Rengimle deştim zamanı geçtim de
kendimden.
İklimlerdi müdavimi olduğum semiren
bir hüzün
Ben ki aşkla ve acıyla beslenen
Kadirşinas yüreğimden
Sökün eden sessiz besteler
Çıtası yükseldikçe aşkın
İçimi kemiren o yalnızlık iken şiarım
Sandım.
Sancıdım.
Sanrıydı zaman ve insan.
Tutuklusu olduğum hayatın değil
Umudun izinde
Ünlenen duygular
Soruların gizeminde
Gazap yüklü bazen mevsim ve ömür
Şah damarımda saklı iman
Sevecen rüzgâr
Yaklaştığım o eşsiz liman
Hüznüm girift:
Seyrindeyim hayatın.
Göğsüm geniş
Ulemasıyım yalnızlığın.
O kat izi yok mu yok mu?
Yokluğun varlığında saklı iken
bilinmezin ruhu
Nakşeden hüzün
Neşreden kalem
Nesri ömrün
Şiirlerdir kale’ m.
İnzivada geçen o uzun yıllar
Güzergâhımla yandaş zaman
İnkârı değil isyanı hiç değil
İdmanlı olduğum kadar
Acılarla hemhal
Bir doku ki içime işlenmiş
Bir ok ki yüreğe saplanmış
Bir hece ki çıktığım yokuş
Bazen ölümüne kayboluş.
Aymazlığında ömrün
Çeperinde saklıyım hüznün
Günyüzü görmek ne ki?
Güleç dünüm çocuk yanım
Aşkla pişen mehtap
Güneşe çalım atan serap
İçimde saklı hayal gerçek
Yürek namlı aşk nazlı
Elbet sevmeye güç gerek
İmkânsız addedilen her aşk ayrı güzel
Hüznü ile eşlik eder yârim
Yandaşım yarenim kalemim
Yârin ayak izinde sürüklenir kelamım
İsli bir yol sisli bulvar
Aşka katık etmeye özlem gerek
İhtiva ettiği kadar bilinmezle
Günbegün içlenir şair ve her hece
Biçer de biçer umudu
Koyunda saklı bilinmezin ruhu
Yalnızlık göç zamanına denk düşer
Kardığı kadar şair
Aslında geçmişe göç eder
Dünden güne uzanan yol
Varsın şair hemhal
Olsun ıssızlıkla
Yazmanın muadili nice duygu
Alır da götürür uzaklara
Bıçkındır ve nazlı ve nazenin şairin
tutkusu
Demlenir
Şair dertlenir
Rükû eder Rabbine
Dualardır meylettiği yarınların
ikbali
Sızar gün ışığı gibi
Yazdıkça matemi diner yüreğinin
Azığı aşk katığı yaş
Öznesi ile büyülenir evren
Gizli saklı ne varsa serer de serer
önüne
Semada saklı bir sır gibi
Yaş olur akar gider sular seller gibi
Kayığına biner evreni tavaf eder
Varsın olsun kâğıttan kayığı
Varsın olsun hüznü saklı tuttuğu
lahzası
Ne de olsa: şair en çok imkânsızı
sever
Ruhunda kat çıktığı kadar yolları
Arşınlar gönül gözüyle evreni
Haiz olduğu ise sadece tek nokta
Ünlenen varlığının dokusuyla
Uzandığı kıblede saklıdır varlığı
Hiçliğinin sarmalında yaşarken
yalnızlığı…