Tartaklanmış hangi duygunun müdavimi
idi ve hangi perdedendi sesinden eksik olmayan hüznün çeperinde bir başına
kalmışlığın mıydı insanların yeis yüklü söylemlerinden seken hecelerle örülü
kaderin ve kederin gizinde saklı o matem dolu mabedinden ayrı düşme ihtimali…
Göğün çeperinde saklıyım, muallim
Yalnızlığın ininde ve indinde
sözcüklerim var
Fısıltı babında gecenin teninde saklı
Yıldızların hasret dolu çırpınışları
Hasedin olmadığın haznesi geniş
Rabbin yüce varlığı
Kabrinde saklı belki de hayatın nazı
Niyazını eksik etmediğin bir vaveyla
Mevsim kadar nazlı sevdalı
Bir çırpınış belki de çığlığı
yalnızlığın;
Köküne sadık bir çiçek gibisi var mı?
Solsa bile soluduğu havada saklı nemi
ve tini
Beynamaz rüzgârın estiği bir rutin
Genzimi yakan acının esintisi,
muallim
Geçiştirdiğim bir iklimim belki de
Sıcağın üşüttüğü soğuğun yaktığı
Gamzeli yüzünde doğan gün ışığı
Acının da bitmek bilmedi saltanatı
Cefayı sefa bildiğim
İçimde saklı binlerce duygu nice
iklim
Cüret ettiğimse aşk
Şadırvanı evrenin göğe otağı
Kurduğum bir örtüyü mabedim bildiğim
Yüreğe serili aşk denen delişmen
kilim…
Bazen sabırsız
Bazen efsunlu nasıl da pervasız
Yoksa pervazı mı ömrün
Girizgâhı acıdan
Güzergâhı yalnızlıktan örülü
örtündüğüm değil
Övündüğümdür yüreğin külünden doğan
Yeni kimliğim bazen uzağımda
Bazen yakın bildiğim her kimse
Kimsesizliğimi dindiren elbet ve de
sadece Rabbim
Mealim tutuklu
Mizacım yaslı
Miracım yaşlı
Dolan miadımsa kıblemde saklı
Mizacımla yeltendiğim bir resim bir
sezi
Ezilen ayaklar altında gizin sürdüğüm
izi
Gaipten gelen duygular
Narin ve nazenin
Bazen evhamla telaşla sürdüğüm
Bazen merakla korkuyla geri
püskürtüldüğüm
Yine de vazgeçemediğim
Yenilsem bile yanılgılarıma razı
Yılmadan yaşamanın mizacı saklı
Sırlı aynalarda sözcüklerin uçuştuğu
Şu sihirli yolda serili bir iklim
misal
Kibar ve naif bir ruh hali
Endamlı bir ölümlü
Yitik düşlerin meali saklı
En derinde ta içimde…
Ötelendiğim kadar örtüşen acıyla
Önsezilerim bazen kayıp bazen vakur
Hazzı yaşamın, acılardan geçtiği
kadar
Yolu insanın nasıl ki sapmadan mevcut
hedefi
Rüzgârın savurduğu yalnızlığı
Diktiğim yakama dillenen acıların
tayfası
Yoktan var eden Rabbe sevdalı
Şu aciz varlığımda saklı
Kat izi aşkın sadık olduğum umuda
sürdüğüm bir leke değil de misali
Önce yaktığım sonra yandığım
Kardığım kadar yağan rahmetin peşinde
Günümü geceme kattığım kadar
Yalnızlığın bağdaş kurduğu
Ansızın firar eden bir kurşun gibi
Seken yürekten kordan bir hece
Aşkın muadili nice duygu elbet
beklemede
Özlemle örtüşen dünyanın hikmeti
Bir batında doğarken gün ve gece