Metruk bir hayattı eşlik eden ve
muğlak gölgeler…
Duyumsadığım kadar
Hatırşinas olsun diye dilediğim
kader.
Efkâr, bir yitimden doğan
Aşkın hür sesi hür vicdanıma katık
ettiğim
Varsın istifli olsun acılar
Müzmin hüznün sebebi varsın olsun
keder
İhtimamla sevdiğim değil asla yalan.
İhtişamlı bir cennet bellemiştim
hayatı çocukken.
Çocuk kalbimin sökükleri
Renklerin en asili
Yalnızlığın dilemması riayet eden
Bazen göçmek
Bazen geçinememek hayatla
Kırık kanatlarında göçmen kuşun
Avunmak yalan sevgilerle
Nakşı dünün nesri ömrün
Nükseden şu cafcaflı hüzün deryası
İkbali bilinmez bir günce işin aslı
Sefasını sürmek ne ki hayatın?
İnsan cefasına dahi müteşekkirken
Yalın seyri sözcüklerin
Ve hummalı duyguların itibarı
Elbet kabul görecektir en yüce Makamda.
Depreşen bir sözcük
Devasa rahmeti bilinmezin
Aralıksız tetikleyen sair duygu
Kıymeti yok artık hayallerin
Dünde saklı mutluluğun coğrafyası
Kalbin gamlı notalarında seyre dalmak
Maldan mülkten geçmişken
Mimozalar bahşeden dünün emrivakisi
olsa olsa
Geçit vermeyen mutluluğun rotası
Kayda değer ne mi kaldı?
Kayıtsız şartsız teslim olmak kadere.
İnzivada geçmişken zaman
İhya edilesi yüreğin kıyıya vuran
Her zerresi pejmürde
Yangından kurtaramadığım tek varlıktı
Yalnızlığım yorganı.
Kadirşinas sesi sevginin
Reşit olsa ne ki hüzün denen bahçenin
Kırık dallarında salınan yaprağın
tozlu esareti
Cesaret bulup da söyleyemediğim kadar
Aşkın esrik hecesinden firar eden
Kaymaktan ötesi yok işte gök kubbede
Varsın olsun addedileyim
En yalnız Yıldız insanların nezdinde
Kopacak kıyametin de öncüsü bilinmeze
eşlik eden
Her günden arda kalan son kırıntı
Sandığım kadar rahmetini aşkın
vazgeçilmez
Geçimsiz ruhların sertifikası adeta
Hücum eden ansızın
Haiz olduğum ne varsa ezelden…
DİP NOT:
Teşhir ettiğim iç sesim bazen
yakalandığım rüzgar sadece benim içime estiğim.
İsmimle yaşıyorum herkes gibi bazen
bölünen heceler ve ismimden arda kalan tek hece: Gül!
Gül mizaçlı bir şakayık.
İsmim tevazu yüklü ve içime soktuğum
dünyanın derdi yükü.
YILDIZ GÜLÜM ÇAMLISOY…