HIRİSTİYANLIĞIN AMENTÜSÜ VE ÇOK TANIDIK AMA BİLİNMEDİK BİR KİLİSE.---6. BÖLÜM-
Bugün filmi az geri sarıyoruz zira konunun anlaşılabilmesi için bu şart.
İmparator Arkadius’un 408 Yılında ölmesiyle Bizans tahtı o yıl yedi yaşında olan oğlu II. Teodosius’a kalmıştı. Hal böyle olunca da İmparatorluğu aslında imparator naipleri yönetiyordu.
II. Teodosius 13 Yaşına geldiğinde ise kendisinden iki yaş büyük ablası Pulcheria, allem etti kullem etti kendisini imparatoriçe ilan etti. Özellikle Germen subaylar onu çok seviyor ve destekliyorlardı zira onlara ölünceye kadar bakire kalacağına dair söz vermişti.
Aynı zamanda oldukça sıkı bir Hıristiyan olan Pulcheria, dinle diyanetle pek de alakası olmayan kardeşi Teodosius’u imana gelmesi için zorluyordu ve ona Ariusçuları desteklediği için çok kızıyordu.
Derken efendim kardeşi Teodosius’u ve pagan karısı Aelia’yı ‘’ Hz. İsa hem tanrıdır, hem tanrının oğludur, hem kutsal ruhtur.’’ inancına çekerek sağlam birer Ortodoks Hıristiyan yaptı.
İmparator II. Teodosius, ablası Pulcheria’nın verdiği gazla daha sonra devlet kademelerinde görev yapan ne kadar pagan varsa hepsini sepetledi. Hızını alamadı, İstanbul’da ne kadar Yahudi varsa hepsini sürgüne gönderdi, sinagoklarını yıktırdı. Daha da hızını alamayıp ‘’ Ulan siz benim Hıristiyancıklarıma nasıl kötü davranırsınız?’’ Diye İran’daki Pers Devletine savaş açtı. Bu arada söylemeye hacet yok 1. Efes Konsilinde alınan kararlar doğrultusunda ‘’ Bundan böyle her kim İsa Tanrı değildir, Meryem Tanrı filan doğurmamıştır veya İsa sadece Tanrıdır.’’ derse anasından doğduğuna pişman etti.
Ancak aradan bir süre daha geçtikten sonra sarayın harem ağalarından olan Krisafius, II. Teodosius’u doldurmaya başladı: ‘’ Aman Yüce Sezar ! Bu ablanız Pulceria çok tehlikeli bir kadın. Bakın dikkat ederseniz herkes onu imparator gibi görüyor. Kadının face bookta, tiktokta, instagramda, twitterde, milyonlarca takipçisi var. Ya sizin? Sizin yazdıklarınızı beğenen sadece beş on kişi.Sizi kimse sallamıyor.’’ Dedi.
İmparator, ‘’Face book, tik tok, instagram, twitter de ne ulan Allah’ın hadımı?’’ Diye sormadı bile. ‘’ Seni kimse sallamıyor’’ Cümlesi yetmişti. Derhal emir verdi: ‘’ Ablam Pulcheria’yı alın ve bir manastıra kapatın.’’
Pukcheria, 441 Yılında bir manastıra kapatıldı. O, manastıra kapatılınca da II. Teodosius, Krisafus’un oyuncağı haline geldi. İşte bu durum karşısında ‘’ İsa sadece ve sadece Tanrıdır.’’ Diyenler de İsa tanrıdır ama o bildiğimiz her şeyi yaratma kudretinde olan tanrı değildir. Anası Meryem de tanrı İsa’yı değil İnsan İsa’yı doğurmuştur.’’ Diyenler de fırsatı değerlendirdiler ve sonuçta bu gruplar ile İznik, İstanbul ve Efes Konsilinin kararlarını kabul edenler birbirlerine girdiler. Hatta bu kargaşada ölen psikoposlar bile oldu.
Derken efendim 450 Yılında İmparator II. Teodosius ölünce Krisafus, İmparatorluk tahtına konmaya çalıştı ama Pulcheria ‘’ Yettin lan sen gariii’’ Diyerek manastırdan çıktı ve çıkar çıkmaz General Marcianus’un karşısına dikildi.
-Marcianus! Derhal evlen benimle.
General Marcianus şaşırmıştı.
-Ama...Ama siz bakirelik yemini etmemiş miydiniz? Evlenirsek nasıl bakire kalacaksınız?
-Lan salak herif. Millete ‘’ Evliyim ama bakireyim.’’ deriz olur biter. Gelip de bekaret kontrolü mü yapacaklar? Hem sen İmparator olmak istemiyor musun?
Marcianus kelepir bulmuş Yahudi gibi sırıttı:
-Söz konusu imparatorluksa 100 Kocadan dul olsan da farketmez.
