bölümünü
köpek yarılarında geçiriyordu. Namaz niyaz
ise hak getire.
Medine''ye dönen bu
insanlar Mescid-i Nebevi’de
toplanıp başlarındaki sarıkları
ve ayaklarındaki çarıkları
orta yerde yığmak
suretiyle biatlarını geri
aldıklarını duyurdular. [ Bu anlattıklarım
Kerbela Katliamından önce
olan olaylar ] Bu arada Hz.
Hüseyin’den de
kendilerine katılmasını istedilerse
de Hz. Hüseyin böyle
bir isyan sonucunda
Yezid’in Medine’ye saldıracağını
çok iyi bildiğinden
ve ayrıca isyancılar
arasında tam bir
birlik beraberlik olmadığından teklifi reddetti.
İsyancıların başlarında Abdullah bin. Hanzala, Abdullah bin. Mutî,
Ma’kil bin. Sinan gibi isimler
bulunmaktaydı.
Evet... Medine’de Yezid’e karşı bir
isyan vardı ama
bu rahatlıkla halledilebilir bir meseleydi Yezid
için. Asıl büyük
sorun ise Mekke’deki muhalefetti.
Mekke’deki muhalefetin başında
bulunan Abdullah bin
Zübeyir, halk tarafından
oldukça seviliyordu. Dolayısıyla muhalefeti
isyana dönüştürdüğü anda
Yezid’in işi çok
zor olabilirdi.
Bütün bunlara ilaveten
bir de Hz.
Hüseyin sorunu vardı ve
Hz. Hüseyin, kendisi için
biat almak üzere
Kufe’ye doğru yola
çıkmıştı [ Bir kez daha
hatırlatayım: Buraya kadar yazdıklarım
tabii ki geçen
bölümde okuduğunuz Kerbela
Olayından önce olanlardır.]
Hz. Hüseyin’in sadece
bir avuç insanla
yola çıkması- ona ‘’ gel
seni halife ilan
edelim’’ Diyen Kufelilerin ihaneti
ve sonunda Hz.
Hüseyin’in Kerbela’da şehid
edilmesiyle Yezid, rahat
bir nefes alacağını
zannediyordu. Zira Hz. Hüseyin’in
kafasının kesilmesi aslında
bir yerde tüm
isyancılara göz dağı idi. Onlara ‘’
Peygamberin torununa bunu
yaptığımıza göre size
neler yaparız varın
siz düşünün.’’ Mesajı verilmişti
Hz. Hüseyin’in kesik
başı ile.
Ancak işler Yezid’in umduğu
gibi olmadı. Hz. Hüseyin’in
katledilmesi Yezid’e karşı
isyanı daha da
ateşlendirdi. Hatta Medine’de bulunan
1000 civarında Emevi üzerine
yürüdü isyancılar ve
o 1000 civarında Emevi,
Yezid’in Medine’deki gözü,
kulağı, sağ kolu ve
en sadık köpeği
Mervan bin Hakem’in
etrafında toplandılar. Tam anlamıyla
kuşatma altındaydılar.
Mervan bin Hakem,
Yezid’e ‘’ Vaziyet
kel, acele gel.’’
Mealinde bir mektup
yazdı. Yezid bu mektup
üzerine Medine üzerine bir
ordu yollamaya karar
verdiyse de hiç
bir komutan -gerekirse
Medine’yi yerle bir edecek-
bir ordunun başında
olmak istemiyordu.
Sonunda Müslim bin
Ukbe adında bir
köpek bulundu. Bu öylesine
bir köpekti ki Muaviye ölmeden önce
Yezid’e ‘’ Eğer bir
gün Hicaz Bölgesine saldırmak
zorunda kalırsan, ordunun
başına Müslim’i getir’’
diye vasiyet etmişti. Biliyordu
onun gerekirse Mescid-i
Nebevi’yi bile yerle
bir edebilecek bir
karakterde olduğunu.
Evet... artık 683 yılındayız.
Yani Hz. Hüseyin’in
katlinin üzerinden üç
yıl geçmiş. Ama Medine’ deki
isyan devam ediyor.
Medineliler Şam’da hazırlanan
bir ordunun üzerlerine
geldiği haberini alınca bu
ordunun çokluğu karşısında bir meydan savaşı
yerine savunma savaşı
yapmayı uygun buldular ve
Hendek Savaşı sırasında Medine etrafına kazılan hendekleri biraz
daha derinleştirip dört
hendeğin başına dört
kumandan yerleştirerek savunmaya geçtiler.
Müslim bin Ukbe, Medine yakınlarında
Harre denilen yerde karargahını kurdu
ve direkt Yezid’den
aldığı emir gereğince
Medinelilere ‘’ Size üç gün müsaade. Bu
süre içinde teslim olup
Yezid’e biat ederseniz
hiç birinize dokunulmayacak. Ama aksi
yönde hareket ederseniz
taş üstünde taş,
omuz üstünde baş
koymam’’ Diye haber
yolladı.
Medineli isyancılar şehri
çevreleyen hendeklere çok
güveniyorlardı. Ayrıca Yezid normal
bir değil değil
‘’ Yezid’in kulu ve
kölesi olarak biat
ettim’’ şeklinde bir
biat istediğinden ona
biat etmektense ölmeyi
göze aldılar.
