Daha Kaç Yaşam Sürecek?
Yazgıma düşen gözyaşı ise dökerim
yok diyemem
Hayatın dümeni kırıksa diyemem ben
kırmadım
Dönüyor dünya etrafımda hayatın
dalgasıyla
Hayat bir labirent gibi içinde
gezmem diyemem
Gençliğimi kendim harcadım bu
ellerimle ben
Endişeye kendim düştüm yaşamayı
hapis ederek
Cesaretin adımlarını attım hiç
çekinmeden
Ölüm gelene kadar kapıma yaşamaya
geldim
Kimi zaman yaşamayı kendim kilitledim
odama
Cenk meydanına çıktım bu halimle
meydana
Seyredebildim sadece yenemedim
kaybettim
Ödedim yenilginin kefaretini
çözülmez karmaşa ile
Gölgeler dünyasına koştum bu
yenilgimle
Oysa yenmek borcumdu benim
yaşanmazdı böyle
Önce gölgelerimle savaştım savaştım
öğrendim
Çıktım er meydanına yenilmeyi
yenerken yendim
Çarpışırken direnen ben irademle
beni genç görecekler
İnsanlar beni gördükçe ben dev
aynasında kendime bakarken
Kendi benliğime yenildiğimi gururumla
göreceğim
Yenmenin ışıltısı yoksa karanlık mıydı
bana ışık görünen
Kazandığına inanmak cüretini
gösteren iplerle mi bağlanmıştım
Daha kaç yaşam sürecek gururla
kazandığını bilerek kaybetmeyi
Kaybetmekte mi kazanmaktı bu varlık
dünyasında
Eksik olan ilimle kelam mıydı?
Çarkı feleğin çarkında ezilerek
dönen miydim?
İsmim cismim resmim ile madem
insandım
Kaybederken de kazanacakmışım
Kazanınca da kaybedecekmişim
İşte kazanmaya ve kaybetmeye
tutkulu ben
Hayat yolunda her ende boyda yolar
eğri ise
Bende eğriyim çoğu zaman
fikirlerimle
Düz yola çıkmak için sert
hareketlerimle fikrimle dönüş yapan
Beni taşıyan ben bir gün mutluluğa
elbet ulaştıracak
Hayal kırıklıkları yok olacak
anında yolları aşmakla
Mehmet Aluç