Her renk ayrı bir nimetti ve sevginin
ekininde saklı yürek.
Gönle hicran yükleyen sevdam ve
maviden bir dilek.
Huzurdu huzuruna çıkmak adına
Hüzne bedeller ödeten varsın olsun
değişmez tek yasa
Akıl idi kıblem
Atıl idi neşem
Boydan boya serili duygular
Namerdim yalanım varsa
Hazan çeşmem hüzne katık
Koyu gölgelere olmalıydım uzak
İndinde mevsimin
Satırların satırlarla doğrandığı
Aşkın hicvi ve tutuklu olsam ne ki
ne?
İthafı yalnızlığın
Kala kaldığım bir başıma
Özümde saklı sözüm ne ki Rabbim
olmasa?
İçerlemediğim kadar içtiğim dertler
İç eden sözcüklerle dış cephesini yok
saydığım mevsim
Reçetesi reçine sözcüklerden
mütevellit
Aşka adak
Yalnızlığı b/atak bildiğim
Hırpani bir düş ve esinti
Haznemde sözcükler noksan
Hazine bildiğim kadar yaralı iklim
Bir redif mi?
Ya da bir kafiye?
Bir eşik mi yoksa kök söktüren?
Uzamında ömrün elbet değişmez tek
y/asa
Atıfta bulunduğum kadere hürmet
ettiğim
Bilindik ne varsa kayıp
Bilinmeze yataklık ettiğim
Huzur ve hüzün kaskatı
İçimden taşan bir nehir gibi
Aşkın o devasa kıblesi
Ve tutulan nutkum
İzafi bir rotada nöbet tuttuğum
Günü b/öldüm
Dünü nasılsa gömdüm
Atar damarı ömrün
Varsa yoksa kanaviçeler ördüğüm
Yol bildiğim yarenim
Yâd ettiğim ölü mazim
Sevgiden yana medet umduğum
Hummalı bir yolculuk bu sökülen
Dikişlerinden mintanlar diktiğim
Bir mizansen mi?
Yoksa eksik kalmış bir şiir…
Edebimle atfettiğim
Adabı muaşeret bildiğim yürek iklimim
Bir kasıt değil asla
Asla da yaşamadım kasa kasa
Mükellef olduğum nice duygu
Sona eşik atlatan bir ruhtu
benliğimde serili