Müslim bin Ukbe
üç gün bekledi ama Medinelilerin teslim olmak ve
biat etmek gibi
bir niyetleri olmadığını
görünce üçüncü günün
sonunda saldırıya geçti. Evet.. Saldırıya geçmesine
geçti ama hendekleri
aşması mümkün olamıyordu.
YİNE Mİ
İHANET?
Müslim bin Ukbe’nin
hendekleri aşamaması üzerine
Mervan bin Hakem
tekrar devreye girdi
ve hendeklerden birini
korumakla görevli ordunun
başındaki komutan ve
askerlerini çeşitli vaatlerle kandırıp kendi
taraflarına çekti.
Hendeklerde açılan bu
gedik Müslim bin Ukbe’nin
işini kolaylaştırdı ve
rahatlıkla Medine’ye girdi.
Medineye girmesiyle birlikte de
ordusuna emri verdi:
‘’Medinelilerin her şeyi size
mübahtır’’
Artık Medine’de muazzam
bir kıyım başladı. Peygamber sahabeleri
bile bu kıyımdan kurtulamadılar. En az
kıyıma uğrayanlardan Ebu
Said el Hudri’nin
evine giren zalimler,
ganimet olarak alabilecekleri hiç bir
şey olmadığını görünce
zavallının sakallarını koparıp
çenesini kan revan
içinde bıraktılar. Ama
dediğim gibi bu hiç bir
şey değildi. Bu arada isyanın elebaşlarının feci şekilde öldürüldüklerini söylememe sanırı gerek yok.
Yüzlerce insanı ‘’ Yezid’in kulu
ve kölesi olarak
biat ettim’’ Demedikleri için
öldürüp bir kuyuya
attılar cesetlerini.
Yüzlerce kadının ırzına
geçtiler. Yüzlerce Müslüman kadını
‘’savaş ganimeti’’ diyerek
kendilerine cariye yaptılar.
Tüm bu
acı olaylar içinde
daha da acısını
söyleyeyim mi?
Müslim bin Ukbe’in
ordusunda 500 kadar
da Bizanslı veya
Hıristiyan paralı asker
vardı. Onlar da Peygamber
şehri Medine’ye girdiler, onlar
da sahabe katlettiler,
onlar da Müslüman
kadınların ırzına geçtiler. ( ileride bu
ırza geçmeler sonucunda
doğan çocuklara aşağılayıcı
bir ifade olarak ‘’Harre Evladı.’’
Dendi. )
Tarihte ‘’ Harre Olayı ‘’ Denilen bu
olay Kerbela’dan sonra
yaşanan çok büyük
bir acıydı ama bir tarih
öğretmeni olduğum halde
bu olayı ne orta
okul ne lise
ve hatta ne
de Üniversite yıllarımızda
bize anlatan bir
Allah’ın kulu oldu.
Yıllar sonra internet,
hayatımıza bu kadar
girdiğinde ilk kez Yaşar
Nuri Öztürk’ün bir videosu
sayesinde duydum, öğrendim
ve araştırdım.
Evet 27 Zilhicce 63/27 Ağustos 683 tarihinde
yaşanan bu dehşet
verici katliamdan sonra
sıra Mekke’ye gelmişti.
Zira önce Hz.
Hüseyin’in şehid edilmesi
ardından Harre katliamı
üzerinde Mekke’deki muhalefetin
başı olan Abdullah
bin Zübeyir artık
resmen isyan etmişti
ve kendisini halife ilan
edip halktan biat
almaya başlamıştı ki
Mekke halkı seve
seve biat ediyordu
Abdullah bin Zübeyr’e.
İşte bu durum
Yezid için daha
büyük tehlikeydi. Ukbe bin
Müslim’e ‘’ Medine’yi hallettiğin gibi
Mekke’yi de hallet’’ emri
verildi ve bu hain
köpek, Mekke üzerine
yürüdü. Ancak Mekke’ye ulaşmadan
yolda bilinmeyen bir
sebepten geberip gitti.
Müslim bin Ukbe’nin gebermesi
üzerine ordunun başına
Hüseyin bin Numeyir
getirildi.
Hüseyin bin Numeyir,
Mekke’yi kuşattı ve
o da kendinden
önceki hain gibi
katliama başladı Mekke’de. Abdullah İbni
Zübeyir ise bir süre
direndi ise de karşısındaki
düzenli ordu karşısında çok da
fazla yapabileceği bir
şey yoktu. Çaresiz Kabe’nin içine
girip kendini orada
savunmaya çalıştı.
Hüsyin bin Numeyir
tam 64 gün
Kabe’yi mancınıklarla dövdü
hatta yakmaya çalıştı.
Kuşatmanın 64. Gününde
Mekke sokakları sevinç
çığlıklarıyla doldu bir
anda.
Tellallar sokaklarda avaz avaz
‘’ Yezid Öldü’’
diye bağırıyorlardı.
Gerçekten de Yezid öleli
27 gün olmuştu
ama haberi Mekke’ye daha
yeni ulaşıyordu.
Evet, gerçekten de Kabe’nin
mancınıklarla dövülüp üstüne
üstlük bir de yakılmaya çalışıldığı
günlerde Yezid ölmüştü
ama öyle böyle
bir ölüm değildi
onun ölümü...
Gelecek bölümde inşallah...
(
Kerbela Katliamı Niçin Oldu? Kerbela’dan Sonra Neler Yaşandı?---15. Bölüm-- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
29.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.