Böylece Pulcheria ve Marcianus, Pulcheria’nın bakireliğine asla halel getirmeden evlenmiş oldular ve Bizans halkı da Pulcheria’nın hep bakire olarak kaldığına inandı hatta iman etti ( Evet.. Hatun, daha sonra azize ilan edildi sırf bakire olarak doğup bakire olarak öldüğü için.)
Derken efendim, bu muhteşem ikili önce Krisafus’u ortadan kaldırdılar ve Marcianus İmparator, Pulcheria da İmparatoriçe oldu.
Krisafus ortadan kalktıktan sonra sıradaki en önemli iş ‘’İsa sadece tanrıdır. Onda İnsanlık vasfı tanrılık vasfı içinde erimiştir.’’ diyen ve hatta bu sepeple çıkan çatışmada Efes Başpisokoposu Flavian’ın öldürülmesine sebep olan sapık Eutikes ve destekçilerine haddini bildirmekti. Bunun için yapılacak şey de bir konsildi elbette.
[ Bu arada anti parantez belirtelim bu Eutikes başkanlığında 449 Yılında Efes’te II. Efes Konsili yapılmış ve bu konsilde I. İznik Konsilinde alınan kararların tam zıddı kararlar alınmıştı. Yani Hıristiyanlığın Amentüsü reddedilmişti ama bu karar Roma’nın papasını zıplattığı gibi henüz hayatta olan II. Teodosius’u da zıplatmıştı ve bu konsil papa tarafından ‘’Haydutlar Konsili’’ ilan edildiği gibi Eukites ve yandaşları aforoz edilmişti. Yani biraz sonra okuyacağınız yeni konsilin sebebi işte bu olaydı. ]
Pulcheria, yeni bir konsil fikrini öncelikle kocası İmparator Marcianus’a açtı.
- Kocacığıııımm. Ya, diyorum ki yeni bir konsil toplasak ha? Epeydir hasret kalmıştık. Biz kısır filan yapalım siz de leblebi, çekirdek, patlamış mısır getirirsiniz. Ne güzel olur di mi?
-Çok güzel olur karıcım. Ama nerede toplayalım bu konsili?
-Hımm... Aya Efemia Kilisesine ne dersin?
-Aya Efemia mı? Nerede ki o?
-Ayol manda gibi yayıldın kaldın imparatorluk sarayına. İnsan bi karşıya geçer arasıra. Aya Efemia karşıda Kalhedon’da.
-Kalhedon mu? Oraya nasıl gidilir ki?
-Nereden gitmek istiyorsun?
-Beylikdüzü’nden.
-Tamam Kolay . Atla bir metrobüse. Bir saat on beş dakikada Söğütlüçeşmedesin. Oradan bin bir belediye otobüsüne. Aşağıya doğru in. Boğa Heykelini geçtikten sonraki durakta in. Çarşıdır orası. Tam karşında Osmanağa Camiini göreceksin. Osman Ağa Camiinin köşesinden bakınca da balıkçılar çarşısını göreceksin. Dal çarşıya. 20- 30 adım yürü. Yol dörde ayrılacak. Sen sağa doğru dön ve yürü. En fazla 15- 20 adım sonra sağda göreceksin Aya Efemia Kilisesini.
İmparator Marcianus, karısı Pulcheria’ın yaptığı bu çok mantıklı tarifi gayet iyi anlamıştı. Kafasına takılan şey ise Cami idi. Osman Ağa kimdi? Cami ne demekti?
-Osman Ağa kim? Cami ne demek?
Pulcheria esefle başını salladı. Gözlerinden süzülen yaşlar yanaklarını ıslatırken, hüzünle cevap verdi:
-Ne sen sor ne ben söyleyim...
********
Aya Efemia( Azize Efemia) ve Aya Efemia Kilisesi ve Kadıköy Konsili ile gelecek bölümde bitireceğiz inşallah. Yani bahsini ettiğim kilise Kadıköy’deki Aya Efemia kilisesidir. İstanbul’da yaşayan herkes hayatında en az bir kaç kez önünden geçmiştir zira Kadıköy’ün en işlek noktasındadır.
.................................................................
1- 453 Yılında ölen Azize Pulcheria’nın cesedi İtalya’nın Treviso ilinde bir villada ziyarete açıktır. Orada ne işi var, kadını neden gömmemişler bilmiyorum.
2- İstanbul/ Beyoğlu’nda 1846 Yılında Fransızlar tarafından açılmış olan ve günümüzde halen faaliyetini sürdüren Saint Pulcherie Lisesi işte bu öldükten sonra azize ilan edilen Pulcherie’nin adını taşır.
(
Hıristiyanlığın Amentüsü Ve Çok Tanıdık Ama Bilinmedik Bir Kilise.---6. B başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
14.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
