Issızlığın kelamıydı şiir bir de geri
dönmeyen selamın vebalini üstlenmişken sözcükler…
Reşit kılandı sevgiyi, aşk
Şüheda mazinin küllerine serili yürek
İklimlerden mağduriyet
Şafak sayan şairin kırbacı asalet
Hindi kimi insan,
Cin çarpmışa dönen hezeyan
Muğlak sesler inhisarında evrenin
Mağdur gölgeler bin pişman
sevmediğine
Muteber olandı gün
Gecenin duvağı ise siyah
Haşmetli yalnızlık
İlham durağında saklı hüzün sere
serpe
Bir köşede unutulmuş hayaller elbet
şair de
İstifli duygularından bir hare
Bazen harında aşkın savruk bir name
Kutsarken Tanrı hayatı ve şairi
Evreleri kayıp bir iklimde seken hece
hece
Hasreti mimleyen
Aşkı gözleyen
İtibarı yitik günden firar eden
Bir özne gibi
Yüklemi sadık bir emir eri
Her günde saklı tutulası o kipi
Kibarca sunan şairin dirayeti
Sınanırken
Sürmenaj olmuş sözlüğün kırışık
sayfaları
Kırıştırırken cehalet yalnızlıkla
Asil yüreğinden dökülenlerin kılavuzu…
Kalemin çektiği çileyi
Yaza yaza gideren şairin güncesi
Eksik olmayan hüzün lehçesi
Kurban verilmişken bir kere şair
Özlemini duyduğu sevgiyi
Şerh düşen Rabbine sevdalı
Azat edilesi ruhu
Ayan beyan duyduğu aşkı
İstismar eden cihanın kökünde kayıtlı
Bir ihbar gibi
Oysaki doğurgan olan şairin yüreği
Asla da eksik etmediği umudu ve
sevgiyi
Dikerken de söküklerini
Kalemin nezdinde
Sadık olduğu ve koştuğu Rabbine
Olmazsa olmazı şairin
Kıldan ince boynu
Allah katında her huzuruna çıktığında
Hamt ettiği kadar bahtiyar
Bir rica bir hüzün
Kökeni ömrün
Yâd edilesi mazinin künyesinde saklı
Şairin haiz olduğu iki ismi…