ya fatıma
hani bahçeleri çizerdin çizik çizik de
hayallerini ekerdin kiraz gölgelerine
orkidelere uzattığında elini
kurdeleler sıyrılıp saçlarından
orkide olurlardı
ya fatıma
saçlarına ne çabuk düştü aklar
fidanlarını ayazlar
hayallerini dolular ne çabuk vurdu
çocukların dağıldı
sevinçlerin de
dizlerinde sızılar
yağmur suları gibi akıp gitti
ya fatıma
komşular bir bardak süt
bir avuç kül soruyorlar eski zamanlardan
kavruk güzelliğine
rana düşen kınalı saçlarına
ay vuruyor
cennet ayağından buseler çalıyor şimdi
durulanmış kelimelerin sarıyor sevgileri
ya fatıma
ölü kelebekler çağındayız şimdi
çiçeğe ulaşamayan kovanlar dolusu uğultularda
yakmadayız kanatlarımızı
yüreğimizin mecali kalmadı
bigane bulutlar sarıldı yaralarımıza
ya fatıma
dünya yokluklar dünyası
hiçliğimizin, hıncımızın, doymak bilmez nefsimizin
entipüften babil kulelerine mi sığınalım daha
daha fakr-u zaruret varken giderilecek
daha yollar varken gidilecek
ya fatıma
beyaz cümlelerinin kırkıncı kapısından
süt verdiklerin geçiyor birer birer
bulutları arşınlayarak
samanyolundan yalınayak
sırf bunun için bile
tarih olmuş bir gerçeksin sen
övünülecek en büyük annesin sen
redfer
(
Kınalı Saçlarına Ay Vuruyor başlıklı yazı
redfer tarafından
28.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.