Şafağa Daha Çok Vakit Varken
Kimisi sevmek için kaçarken,
düştükleri çukurları gördüm, içinden çıkamaz hale gelirken, Uzatırken elimi
görmezden gelenlerin çok olması beni yolumdan alıkoyamaz ki, benim görevim
elimi uzatmak Rabbim yardımıyla, tutunan tutunur, tutunmayan çırpınmaya devam
eder. Ben kendimi bir şey sananlardan değilim, hakka kul olmayı bazen
beceremeyen aciz bir kulum… Yürekleri yüreklerin merkezi bildim sevdim, sevmeyenleri
de sevmeye devam ettim ta ki insan hayatına müdahale etmeyene kadar. Bazen
sözleri dikenli oldu bazen bakışları, ben mısraları dizdim önüne aşk kokan, uygun
görmediler kendilerine sırtını döndüler ben yoluma devam ettim.
İstediğim neydi birazcık coşku
neşe, mezara girin demedim, gece ay ışığında gökyüzüne bakarak yıldızları
izlerken, geceye karanlığa yıldız gibi doğalım dedim, yaşamak bu değil miydi? Yanlış
mı biliyordum ki buna gıpta edilerek bakılmadı? Olsun ben gıpta ederek baktım… Zaman
zor zaman ahir zaman imtihanımız zor, şafağa daha çok vakit varken, yüreğimin
mumunu yakarken geceye işte şafak söktü sayılır, yolum şafağa doğru çıkarken
karanlıkları kim takar ki? Yolda yürümeye talep etmeyen olsa da ben taliptim
yalnızda olsa lakin Rabbim hep benimleyken nasıl yalnız olabilirdim ki bin kere
şükürler olsun.
Duygu ve hislerim aşkla
harmanlanırken Rabbime şükür aşkla sevmeyi nasip etmişken, dilaltındaki acı
sözler nasıl yaralasın yıkılmaz yüreğimi Rabbimle aşkla yürürken? Dik yokuşlar
nedir ki çıkmayı seçen aşkla seven Rabbi ile olan için? Bağdaş kursa da az acılar
dert ve kederler, bunları gönderen Rabbimin arkasında devası varken kim takar
ki aklına koluna? İnsanlarla konuşurken pek cüretkâr olmasam da dilim
döndüğünce anlatırım zorlamam… Yazmak madem görevim oldu yazarım Rabbim
yardımıyla, bazen hayatta ters mantıkla yaşayanların umutsuz manasız sözleriyle
yaşadığına şahit olsam da onu değiştiremesem de dualarım onların deva bulması
içindir, vesselam.
Mehmet Aluç